Cumartesi ‘Kimse eleştirmesin, Can elinden geleni yaptı’

‘Kimse eleştirmesin, Can elinden geleni yaptı’

02.06.2012 - 02:30 | Son Güncellenme:

Geçtiğimiz hafta gündemi oluşturan konulardan biri de şüphesiz Eurovision şarkı yarışmasıydı...

‘Kimse eleştirmesin, Can elinden geleni yaptı’

Ülkemizi temsil eden Can Bonomo’nun performansı özellikle de sahne şovu çok konuşuldu. Tabiri caizse her kafadan bir ses çıktı. Kimileri Bonomo’ya sahnede erkek dansçıların eşlik etmesini kaba bulurken kimileri de dansçıların pelerinlerinin şovun sonunda gemiye dönüşmesinden çok etkilendi. Bonomo’nun şovunun koreografı Candaş Baş’tı. Baş, İstanbul Üniversitesi Konservatuarı Bale Bölümü’nden mezun. Belçika’da, Almanya’da ve Fransa’da yaşamış, oralardaki dans gruplarında dansçılık yapmış. Şimdi de Türkiye’de, “Çıplak Ayaklar” adındaki kumpanyanın başında.

Haberin Devamı


Onunla Eurovision macerasını konuşmak üzere Galata’da buluşmaya karar veriyoruz. Gittiğimde beni bekliyor. Uzaktan turiste benzeyen, ufak tefek ve bence çok hoş giyinen biri. Çok da hoş sohbet. Daha önce Sertab Erener ile çalıştığı için bu onun ilk Eurovision tecrübesi değil, o nedenle de eleştirileri sakin karşılamış. “Can çiçeği burnunda bir sanatçı. Binlerce insanın karşısına çıkmak, milyonların izlediği bir platforma şov yapmak her babayiğidin harcı değil. Elimizden geleni yaptık” diyor. Baş’ın koreograflık dışında bir diğer ilgi alanı da müzik. İstanbul’da belli gece kulüplerinde DJ’lik yapıyor ve bundan sonraki planları da bu yönde. Çünkü kendisi hiç göstermese de 38 yaşında ve dans ne yazık ki maksimum 40’ların başına kadar devam edilebilen bir iş. Kısacası ileride DJ Candaş Baş ismini daha sık duymaya başlarsaız şaşırmayın.

Haberin Devamı

Yarışmadan sonra koreografiniz eleştirildi. “Bonomo bu yüzden yedinci oldu” diyenler bile var. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Tam tersini söyleyenler de var. Hatta “Dans koreografisi bu kadar kuvvetli olduğu için başarılı oldunuz diyenler” de vardı. Der Spiegel ve Guardian’da başarımızı anlatan haberler çıktı. Sonuçta sanatta herkes her şeyi sevmek ve beğenmek durumundan değil. O eleştiriler ilk defa Bakü’ye vardığımız zaman kulağıma gelmişti. Bakü’de hazırladığımız şovu o sahne üzerinde nasıl uygulayabileceğimizi görebilmek için deneme yaptık, adı üzerinde deneme bu. Açılara bakıyoruz, sahnenin arkasında nasıl görseller olacak, hangi renkler kullanılacak karar vermeye çalışıyoruz. Nasıl olduysa biri telefonla videomuzu çekmiş. O video internete düştü. Ondan sonra da Twitter’dan saldırılar başladı. İlkokul müsameresi mi bu? O dansçılar nasıl adamlar öyle? gibi hakarete, küfüre varan şeyler okudum. “En güzel tepki tepkisizliktir” dedim ve umursamamaya çalıştım ama çok zordu. Moralimiz epey bozuldu. 12 gün kaldık Bakü’de ve sabahlara kadar prova yaptık. Üç dakikalık performans için günlerce uyumadık. Yeri geldi otelde koridorda, asansör boşluğunda çalıştık. Bence final performansımız eleştirenleri utandırdı. Öncesinden hakaret edenler özür dilemeye, “Harika bir iş çıkarmışsınız” demeye başladılar.

