İsrafa “tekno” fren
21.04.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:
Sanem Arman - sanem.ozyurek@milliyet.com.tr
Gıda israfını önlemek konusunda Hotpoint ile işbirliği yapan İngiliz şef Jamie Oliver mutfağa girip yemek yaparken yeni teknojilerle gıdayı doğru muhafaza etmenin ipuçlarını paylaştı
Dünyada gıdanın yaklaşık üçte biri israf ediliyor. 2020’ye geldiğimizde bu oran yüzde 40’ı bulacak. Sadece Avrupa’da her yıl 88 milyon ton gıda çöpe gidiyor. Gıda israfına “dur” demek için daha dikkatli alışveriş yapmanın yanı sıra gıdayı daha iyi saklamak da çok önemli... Bunun için de gıdaları daha iyi soğutmak ve hatta kalanları lezzetli yemeklere çevirmeyi bilmek lazım.
Gıda israfını önlemek üzere tasarlanmış yeni teknolojilerin izini sürmek için Milano’da 22 Nisan’a kadar devam edecek mutfak eşyaları fuarı Eurocucina’daydık.
|
“Toprağa yakın olan iyi insan olur” JamIe Oliver’ın en büyüğü 16 yaşında olan beş çocuğu var. Peki İngiliz şef çocuklarında geleceğin şefi olarak ışık görüyor mu? “Çocuklarımla hafta sonu oyunlar oynuyoruz, bahçede sebze yetiştiriyoruz sonra onları topluyoruz yemek yapıyoruz. Ben onlara bir şeyler öğretiyorum diye düşünmüyorum aslında hayatın bir parçası. Beraber pazara gidiyoruz balık alıyoruz, kasaba gidiyoruz et seçiyoruz. Domatesi kendimiz yetiştiriyoruz, topluyoruz. Bazen hiç yıkamadan oracıkta yiyoruz. Ama yarın öbür gün şef olurlar mı onu bilmiyorum. Eminim yemek pişirecekler. Ne kadar iyi pişirirler bilmiyorum ama bildiğim bir şey var kesin olarak emin olduğum bir şey var insanlar gıdaya ve toprağa ne kadar yakın olurlarsa o kadar iyi insanlar oluyorlar.” |
Yemekleri saklayıp hazırlamayı daha eğlenceli hale getiren akıllı ürünleri deneyimlediğimiz fuarın yıldızı kuşkusuz “Jamie’nin Mutfağı”yla dünya çapında şöhret kazanan İngiliz şef Jamie Oliver’dı.
Whirlpool bünyesindeki Hotpoint’in Gıdaya Özen Gösterme Kültürü kapsamında işbirliği yaptığı Jamie Oliver, yemekleri doğru muhafaza etmenin ve dondurmanın israfı azaltmadaki rolüne dikkat çekti. EuroCucina süresince yemek artıklarının nasıl değerlendirilebileceği hakkında ipuçları veren İngiliz şef salatayı ve deniz ürünleriyle hazırladığı makarnayı kendisini merakla izleyenlere tattırmayı da ihmal etmedi. Oliver kendi mutfağını bir zaman kapsülü gibi kullandığını söyledi: “İngiltere’de biz hep hızlı tüketime yönelik ürünleri dondururduk. Aslında teknolojide bir sorun yoktu yemeklerle ilgili sıkıntı vardı. Modern bir aşçıysanız ya da evde yemek yapıyorsanız kileri, buzdolabını, dondurucuyu her şeyi kullanmanız gerekiyor.”
Bebeğin uyku saatini düşünen program
Akıllı teknolojiler her yıl hayatımıza iki katı hızla giriş yapıyor. Bu değiştiremeyeceğimiz bir trend. Ve teknoloji bazen tüketicileri zor durumda da bırakıyor aslında. Çünkü tüketicilerin teknolojiyle sürekli etkileşim halinde olması bekleniyor. İşte bir yerde bip bip sesi çıkaran ekranlar, sürekli kontrol edilmeyi bekleyen bazı teknolojiler tüketici olarak bizi zorlayabiliyor da.
Fuarda bir araya geldiğimiz Hotpoint ve Indesit’in tasarımından sorumlu Ürün Tasarım Direktörü Guiseppe Netti geleceği adapte edilebilir teknolojilerin şekillendireceğini söyledi. Yani geleceğin teknolojisi kendini fark ettirmeden tüketicinin hayatına giren, ona zaman kazandıran, ihtiyaçlarını öngören ve işine yaramayacak bilgilerle onu boğmayan teknolojiler olacak. Netti’den yeniliklerle ilgili bilgi aldık:
“ABD’de örneğin ses tanıma ya da ses aktivasyon teknolojisiyle çalışan bazı cihazlarımız var. Alexa’ya bu fuarda örneğini görebileceğimiz gibi 350 dereceye ayarla diyorsun ve kendisi ısıyı artırmaya başlıyor. Ya da örneğin bir çamaşır makinasına sessiz programa al dediğiniz zaman, çünkü diyelim bebeğiniz uykuya dalacak, hemen sessiz programda çalışmaya başlıyor. Mesela evde yumurta pişiriyorsunuz ve doğal olarak yakmamak istiyorsunuz ama o sırada bir an için dikkatiniz dağılıyor. Eğer akıllı bir teknolojiyle çalışmıyorsa ocağınız, yumurtalarınız yanabilir ama bizim geliştirdiğimiz ocaklarda otomatik adaptasyon sistemi adını verdiğimiz bir sistem var bir an için dikkatiniz dağılsa bile ısıyı doğal olarak, otomatik düşürüyor. O kötü kokudan da temizleme derdinden de kurtuluyorsunuz, yemeğinizi de korumuş oluyorsunuz.”
