"Kimden sevgili olur, kimden olmaz" testi!

www.ilhanuckan.com Faks: (0212) 505 63 88 Geçen gece bilgisayarımın başındayken Ebru Gündeş'in bir fanından mesaj geldi posta kutuma... Son derece düzgün bir dille yazılmış, hatta neredeyse tek bir imla hatası yapılmamış bir mektup... Ebru Gündeş ve Osmantan Erkır aşkıyla ilgili "Programlı aşk" dememi eleştiriyordu. Sonra gidip peki bu fanlar kendi internet sitelerinde neler yapıyorlar diye bir baktım. Korkunç!Birbirlerine Ebru Gündeş'in photoshop'ta oynadıkları, kartpostal tasarımcısı edasıyla uğraşıp kafayı yedikleri resimlerini gönderip zaman geçiriyorlar. Yetmiyor, şu konser şurada, o şarkı işte burada diye "kraliçeye" hizmet eden asker karıncalar gibi aşkla didinip duruyorlar... Son zamanlarda fan kulübü üyelerinin iletişimine bakıyorum... Şöyle diyebiliriz mesela; "Bana fan kulüp üyelerinin mesajlarını göster, sana sanatçı olup olmadığını söyleyeyim!" Gerçek sanatçının perspektifi başkalarına göre daha geniş olduğu için vizyonuyla yaşadığı toplumu aydınlattığı yolundaki ideal fikri hatırlayacak olursak, ben ortalıkta hiç sanatçı göremiyorum. Hepsi "tamamen duygusal" bir girdabın içinde fanatiklerini de batırıp gidiyorlar. Ortak karanlığımıza katkıda bulunmaktan başka bir şey yaptıkları yok! Hep denir ya; "Sanatçı topluma örnek olmalıdır" diye... Arkaya üç konserve cıstak, öne hoş bir eda, gelsin aşklar, gitsin evlenip boşanmalar... Yatırım da yatırım...Örnek olacakları ne peki? Gelecekte aşkların, ilişkilerin ne kadar çürüyeceğini mi ifade etmeye çalışıyorlar; yok canım, üç-beş albüm satıyorlar bu yolla! Hem hangi gelecek? İşte Bilirkişi olarak yazıyorum: Sevgilinizi acilen test edin! Hangi sanatçıyı seviyor diye sorun mesela... Sonuç geleceğinize ayna tutacak! Yolunuz açık mı, yoksa tıkalı mı? Şunu söylemek lazım artık, "sanatçıları" örnek aldığını söyleyen ya da böyle söylemese de tercihlerinde sanatçıların etkisi olan bir sevgiliniz varsa, yolunuzu değiştirin. Neyse, bayramınız kutlu olsun.İyi oyunlar herkese... Bugünkü yazımın ana fikri şu: Reyhan Karaca delirmiş herhalde. "İkinci Yeşim Salkım Dönemi" gibi bir döneme geçiş yaptı ki çok zararlı! Ha bire konuşuyor! Sevgilisini aldattığını itiraf edince erkeklerin kendisine daha fazla ilgi duyduğunu söylemiş. Ne demek şimdi bu? Tabii ki daha fazla ilgi duyarlar! Öpelim de biraz dikkatli davransın! Güzide Duran nereye doğru gidiyor? Bir şeyler hep aynı biçimde tekrar ediyorsa sorun var demektir. Hep evliliğin eşiğine gelince biten ilişkiler "Güzide'nin evlenme korkusu mu var?" diye merakta bırakıyor insanı. Bir de tabii sürekli yanlış seçimler yapması da aslında seçim yapmadığını, evlenmekten korktuğu gibi yalnız kalmaktan da korktuğunu düşündürüyor ister istemez. Bence profesyonel yardım almayı düşünmesinin zamanı gibi... Öpelim de uyaralım. Nezih Kuleyin'in "Hayat İçin Bir Kahve Molası" isimli yeni çıkan kitabı var elimde... İsim annesi benim. Nezih bey bilişim sektörünün önemli isimlerinden biri. Türkiye Bilişim Derneği'nin yıllarca yönetim kurulu üyeliğini ve bir dönem de başkanlığını yapmış. Ama ben onu sözcüklerin peşine takılmış meraklı bir arkadaş olarak tanıyorum. "Masalcı amca" tadında yazdığı yazılarını okuyup okuyup etrafıma anlattım. İşte kitaptan bir örnek: Efendim meğer Osmanlı padişahlarının kendilerine hizmet eden cariyeleri yaşlanıp gözden düşünce onlara "çırağan"deniyormuş. Maaşları ve kendilerine özgü giyimleri varmış bu çırağanların, sarayları da tabii... Çırağan Sarayı yani... Çırağan Sarayı'nı milletin düğün tantanalarından sıyırıp aslına döndürüveriyor. Tam bayramlık bir kitap; küçüklerin ellerinden, büyüklerin gözlerinden öpüyor. Siz de öpün istedim... Öptüm sizi Fan kulüp üyesi kadınlar nasıl baştan çıkarılır?Çok kolay! Ona fanatiği olduğu şarkıcının akrabası olduğunuzu söyleyin! Erkek Köşesi! Kadın: Antonio Banderas gibisin valla! Erkek: Sen de pek cahilsin! * * *Erkek: Sibel Can'a bayılıyorum, sen de ona benziyorsun...Kadın: Ama sen Sulhi beye hiiiç benzemiyorsun! Kılavuz Karga Oyunu! ÇEKİNMEYİN, SORUN! DAHA İYİSİNİ BİLENİNİZ VARSA DA ANLATSIN! Erkek arkadaşımla uzun süreli bir ilişkimiz var. Benden iki yaş büyük. Onu çok seviyorum ve onunla evlenmek istiyorum ama o bu konu açıldığında sürekli kaçıyor ve korktuğunu söylüyor. Bense artık beklemek istemiyorum. Bu konuda ne yapmalıyım sizce? "Onunla evlenmek istiyorum ama o korkuyor!" * * * Erkeklerin evlenme korkusu bilinen bir durum. Ama çok da basit bir yolu var bu korkuyu ortadan kaldırmanın... Eğer korkusunu bahane olarak öne sürmüyorsa, o korkunun yerine sizi kaybedeceği korkusunu koyarsanız mesele hallolur. Bir ay melek gibi olun. Her istediğini yapın, her kaprisine aşkla yanıt verin. Sonra aniden terk edin. Geri gelmek için her şeyi yapıyorsa korkuların yerini değiştirmekte başarılı oldunuz demektir, gelmiyorsa "Numaraymış zaten" diye gülüp geçin... Sizin olmayacak şeyi kaybetseniz ne olur? Haydan gelen huya gider...