Cumartesi Holdingde müdürdü şimdi albümü var

Holdingde müdürdü şimdi albümü var

23.03.2013 - 02:30 | Son Güncellenme:

Can Gox’un ilk stüdyo albümü “Yalnızım Ben” çıktı. Gox, “Holdingde müdürken müzik için işi bıraktım. O zamanlar çalışırken ‘Göksun’, müzik yaparken ‘Gox’tum. ‘Göksun’un defteri işle beraber kapandı” diyor

Holdingde müdürdü şimdi albümü var

Asıl ismi Can Göksun olan Can Gox’un ilk stüdyo albümü “Yalnızım Ben” geçtiğimiz hafta raflardaki yerini aldı. “Kaybedenler Kulübü” filmindeki müzikleriyle kendisine belli bir dinleyici kitlesi toplayan Gox, 12 yıl boyunca hem müzik yapıp hem de bir holdingde çalışarak müdür pozisyonuna kadar yükselmiş. “Kaybedenler Kulübü”yle beraber müziğe yoğunlaşmaya karar veren Gox, müziğinde bir Kadıköy sound’u olduğunu söylüyor.

İlk stüdyo albümünüz çıktı. Nasıl hissediyorsunuz?

İçime sindi. “Farklı oldu” veya “Şöyle oldu” demeyeceğim. Dinleyicinin hissettiği şeyi ben de hissedebiliyorum bu albümde. Önemli olan da buydu. Onun için bu albümü yaptık, gönüller bir oldu. Bir plan yapmadık.

Haberin Devamı

Eskiden bir holdingde müdürdünüz...

12 sene boyunca çalıştım. Bir holdingde müdürlük yapıyordum. Bir yandan da müziğe devam ediyordum. Ekmek ve unlu mamuller yapan bir firmaya eleman olarak girmiştim. Sıfırdan başlamıştım. Pasta, kek yapıyordum. İlk gün “Can Bey merhaba” dediler ve çalışmaya başlayacağız. Ofis bekliyorum ama ortada bir ofis yok. Kek yaparak başladım. Ve zamanla müdürlüğe yükseldim. Her şey güzel gidiyordu. Önüm de açıktı fakat “Kaybedenler Kulübü” rüzgarı gelince o denge bozuldu hayatımdaki. Çok zor olmaya başlamıştı. Bir yerden sonra müzik ağır bastı.

“Cover yapmaktan kurtulamam ben”

Neden “Gox”?

Göksun’un işi bitti artık.
12 sene çalıştı Göksun, görevini yaptı. İş hayatı bitince Göksun defteri kapandı. Gox yaşıyordu aslında bir taraftan. O benim için alternatif bir karakterdi. Çalışırken Göksun, müzik yaparken Gox’tum.

Haberin Devamı

Albümün ismi ve ilk şarkı “Yalnızım Ben”. Yalnız mısınız?

Sen yalnız değil misin? Ben çok yalnızlıktan bahsediyorum. Öz yalnızlıktan. Biriyle birlikte olup aile, birey, ilişki falan değil. Zaten herkes birlikte olmak istiyor. Bunun anlamı bir. Bu yalnızlık doğuruyor birlikteliklerde. Bir geldin bir geleceksin. Aradaki çizgiyi hep tek başına yaşıyorsun bu da yalnızlığı getiriyor. Kararları tek başına veriyorsun. Hayatını tek başına planlıyorsun. Yaşananlar akıp gidiyor ama tek oluyorsun.

Kadıköylüsünüz, müziğiniz buradan mı geliyor?

Müziğimde bir Kadıköy soundu var. Taksim soundu diye bir şey eskiden vardı. Taksim, Taksim ikendi. Alışveriş merkezlerinin olmadığı zamanlardı. Biz burada büyüdük. Şurada Rock Cafe var, küçük. Zamanında Yaşar Kurtlar orada çaldı. Kadıköy
o kadar çok adam çıkarmış ki müzik sektörüne biz de onlardan biriyiz.

