Cumartesi Kadın gözüyle Dünya Kupası

Kadın gözüyle Dünya Kupası

24.06.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:

Spor medyasının kadınları Dünya Kupası'yla ilgili tahminler yaptı ve favorilerini açıkladı

Kadın gözüyle Dünya Kupası

2006 Dünya Kupası tüm heyecanıyla Almanya'da devam ediyor. Grup maçları bitti, ikinci tur maçları başladı. Sırada çeyrek final, yarı final ve herkesin merakla beklediği final karşılaşması var. Spor medyasının kadınları bizim için kupa tahminleri yaptı. Favori takım ve futbolcularını anlattı. Dokuz kadının anlattıklarına bakılırsa iki favori öne çıkıyor: Brezilya ve Arjantin. Fransa'nın hayal kırıklığı yarattığını, Ekvador ve Trinidad Tobago'nun sürpriz yaptığını söylüyorlar. Hepsi aynı fikirde: "Türkiye de kupaya katılsaydı daha çok kadın maçları takip ederdi." "Brezilya tüm maçlarda taraftarına kalp jimnastiği yaptırdı" Dünya Kupası nedeniyle spor spikerleri ve spor servisi olarak futbolcular gibi kamptayız. Benim favorim Arjantin. Bu takım, Sırbistan Karadağ'ı 6-0 yenerek kendini ispatladı. Tahminlere göre Arjantin ile İngiltere arasında çekişmeli bir final maçı oynanabilir. Ya da Arjantin ile Almanya arasında. Messi, Klose, Raul, Torres, Ballack, Gerrard, Ze Roberto, Buffon favori futbolcularım.Son Dünya Kupası şampiyonu olduğu için tüm gözler başından beri Brezilya'da. Takımın forveti Ronaldo'nun kilo olması performansını etkiledi, yavaşladı. Ciddi hayal kırıklığı yarattı. Brezilya takımı henüz tam kapasiteyle oynamadı. Tüm maçlarda taraftarına kalp jimnastiği yaptırdı, her maçı ucu ucuna aldı.Trinidad Tobago ve Ekvador beklenenin çok üstünde futbol sergiledi. Çok iyi olmasını beklediğimiz takımlardan amatörce hareketler geliyor. Çok kötü olmasını beklediklerimiz ise atakta. Bu yüzden kupa bana göre oldukça heyecanlı geçiyor. Kız arkadaşlarım favori takımlarının maçlarını kaçırmamaya çalışıyor. Yakışıklı futbolcuları yakından takip ediyorlar. Türkiye, bu yıl Dünya Kupası'na katılsaydı kesin başarılı olurdu. Böylece daha çok kadın kupayı izlerdi. "Türkiye de katılsaydı her şey daha heyecanlı olurdu" Dünya Kupası futbolseverler için büyük bir şölen tadında. Heyecanlı, bol gollü ve yeteneklerin konuşacağını düşündüğüm karşılaşmaları izlemeyi seviyorum. Ama mecburen tüm maçları takip ediyorum. Maçları arkadaşlarımla ve nişanlımla izleyip hop oturup hop kalkıyoruz. Bazı maçları da babamın yorumları eşliğinde seyretmek keyifli oluyor. Brezilya, 2006 Almanya'nın da en büyük favorisi olduğu gibi benim de favorim. Her ne kadar şu ana dek yaptıkları karşılaşmalarda beklenileni vermeseler de... Dünyanın en iyi futbolcusu seçilen Ronaldinho bence de sahaya en çok yakışan isim. Beklenilenin altında bir beceri gösteren Fransa milli takımı hayal kırıklığı yarattı. Ama yollarına devam edeceklerine inanıyorum.Türkiye de kupaya katılsaydı her şey daha heyecanlı olurdu. İşin en kötü yanı ev rahatlığında oynayacağımız, hatta daha da ileri gidip neredeyse Türk misafirperverliğini kendi topraklarımız dışında en iyi şekilde göstereceğimiz yerde olmamamız. Ben hem futbolu çok sevdiğim hem de işim dolayısıyla maçları kaçırmıyorum. Ama çevremdeki kız