İslami fanteziler, Ahmet Hakan bu işe ne der?

www.ilhanuckan.com Faks: (0212) 505 63 88 Eşiniz izlediği porno filmleri sizinle pratik etmek mi istiyor? Ay ne korkunç! Sizin canınız mastürbasyon mu yapmak istiyor? Eyvah! Sadece eşinizin fantezileri mi var gündeminizde? Aferin size...Tempo'nun hazırladığı "İslam'da Seks" dosyasından öğrendim bütün bunları... Meselenin bazı "uzmanlarının" aktardıkları şeylerin bir kısmı bunlar. Gerçi konu "İslam'da seks"ten çıkıp insanların kişisel fantezilerini meşrulaştırmaya dönüşmüş ya, neyse... Ama benim için asıl mevzu, arada sahiden ne olduğu açıkça bilinmeyen ama dillerinde "leitmotiv" gibi süzülen fantezi yüklü bakış açıları...Mesela kadınlar fantezilerini sadece kocalarının arzuları doğrultusunda yaşadıklarından bahsediyorlar ki, bu da ciddi bir "efendi-köle" fantezisinin koca demir kapısından başka bir şey değil. Hele Tempo'da Ali Rıza Demircan efendinin dinsellik yerine, aşırı derecede fantezi yüklü "cinsellik fetvaları" son derece tahrik edici çığlıklar attırıyor insana! 12 yaşında, zengin ve korumasız kız çocuğu fantezisi, çok eşlilik fantezisi... Daha neler neler! Fantezi ansiklopedisi gibi maşallah! "Fıtrat" böyleymiş... Yani bütün bu fanteziler öylesine doğal ve sanki tamamen yaradılış gereği ortaya çıkıvermiş gibi bir hukukla meşrulaştırılıyor. Tartışmasız yani! Zaten bütün söylediklerini ciddi birer fanteziye dönüştürüveren de bu "fıtrat" bağlaması... Ali Rıza beyciğin fetvalarını görsel olarak Madonna'nın ünlü "Seks" kitabından rasgele seçilmiş fotoğraflar ya da bazı "hentai"ler eşliğinde okumak benim size tavsiyem... İkiyüzlülükten öleceğiz vallahi! Peki bu ikiyüzlülük de fıtrat gereği mi? İslam hukuku kadar karmaşık sosyal mekanizmalara dayanan bir konu bu uçuk fantezileri meşru kılar mı, orası es geçiliyor! Dedim de aklıma geldi; yoksa bu konuyu bir bilene mi sormalı? Mesela imam hatip mezunu, paçalı dondan Doğu sorununa her alanda fikri olan Ahmet Hakan ne diyor bu konuda merak ediyorum? Asıl uzmanlık alanına girmiyor mu bu mevzu? Hakikaten... Eşinizin bilgisayarında "kazara" korkunç fotoğraflarla mı karşılaştınız? Aman yarabbi! Gazeteci bir kız arkadaşım üniversite yıllarında türbanlıydı ve bana o zamanlar kız arkadaşlarının sevgilileriyle aralarında nasıl ha bire gizlice imam nikahı yaptığını anlatıyordu. Bu imam nikahı meselesi de ikiyüzlülüğün dini kılıfı oldu... Arkadaşıma, "Yani bütün o kızlar dul oluyor" demiştim. O da gülerek "Evet çünkü ilişkileri bittiğinde boşanıyorlar" diye cevap vermişti... Bu da sanırım en basit haliyle "karıcım-kocacım fantezisi". Zira böyle bir nikahta evliliğe dair yaşanan tek şey seks! İşte Bilirkişi olarak yazıyorum: "Parmağıma yüzüğü takar mısın, bana kır düğünü yapar mısın?" Boş ver canım, imam nikahı da yeter... Fantezi niyetine...