Haberin Devamı


Benim en sık rastladığım eleştiri “Neden kadın dansçı yok?”tu.

Bu konsept bir iş. Ama ne yazık ki ülkemizde konsept işin yani kostümünden dansçısına, şarkıdan vokaline bir bütün olarak sunulan işin ne olduğunu hâlâ anlamadı insanlar. Şarkının sözlerine dikkat etseler zaten “Neden erkek dansçı var” diye sormazlar. Şarkı denizci bir adamın ağzından aşkı anlatıyor. Hangi gemide kadın miço varmış? Dansöz çıkarsak çok puan mı alacaktık? Çok rahat bir şekilde diyebilirim ki ekip ve Can elinden gelenin en iyisini yaptı.


Sertab Erener’in olduğu yarışmada da koreografiden sorumluydunuz. O zaman herhalde durum bambaşkaydı...

Çok da farklı değildi. O dönem de eleştirilmiştim. Kısacası sırf negatif olmak için söylenen sözlerin birincilikle yedincilikle alakası olmuyor.
Çok yakın bir arkadaşımın çok sevdiğim bir lafı vardır: “Türkiye’de bir şey yaparsan Türkiye’ye rağmen yaparsın, Türkiye’nin desteğiyle yapamazsın” demişti. Çok doğru. Ama yarı finalden sonra destekleyen yüzlerce kişiyi de unutamam.

Haberin Devamı


Koreografi hazırlamanın aşamaları nedir? Mesela şarkıyı dinledikten sonra ilk ne yaparsınız?

İlk önce şarkıyı dinledim.
Sonra da hayal kurmaya başladım. Sözlerden yola çıkarak korsan ve denizci temasını işleyeceğimiz belliydi. Hemen kostüm tasarımcısı arkadaşım Giray Sepin’i aradım. Sonuçta ben dansı hazırlıyorum o da hareketlere göre kostüm yapıyor. Arada Can’ın ekibi ve TRT ile de iletişim halindeydik tabii ki.


Seneye seçilecek isimle de çalışmak ister misiniz?

Buna iş olarak bakıyorum. Milli mesele olarak algılamıyorum. Kaldı ki bence bu kadar acımasızca eleştirilmemizin sebebi de bu. İnsanlar bunun şarkı yarışması olduğunu unutuyor. Çalışmasına çalışırım tabii ki. Ama Sertab Erener ile gittiğimiz seneden sonra yine gittiğimde fark ettim ki artık Eurovision çok zorlaşmış. Jüri sistemi diye bir şey başlamış. Eskiden sadece halk oylarken şimdi bir de jüri giriyor devreye. Öyle olunca da oylar ister istemez azalabiliyor. Sonra gerçekten çok iyi bir ses ile gitmemiz gerektiğini düşünüyorum. Demin de söyledim bu bir şarkı yarışması. Çok farklı bir sese sahip bir isim gitmeli ve prodüksiyon da büyük olmalı. Yoksa zor...

Haberin Devamı

“İsveç’i provalarda gördüğümde ‘Birinci olacak’ dedim, favorim oydu. Çok başarılıydı”

* “Twitter’dan çok ağır eleştiriler aldık. Dansçılarım için ‘O yarmaların sahnede ne işi var?’ bile dediler. Finalden sonra ise bunları söyleyenlerden özür ve tebrik mesajları geldi.”
* “Dansçıları 20 kişinin arasından seçtim. İkisi break dansçı, biri modern dansçı. Yani hepsi farklı disiplinden geliyorlar.
* “Finalde yönetmen kamera açılarını son anda değiştirdi. Büyük şanssızlık. En can alıcı hareketleri göreceğimiz zaman kamera uzaktan çekiyordu. Bu büyük bir dezavantaj oldu.”

‘Kimse eleştirmesin, Can elinden geleni yaptı’

Candaş Baş Sertab Erener ve eurovision koreografilerini hazırladı.