“Drama Köprüsü”nü yorumlama fikri nereden çıktı?

Drama Köprüsü, Debre’de. Anneannemin annesi Debreli. Ben de o şarkıyla bir selam göndermiş oldum. Aslında bunu bilmiyordum. Annem “Bu şarkıyı niye yaptın?” diye sordu. “Çok güzel çok beğenirim” dedim. “Biliyorsun değil mi anneannenin annesinin Debreli olduğunu” dedi. “Bilmiyorum” dedim. Hayat size bir şey yaptıracaksa mutlaka yaptırıyor.

Haberin Devamı

Bu albümde üç cover var. Seviyor musunuz cover’ı?

Cover yapmayı seviyorum.
Bir şarkıyı evirip bükmeyi çok seviyorum. Yorumlamak bambaşka bir şey. Ben şarkı söylerken gözümü kapatıyorum. Gözümü kapatınca da karanlık var zaten. Sahnede de yüzde 90 gözümü kapatırım. Şarkı içerisinde başka bir yerde olmayı tercih ediyorum.

Yeni bir albüm gelecek mi?

Şimdiden kaşınıyorum. Çok farklı bir şey olabilir. Cover olacak ama cover’dan kurtulamam, ben çok seviyorum.

“Serdar Ortaç’ın üstündeydik”

“Kaybedenler Kulubü”nün müziklerini de siz yaptınız. Nasıl dahil oldunuz?

6.45’in yayın yönetmeni Şenol Erdoğan var. Bizi çok eskiden Kaan Çaydamlı’yla tanıştırdı. Biz öyle beraber gitar çalardık, okumalar yapardık... O tayfa içerisinde takılıyorduk. Filmin çekilme kararı alındı. Müziği de yaptık. O zaman bayağı rüzgar yaptı. Kült bir filme göre 700 bin gişe çok iyi bir rakam.

Soundtrack albümü de aynı ilgiyi gördü mü?

Filmin müzikleri Sibel Can’la kafa kafaya satmıştır bence. En çok satanlar listesine bakıyorduk. Serdar Ortaç’ın üstündeydi filmin soundtrack albümü. Bakıyordum, nasıl oluyor diye şaşırıyordum. Bir filmde zaten radyo,
aşk olunca müziğin ön plana çıkması kaçınılmaz.

Haberin Devamı

“Günlerce kaset beklerdik”

Kimlerden ilham alıyorsunuz, kimleri dinliyorsunuz?

Bir southern rock kafası var. Allman Brothers, Lynyrd Skynyrd, Neil Young çok dinlerim. Bunlar benim hep yoğrularak büyüdüğüm şeyler. Gitarı biri gibi çalmaya başlıyorsun, biri gibi söylemeye başlıyorsun. Ancak olgunlaşınca bunu kendine göre bükmeye çalışıyorsun.

Artık alternatif müzik daha fazla insanların hayatına girmeye başladı...

Eskiden küpe takınca dayak yiyorduk. Çocuklar bu müziklerini evlerinde rahat rahat yapabiliyor. Biz ve bizden önceki jenerasyonlar bunun için çok savaştı. Bizim çocuklar rahatlığı yaşıyor. Barış Manço, Cem Karaca, Erkin Koray zamanında amfi, gitar bulamıyordu. Ben de aynı dertleri yaşadım. İnternet yok, cep telefonu yok. Kasetçilerin başında bekliyorsun “Abi Bruce Springsteen kasedi geldi mi?” Adam diyor ki “İki hafta sonra gelecekmiş”, “Tüh be abi para da biriktirmiştik” diye gidiyorduk.

Haberin Devamı

Ama mutlaka Bruce Springsteen olacak...

Tabii, tabii. Takip ettiğin adamlar var. Onları ararsın, kasetlerini beklersin.
Şimdi bilgisayarda iki tuşa basarak dinle veya stream et.