arkadaşlarım 2006 Dünya Kupası'yla hiç ilgilenmiyor. Bunun nedeni milli takımımızın Almanya'ya gidememiş olması. "Fransa kupanın en zevksiz futbolunu oynuyor" Maçları genelde ya işte ya da evde izliyorum. Annemle babam futbolla ilgilenmeseler de işim yüzünden maç izlemek zorunda kalıyorlar. Dünya Kupası'nda iki favori takımım var: Arjantin ve Hollanda. Ama kupayı muhtemelen Brezilya alır. Seyirci desteğini arkasına alan ve topun çok sevdiği Almanya da ihtimallerden biri. Futbolculara gelince... Arjantin'den Messi'yi izlemek büyük zevk. Brezilya'dan Ronaldinho, Trinidad Tobago'dan kaleci Shaka Hislop ve Dwight Yorke, Angola'dan Akwa, Fransa'dan Henry ve Zidane sevdiklerim arasında. Ve tabii ki İspanya'dan Fernando Torres. Meksika kalecisi Oswaldo Sanchez'in de kalbimde yeri var. Kimse Ekvador'dan bu kadarını beklemiyordu. Polonya'yı yenmeleri sürpriz oldu. Kupada hayal kırıklığı yaratan takım Fransa. Kupanın en zevksiz fubolunu oynuyorlar. İlerde tek santrfor Henry, defansın arasında kaybolup gidiyor. Teknik direktör Domenech kendi takıntıları yüzünden Fransa'nın futbolunu kötürüm bıraktı. Türkler bu yıl kupaya karşı çok ilgisiz. Belki de bunca olaydan sonra gidemedikleri için böyle bir ruh haline kapıldılar. "İşyerinde erkeklerle maç izlemek daha heyecanlı" İşyerinde, spor servisinde erkeklerle maç izlemek daha heyecanlı oluyor. Yorumlarını da duymuş oluyoruz böylece. Favori takımım daha önce üç dünya şampiyonluğu olan İtalya. Umarım bu dördüncüsü olur. Son ABD maçı hayal kırıklığıyla bitse de İtalya'ya güveniyorum. İtalyan futbolculardan en çok Gilardino, Rossi, Totti ve Buffon'u beğeniyorum. Dünyanın en iyi kalecisi Buffon zaten.Kupayı büyük ihtimalle Brezilya ya da Arjantin alır. Almanya'ya Türk milli takımı da gitseydi maçlara ilgi artardı. Belki kadınlar kupayı daha iyi takip ederdi. "Avrupalı kadınlar futbola çok daha ilgili" Favori takımım Brezilya. Ronaldinho'ya aşığım. Özellikle onu izlemek için ekran başına geçiyorum. Futboldaki başarısının dışında onu sevimli de buluyorum. Roberto Carlos da iyi oyuncu. Finali Brezilya ile Almanya'nın oynayacağını düşünüyorum. Çünkü Almanya ev sahibi ve bunun avantajını kullanıyor. Şu ana kadar bağırmaktan nefes nefese kalacağımız bir maç izlemedik. Kupaya Türkiye de katılsaydı heyecan katsayısı artardı. Avrupa'daki kadın taraftarlar futbola Türk kadınlarından daha meraklı. Çünkü onlarda futbol bir şov gibi sunuluyor. Tribünler ilgi çekici gelmiyor kadınlara. Kendilerini güvende hissetmiyorlar. Türkiye ligiyle bile ilgilenmiyor kimse. Dünya Kupası'ndaki takımlardan haberleri yok doğal olarak. "Annem ve kayınvalidem bile meraklı" Maçları mümkünse yerinde, yoksa evde izlemeyi tercih ederdim ama program öncesi ya dergide ya da kanalda olduğum için mecburen işyerinde seyrediyorum. Arjantin'i, Almanya'yı, İtalya'yı, Avustralya'yı seviyorum. Kupayı kim alır bilmem ama Arjantin-Brezilya finali olsa çok mutlu olurum. Favori futbolcum yok ama teknik direktörlerim var: Kimse sevmese de Klinsmann'ı seviyorum. Bir de Hiddink, Pekerman ve La Volpe'yi.Kupada en büyük hayal kırıklığını Fransa yaşattı. Sırbıstan-Karadağ'dan da daha umutluydum. Gruplar bitti, beklenen takımlar çıktı. Bundan sonra en büyük sürpriz Brezilya'nın elenmesi olur herhalde.Türkiye kupaya katılsaydı maçlar bizim için heyecanlı geçerdi. 