Kendi kremini kendin yap

Blossom Village” ismi İngilizce’de
çiçek açmak ve kasaba anlamına gelen kelimelerin birleşiminden oluşuyor. Selma Aydemir’in bu ismi seçmesinin nedeni ona ailesinin Bursa’daki çiftliğini hatırlatması. “Çocukluğum çiftlikte geçti. Dedem bana çiçeklerin isimlerini, nasıl yetiştiklerini ve özelliklerini anlatırdı. Babaannem ise köyün çıkıkçısıydı. Bitkisel karışımlarla insanları tedavi ederdi. Ben ikisinden de bir şeyler almışım” diyor Aydemir. Blossom Village’ın bir de Türkçe ismi var: Mavi Bahar. Bu ismin kaynağı Aydemir’in markanın sembolü olmasını umduğu mavi şişeleri.
Blossom Village’da Aydemir’in kendi elleriyle hazırladığı organik kozmetik ürünleri ve yurtdışından getirttiği aromatik çaylar satılıyor. Her cilt tipi için krem, tonik, serum ve sabun var. Üstelik çayları deneme şansına da sahipsiniz. Çünkü Aydemir dükkanının bir bölümünü çay tadımına ayırmış. Klasik müzik eşliğinde çayları yudumlayıp kararınızı veriyorsunuz.
“Amacım doğal ürünlerin yaygınlaşmasını sağlamak”
Aydemir’in hayali Blossom Village’ı bir organik yaşam merkezine dönüştürmek. Haziran ayında “Kendi kremini kendin hazırla” adında atölyeler düzenlemeye başlayacak. Doğal ürünlerin yaygınlaşmasını amaçladığı etkinlikte katılımcılara sadece malzeme parası karşılığında organik bakım kremi, masaj yağı, tonik ve sabun yapmasını öğretecek. Ayrıca dükkanın üst katındada bir masaj bölümü oluşturmayı planlıyor: “İnsanlar diledikleri yağı seçip masaj yaptırabilecekler. Hatta belki atölyede kendi yağlarını kendileri üretecekler.”


Malzemeleri tadabilirsiniz
Blossom Village ürünlerinde kullanılan malzemelerin tadına da bakabiliyorsunuz. Aydemir “Yüzde yüz doğal malzemeler kullanıyorum, kremlerdeki öz suyu bile Almanya’dan özel olarak geliyor. Dilerseniz yüz maskesinin içindeki kakao yağından birkaç kaşık yiyebilirsiniz.
Hiç bir zararı yok, tadı da güzel” diyor.