Cumartesi ‘Kim demiş ki yanmıyorum!’

‘Kim demiş ki yanmıyorum!’

06.10.2012 - 02:30 | Son Güncellenme:

Dünyaca ünlü gösteri topluluklarından Cirque du Soleil’de ateş dansçısı olarak yer alan Micah Naruo yaşadığı kazalara rağmen ateşe hâlâ büyük bir tutkuyla bağlı

‘Kim demiş ki yanmıyorum’

Biri eşofmanının kapşonunu geçirmiş kafasına, yerdeki minderlerin üzerine kıvrılmış uyuyor, diğeri hocasının desteğiyle olabilecek en estetik şekilde mekik çekiyor. Bir diğeri biraz ileride kitap okuyor. Kulağımıza senkronize trapez gösterisinin fon müziği “Vai Vedrai” gelmekte... Dünyanın en ünlü gösteri topluluklarından Cirque du Soleil (“Güneş Sirki”)’in sahne arkasındayım. Bu saydığım kişiler de şov sırasında koşturan, uçan ve dans eden sanatçılar...
1984’te Guy Liberte’nin 20 sokak dansçısıyla birlikte kurduğu bu hayvansız sirk ilk günden bu yana sahne tasarımı, müzikleri, dansları, kostümleri ve makyajlarıyla gösteri sanatlarında adeta devrim yarattı. 50 ülkeden 1.300 sanatçısı, 5 bin çalışanıyla bünyesinde 22 farklı gösteri bulunduran sirk, geçtiğimiz yıl Türkiye’ye bu gösterilerinden “Saltimbanco” ile gelmiş ve yaklaşık 100 bin izleyiciye ulaşmıştı. Bu yıl ise dünya çapında en çok izlenen gösterisi “Alegria” ile İstanbul’da. İspanyolca’da “mutluluk, sevinç ve başarı” anlamına gelen “Alegria” aslında hareketli ve neşeli olduğu kadar melankolik öğelere de yer veren 2.5 saatlik bir görsel cümbüş.
Ağırlıklı olarak akrobatik şovlar ve denge performansları içeren şovu geçtiğimiz hafta izleme fırsatı buldum. İki sanatçının alevli kılıç ve çemberlerle yaptıkları ateş dansı gösterinin en çok ilgi gören bölümlerinden biriydi. Ateşle korkusuzca dans eden bu iki sanatçıdan 28 yaşındaki Hawaii’li Micah Naruo ile 14 Ekim’e kadar şova ev sahipliği yapacak olan Ora Arena’da buluşuyoruz. Hiç vakit kaybetmeden soruyorum;”Nasıl oluyor da yanmıyorsunuz?” Gülerek “Kim demiş yanmadığımı?” diyor ve uçları ateşten kötü etkilendiği için kopan saçlarını ve vücudundaki yaraları gösteriyor.

Haberin Devamı

Anne-babalar çocuklarına genelde ateşten uzak durmalarını söylerler...

Benimkiler de söylediler tabii (gülüyor). Ama yetenekli ve istekli olduğumu gördükten sonra “Tamam bir dene bakalım ama önce ateş olmadan antrenman yapmalısın” dediler. Okulda da “Fire Knife Dance” (“alevli bıçak dansı”) isminde bir dersimiz vardı. Yeterince iyi olduktan sonra öğretmenlerim ateşle çalışmama izin verdiler.

Ateş dansına sanat mı spor mu demek daha uygun olur?

Geleneksel bir sanat diyebiliriz. Polinezya bölgesinde bu sanat, kültürün önemli bir parçası. Şimdilerde çok popüler. Birçok çocuğun hayali artık ateş dansçısı olmak.

Nasıl bir eğitim aldınız?

Ateş dansı başta sadece bir hobiydi benim için. Hayalim fizyoterapist olmaktı. Oldum da... Bu süre içinde de hiç ateşten kopmadım.

Haberin Devamı

Cirque de Soleil’e nasıl katıldınız?

16 yaşımda topluluğun yetkilileri bana yarışmaya katılmak isteyip istemediğimi sorduklarında Cirque du Soleil’in ne olduğu konusunda hiçbir fikrim yoktu. “Hayır çünkü bitirmem gereken bir okulum var” cevabını verdim. Üniversiteye gittiğimde Cirque du Soleil’in ismini duydum ve katılmak istedim. Ama bana daha önce önerdikleri pozisyon kapanmıştı. Beş yıl sonra “Şimdi uygun bir pozisyon var, ne dersin?” dediklerinde hemen kabul ettim. Dört yıldır da bu ekipteyim.

