15.04.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:
yural@milliyet.com.tr * * * Önce onları size isimleriyle bir tanıtayım: Ders-sevmez Hamdi, Zapçı Okan, Titöf, Tintin Hanım, Can ile Afacan, Küçük Fasulyeler, Küçük Kız ile Benekli, Mavi Eşek... Geçmişte yayınlanmış, bugün yeni öykülerinin çıkmasını beklediğimiz pek çok kahramanı bunlara dahil etmiyorum. Öylesine zengin bir kahramanlar grubu ki, öteki kahramanlar bunlarla değil yarışmak, akıldaşlık bile edemezler. Çünkü bunlar iyi yürekli ve çocuk dostu kahramanlardır; ötekiler ise şirinlikleriyle çocukların cebinden harçlıklarını almayı düşünen kahramanlar...* * * MİÇO kahramanları kavga etmez. Kötü söz söylemez. Dünyayı iyiler-kötüler diye ikiye ayırıp kendisini iyilerin kurtarıcısı ilan etmez. Popüler kahramanları incelediğinizde, hep şunu görürsünüz: Dünya kötülerle doludur ve kötüler hep yoksullardan çıkar. Bu insanüstü özellikleri olan; uçan, oradan oraya zıplayan, kuvveti vinçlerde bile olmayan, ışık saçan, rengi yeşil, lazer tabancalar-kılıçlar kullanan, karate yapan, Kung-fu bilen, önüne gelen herkesi döven, biçim-yapı değiştiren kahramanlardan değildir. Onlar hep bizler gibi insanlardır. Yürekleri sevgi, akılları iyilikle doludur. Kimi zaman tembel, kimi zaman çalışkan, kimi zaman akıllı, kimi zaman saf, ama çocukları hep doğru yola yönlendiren varlıklardır...* * * MİÇO okurları işte dergilerini bu yüzden çok severler. Ne kadar çeşitli dergi alırlarsa alsınlar, MİÇO onların hep baş dergileridir. Bu yüzden duvar gazetelerine, defterlerin kaplarına kahramanlarının resimlerini, çıkartmalarını kesip yapıştırırlar. Örneğin, Ders-sevmez Hamdi tembel bir çocuktur. Kopya çekme tutkusu hep başarısızlıkla sonuçlanan, ama yeri geldiğinde beklenmedik çıkışlar yapabilen; başarısızlığının nedeninin, çarpım tablosunda olduğu gibi eğitimin ezberci sisteminden kaynaklandığını anlatmaya çalışan küçük ama biraz şişman bir bireydir. Sıra arkadaşı Çalışkan Ayşe sınıfın en başarılı öğrencisidir. Öğretmen Sert Çıkış, Ders-sevmez'le birlikte zamanın değişimini gözleyen idealist bir öğretmendir. Ders-sevmez Hamdi günümüz çocuklarının ve Fransa'daki ilköğretim çocuklarının "Hababam Sınıfı"dır...* * * Zapçı Okan, adından da anlaşılacağı üzere televizyon tutkunu, elinden kumandası düşmeyen, çocuk-televizyon ilişkisini her yönüyle eleştirip irdeleyen; anne-babaların, çocukların televizyondan kaynaklanan sorunlarını, açmazlarını gülmece biçimine dönüştürüp yine çocuklarımıza aktaran bir çizgi kahramandır. Zapçı Okan'ı okurken ilginç bir şeye tanık olur çocuklar: Sanki Zapçı Okan bizden biridir, sanki Fransa'da değil de Türkiye'de yaşıyordur. Çünkü eleştirdiği tüm dizi filmler, yarışmalar, belgeseller, reklamlar, eğlence programları aynıdır. Zapçı Okan bütün dünyada çocukların ve ebeveynlerin dilleri farklı, ama içerikleri aynı olan programlarla eğlendirildiklerini, biçimlendirildiklerini çocuklara anlatmaya çalışır...* * * Titöf, ünü ülkesinin sınırlarını çoktan aşıp dünya ülkelerine ulaşmış bir kahramandır. Ters bir çocuktur; kimseye benzemez. Hiçbir şeyin altında kalmaz. Her şeyi sorgular ve eleştirel yaklaşır: Çocukların her şeyi bilmeye hakları vardır. Hiçbir şey onlardan gizlenemez. Eleştirilmeye dayanamasalar da, yetişkinler de, öğretmenler de eleştirilmelidir. Yalnız ço- cuklar değil, onlar da hata yaparlar. Hatta bir öyküsünde olduğu gibi, çocuğunu psikoloğa gönderen bir baba, onu psikoloğa göndermeden önce, kendisi psikoloğa gidip, çocuğunu psikoloğa gönderip göndermemesi konusunda, psikoloğa görünmelidir... * * * İşte MİÇO'yu çocuklara sevdiren, onları dergiyle özdeşleştiren kahramanlar bunlardır. Çocuklar sanıldığı kadar güçlü, kuvvetli, akıl dışı hünerler yapan kahramanlara 5-7 yaş arasında biraz ilgi duyarlar, sonra kendi kahramanlarını ve dergilerini bulurlar. Başka bir zaman, başka kahramanları tanıtmak üzere... Size bugün MİÇO'nun sevilen kahramanlarından söz edeceğim. Ama bu kahramanları televizyon ekranlarında, çizgi filmlerde, bir tişörtün üstünde, yediğiniz bir hamburgerin yanında; ya da bir oyuncakçı dükkânında işlevsiz bir oyuncak olarak göremezsiniz. Bunlar beklemediğiniz anda karşınıza çıkan, kapıdan atsanız bacadan giren satıcılara benzeyen kahramanlar değildir...