İyi oyunlar herkese... Bugünkü yazımın ana fikri şu: Erkek köşesi Kadınların kendilerini değerli hissetme kademeleri vardır bildiğiniz gibi; birinci kadın olmak, ikinci kadın olmak, nikahlı kadın olmak ya da sevgili olmak diye böyle uzar gider... Eğer sevgilinizle başınız ağrımadan rahat bir ilişki yaşamak istiyorsanız onu bu kademelerden birine yerleştirmeniz gerekir. En kolayı da imam nikahı kıyıp "karıcım-kocacım" fantezisi eşliğinde ilişkiye mülkiyet katmaktır. Tabii nikah denen şeyin aslında bir beraberlik ilanı olduğunu söylemeye kalkışırsa "Tatlım, biz Tanrı huzurunda ilan ettik" diye lafı kıvırma pratiklerinizi de önceden yapmış olun... Bir kadını nasıl kandırırsınız? Aysu Baceoğlu Hakan Tankut'la evlenmiş. Bu adamın hayatı reklam için yırtınmakla geçiyor. Aysuncukla Hakancık gemide bir kaptan tarafından evlendirilivermişler... Kaptana nikah kıydırmak moda olmazsa ne olayım! Yarım akıllı kızlarımız Adalar, Kadıköy-Karaköy hattında ya da Yalova-Sirkeci ve daha nicelerinde gemi kaptanlarının başına üşüşüp, abidik bir tipin ağzından çıkan evlilik teklifine "evet" diyebilmek için çırpınmaya başlarlar mı acaba? Üşenmeyen oylasın... Haftanın "nikahı"! Tuğçe Kazaz Yunan bir oyuncuyla evleniyor... Acun Ilıcalı'nın birlikte program yapma önerisini evleneceği için reddedince de, Cengiz Semercioğlu "Aşk mı kariyer mi?" sorusunu sorup, "Tuğçe aşkı seçti" diye yazdı. Bir kadının seçimi asla "aşk" ya da "kariyer" olmaz. Ben Semercioğlu'nun aksine Tuğçe'nin seçiminde kariyer yüzdesinin yüksek olduğunu düşünüyorum. Hayatını yollarda geçirmek bir kadın için pek de kariyer sayılmaz. Adı aşk dedikodularına fazla karışmış bir kız için en iyi kariyer basamağının evlilik olduğunu da hatırda tutmak lazım. Ama "sıradan" bir evlilik değil. Yunanistan'da tam da "Yabancı Damat"ın ilgi gördüğü bir zamanda, birlikte oynadığın "oralı damat"a "Yabancı Gelin" olarak varırsan, toplayacağın sempati en âlâ kariyerin yollarına çiçek sermek anlamına gelecektir. Kadınların bir taşla kaç bin kuş vurduklarını saptayabilmek öyle kolay değildir Cengiz bey. Öpüldünüz... Öptüm sizi ÇEKİNMEYİN, SORUN! DAHA İYİSİNİ BİLENİNİZ VARSA DA ANLATSIN! Evli bir erkeği seviyorum. Ama bu adamın eşi haricinde başka bir kadını da sevdiğini biliyorum. Ve ben bütün duygularıma set çekip bu ikisinin arasını yapmaya çalışıyorum. Çok mu aptalca davranıyorum acaba? Bu adam aynı zamanda benimle olmaktan da vazgeçmiyor. Her gün görüşüyoruz, özel şeyler paylaşıyoruz. Ona nasıl davranmam gerektiğini bilemiyorum. Eski sevgilisi gel dese yeniden ona gidecek ve ben kendi ellerimle gitmesine izin veriyorum... "Çok mu aptalım?" * * * Deli olması lazım sizin gibi sorunsuz bir kadını bırakması için. Siz yaşlanıp yüzüne bakılmayacak hale gelene kadar sürer bu ilişki. Tatmin olur musunuz? Hayır. Yetinecek misiniz? Aklınızı başınıza toplamazsanız, evet... Adam evli. Yetmemiş bir sevgili bulmuş. Bir de sizinle beraber... Adamın bir suçu var mı? Yok. Herkes her şeyi biliyor, yine onunla beraber olmaya devam ediyor. Hadi diyelim ki sevgilisi onun eşinden ayrılacağı hayalini kuruyor, onun üzerine oynuyor, siz ne hayali kuruyorsunuz? Eşinden ayrılıp sevgilisiyle evlensin, sonra da ondan boşansın sizinle evlensin hayali mi? Emin olun sırada başka bekleyenler de vardır. Saçmalamayın ne olur.