Şova çıkmadan nasıl bir hazırlık sürecinden geçiyorsunuz?

Hazırlanmak yaklaşık yarım saatimi alıyor. Müzik eşliğinde makyajımı yapıyorum. Şimdilerde daha çok Bruno Mars’ı dinliyorum. Bruno liseden arkadaşım, büyük hayranıyım. Hazırlığım bittikten sonra sahne arkasına iniyorum. Isınma hareketlerimizi yapıyoruz. Sahnede neler olacağını zihnimde canlandırıyorum. Bir de zihnimin açık olması için dua eder, partnerime şans dilerim.

Havalı bir şey mi ateş dansçısı olmak?

Evet, nerede olursanız olun bu dansı yaparken insanlar etrafınıza toplanırlar çünkü ateşle yapılan herhangi bir şey insanlara hem tehlikeli geliyor hem de ilginç.

Nasıl sorular geliyor daha çok?

“O gerçek ateş mi? Yanmıyor musun?” soruları geliyor, ben de seve seve cevaplıyorum; evet, gerçek ateş ve evet, ateşle oynuyorsan mutlaka yanarsın. Ben de yanıyorum. Saçlarımın uçları her şovdan sonra biraz yanmış oluyor. Ben de kesiyorum.

Haberin Devamı

Sıradan biri bunu yapabilir mi?

Ben de sıradan bir insanım. Sadece yıllar süren bir zihin antrenmanı gerekiyor.

Ateşten korunmak için özel bir şey sürüyor musunuz?

Bizi koruyan sadece derimiz.

Nasıl oluyor da yanmıyorsunuz peki? Kötü ihtimali düşünmediğiniz için mi?

Şov sırasında her zaman partnerimin ve etrafımda olup bitenin farkındayım ve canımın gerçekten çok yanabileceği ihtimalini göz önünde bulunduruyorum. Ama aklımın bir köşesinde de 14 yıldır bu işi yaptığım gerçeği var. Bu da endişeyi azaltıyor.

Yaşadığınız en büyük kaza neydi?

İki kılıcı çevirirken birini düşürmek üzereydim, onu düşürmemek için diğer elimle müdahale etmeye kalktım ve bu sefer o elim yandı. Dört parmağımın üzerindeki deri tamamen gitmişti. Ama bu bile beni ateşten koparamadı. Ama tabii açık yara varken daha zor oluyor. Çünkü sıcaklığı çok daha fazla hissediyorsun.

Haberin Devamı

‘Kim demiş ki yanmıyorum’

“Ateşin eğlenceli de olabileceğini göstermeye çalışıyoruz”

“Şovda Alegria krallığının koruyucularını canlandırıyoruz. Sahnenin bir kısmını tamamen ateşle kaplıyoruz. Bu bütün negatifliğin ortadan kaldırılması demek. Ateş tehlikeli olarak bilinir ama biz onu artistik biçimde sunuyoruz. Ateşin eğlenceli de olabileceğini göstermeye çalışıyoruz.”

“Hiç Kapadokya gibi bir yer görmemiştim”

Bir gününüz nasıl geçiyor?

Genelde bulunduğum şehri keşfediyorum. Mümkün olduğunca çok fotoğraf çekmeye ve tarihi yerlerle ilgili bilgi almaya çalışıyorum. Geleneksel yemekleri tatmaya ve vaktim varsa bir film izlemeye gayret ediyorum. Kalan zamanda da spor salonunda antrenman yapmam gerekiyor.

İstanbul’a ilk gelişiniz mi?

Evet, ilk gösterilerimiz Anadolu yakasındaydı. Bağdat Caddesi’nde gezdik. Burada Kapalıçarşı’ya henüz gitmedim ama mutlaka gideceğim. Sultanahmet Camii’sini de çok merak ediyorum. İlk geldiğimiz hafta Kapadokya’ya gittik, inanılmazdı. Balonla seyahat ettik ve yeraltı şehirlerini gezdik. Daha önce hiç böylesini görmemiştim.