2002'de seyrettiğimiz bir Türkiye-Senegal maçında, bir Güney Kore-Türkiye maçında duyduğumuz heyecanı Güney Kore-Fransa maçında nasıl hissedelim?Benim çevremdeki kadınlar kupayla ilgileniyor. Kız kardeşim Ebru Kılıçoğlu da zaten futbol yorumcusu. Haydi onun da işi diyelim ama kız arkadaşlarım, annem, kayınvalidem bile meraklı Dünya Kupası'na. Tabii bir erkek gibi gözlerini kırpmadan televizyona bakmıyor, maç esnasında ekranın önünden geçeni infaz etmeye kalkmıyorlar. Ama kendi çaplarında yakından takip ediyorlar kupayı. "Fransa galibiyet hasreti içinde yanıp tutuşuyor" Maçları erkek arkadaşımla birlikte izliyor ve birlikte yorumluyoruz. İddiaya da giriyoruz hatta. Brezilya şu ana kadar güzel top oynamasa da kupayı alır. Favori takımım da onlar zaten. Arjantin de öne çıkan takımlardan biri. Portekiz çok iyi futbol oynuyor. Hatta belki süpriz yapar ve finale çıkarlar. Ronaldinho favori futbolcum. Ama seyirciye istediği futbolu henüz veremedi. Fildişi Sahili'nden daha iyi performans beklerdim. Fransa galibiyet hasreti içerisinde yanıp tutuşuyor. Kupa ne yazık ki heyecansız geçiyor. Kötünün en iyisi şampiyon olacak. "Yakışıklılıkta Meksikalı Rafael Marquez'i tek geçerim" İki-üç maç haricindeki tüm maçları takip ettim. Maçları evde izlemek daha zevkli. Mücadeleleri ablam ve eniştemle seyretmeyi seviyorum. Favori takımım Arjantin. Bence kupayı Brezilya alır. Şu ana kadar pek parlak bir futbol oynamadılar ama en güçlü favori onlar.Messi'yi keyifle izliyorum. O, bu turnuvanın izlenmesi gereken futbolcularından biri. Ronaldinho şu ana kadar bir varlık gösteremese de süprizlerinin parlak olduğunu unutmamak gerek. İtalya'nın forveti Luca Toni'nin oyununu da beğeniyorum. Yakışıklılıkta Meksika'nın kaptanı Rafael Marquez'i tek geçerim. İngiltere ve Brezilya'dan daha renkli futbol beklerdim. Şu ana kadar kazanmayı bildiler ama futbol adına keyif vermediler. Rekabetin en üst düzeye çıktığı meşhur Barcelona-Chelsea maçları vardır. Kupada hâlâ bu düzeyde bir karşılaşma olmadı. 2002 Dünya Kupası'ndaki maçlar sırasında Türkiye'de hayat durmuştu. Bu yıl maçları takip eden sayısı az. Kupaya katılsaydık Almanya'da ikinci bir ev sahibi gibi olabilirdik. Ve yine adımızdan söz ettirirdik. Türk kadınları kupayı takip etmiyorlar çünkü çok azı futboldan anlıyor. Birileri onlara futbolun keyifli bir mücadele olduğunu anlatsa bir ay boyunca kupayı heyecanla izlerlerdi. Mesela İngiltere'de futbol hayatın bir parçası. Kadınlar güne gider gibi maçlara gidiyor. "Ekvador bizi şaşırtmaya devam ediyor" Evdense iş ortamında, yorumlar arasında maç seyretmek daha güzel. Sırbistan Karadağ maçını 6-0 kazanan Arjantin iyi oyunculuk sergiliyor. Favorim onlar. Klose ve Torres kupanın en başarılı iki ismi.Fransa ve Brezilya bekleneni veremedi. Ekvador ise bizi şaşırtmaya devam ediyor. Türkiye'de Trinidad Tobago'yu giyim markası sananlar, Togo'yu ayakkabı markası olarak bilenler var. Erkeklerin bir kısmı bile kupadan habersiz. Kadınların çok azı ilgileniyor maçlarla.