Kırmızı halıda insanın yürüyüşü bir başka!

Jude Law bizim filme 11 defa “Bravo” dedi

Ahmet Mümtaz Taylan, Cannes Film Festivali’nde, Jüri Büyük Ödülü’nü alan “Bir Zamanlar Anadolu’da”da şoför Arap Ali’yi oynuyor. Filmin konusu hakkında edilen “Bir doktorla bir savcının 12 saat süren gerilimli öyküsü” cümlesi için “Konunun yakınından bile geçmiyor. Açıkçası filmden böyle bahsetmek haksızlık olur” diyor. Ama konusu hakkında hiçbir ipucu vermiyor. İlk kez çalıştığı yönetmen Nuri Bilge Ceylan’ı filozof olarak görüyor: “Ona sadece yönetmen demek beni doyurmaz, onu tam olarak ifade etmiş saymam kendimi. Ona filozof yönetmen demeliyiz, ben öyle diyorum.”

* Cannes’da olmak birçok oyuncunun hayalidir. Yılmaz Erdoğan “Kırmızı halı bende uyuşukluk hissi yarattı” dedi. Sizde ne yarattı?
Tabii bir hal geliyor üzerinize. Bir halleniyorsun yani. Niye hallenmeyesin ki, Cannes’a gelmişsin... Artık orada hallenmeyeceksen nerede halleneceksin? Bana da bir hal geldi, kırmızı halı fotoğraflarıma baktım ve gördüm o hali! Şimdi doğruya doğru, Cihangir’de öyle yürümüyorum. Çok tatlı bir histi. Kırmızı halıda güzel görünüyor insan canım.

* Siz filmin oyuncuları olarak, “Bir Zamanlar Anadolu’da”yı iki yıl sonra ilk kez Cannes’da görmüşsünüz.
Evet, Nuri Bilge Ceylan Cannes’a kadar bizim izlememizi uygun görmedi. Filmler yönetmenlerine aittir, bu yüzden de izleyip izlettirmeme kararını onlar verir. Bir filmi tamamen tamamlandığı zaman göstermek istiyor diye düşündüm. Film başladığı an bir rüya gibi filmi izledim. Çünkü Nuri Bilge’nin filminde oynasanız da, senaryoyu bilseniz de filmde ne olacağını önceden kestiremezsiniz. Ancak film tamamlandığında bir fikriniz olabilir. Çünkü o büyük bir yaratıcı, büyük bir anlatıcı. Bir filozof.
“Söz konusu Nuri Bilge Ceylan ise gerisi teferruattır”

* Nuri Bilge Ceylan’dan teklif aldığında ne diyor insan? Senaryoyu dahi okumadan hemen balıklama atlıyor mu?
Menajerim, Nuri Bilge’nin benimle çalışmayı düşündüğünü, bir görüşme yapmak istediğini söylediği zaman ilk aklıma gelen şey “Bir senaryoyu okuyayım da bakarız” olmadı tabii. Evet, o bir usüldür. Çoğu zaman da yaparım. Ama söz konusu olan kişi Nuri Bilge Ceylan ise geriye kalan teferruattır. Senaryoyu okumak hemen kısmet olmadı. Ceylan önce kendi usullerine göre bir deneme çekimi yaptı. Ancak çalışmaya karar verdiğinde senaryoyu okuyabildim. Yani ben Nuri Bilge ile çalışmaya karar vermedim, o benimle çalışmaya karar verdi.

* Jüride yer alan Robert de Niro, Uma Thurman ve Jude Law film hakkında neler söyledi?
Yanlış saymadıysam Jude Law 11 defa “Bravo” dedi. Nuri Bilge Ceylan ile çalışmak istediğini söyledi. Zaten jüri Büyük Ödül’ü vererek fikrini söylemiş oldu. 1700 filmden 20-21 tane seçiliyor, onlardan biriydik. Oradan da ilk üç diyebileceğimiz ödüllerde, ikinci büyük ödülü aldı Nuri Bilge Ceylan. Tüm jüri filmi ne kadar beğendiklerini, Nuri Bilge’nin filmlerini ne kadar sevdiklerini, bizi oyuncu topluluğu olarak çok başarılı bulduklarını defalarca dile getirdiler. Yabancı basında çıkan festival kritiklerinde iş “Bir Zamanlar Anadolu’da’ya Altın Palmiye verilmemesini açıklamak bayağı güç olacak”a kadar vardı hatta.

* Ceylan filminde rol verdiği oyuncuları sonraki filmlerinde oynatmıyor. Bu ilk ve son Ceylan filminiz olacak belli ki...
Evet, Ercan Kesal hariç başka bir oyuncuyla ikinci kez çalışmadı. Cannes’dayken “Abi ekibi bozmayalım. ‘Altın Palmiye’yi alamamış olmak iyi oldu. Onu kovalamaya devam edeceğimiz için belki bize yeni filminde bir şans doğar. İstersen senaryoları burada dağıt” dedim. Nuri Bilge her zamanki gibi tatlı ve örtük gülümsemesiyle susarak cevap verdi.

Ahmet Mümtaz Taylan (en sağda) “Bir Zamanlar Anadolu’da” filminin
oyuncuları ve yönetmeniyle Cannes’da, kırmızı halıda.

“Behzat Ç.’ ve ‘Leyla ile Mecnun’ bu yılın fenomen dizileri”

* “Leyla ile Mecnun” ekibine nasıl dahil oldunuz?
Birinci bölümün senaryosunu okudum ve “Bu senaryo hep böyle yazılacaksa bu ekipte muhakkak olmalıyım” dedim. Dizi oyuncuları için ayağını sürmeden sete gitmek biraz zordur. Ben çok keyifle gidiyorum. “Leyla ile Mecnun”un şaka anlayışı, dramatik yapıyla oynama biçimi diğer dizilerden farklı. Bizim dizinin hem oyunculuk hem senaryo hem de reji açısından seyirciyi rahatlatan bir pervasızlığı var. Diğer dizilere göre metodik açıdan anarşist bir iş.

* “Behzat Ç.” oyuncuları ile sizin dizinin oyuncuları birbirlerine konuk oldular. Neden böyle bir şey yapıldı?
İki dizi de bu yılın fenomen dizileri olarak kabul ediliyor. İki dizinin çok fazla ortak izleyicisi var. Seyircilerden böyle bir istek geldi. Ortak bir cinayet dolayısıyla Behzat Ç. bizim dizinin erkek ana karakterlerini tutuklayıp Ankara’ya götürdü ve sorguladı. Konuyla ilgilerinin olmadığı anlaşılınca, üzerine bir de bu absürt karakterlerle baş edemeyeceklerini anlayınca serbest bıraktılar. Böylece farklı kanallarda yayımlanan iki dizi birbirine selam çaktı.

* Yazın sizin de yer alacağınız bir film projesi olacak mı?
Var ama yapımcısı açıklamadan söylemek istemiyorum. Ayrıca önümüzdeki yıl ya Devlet Tiyatroları’nda ya da özel tiyatrolarda bir oyun daha sahneleyeceğim. Mümkün olduğu kadar bunu her yıl yapmaya çalışıyorum.

* Karınız Ayçin İnci de oyuncu. O da sizinle Cannes’a gitti mi?
Bizim işimizde sadece ekip arkadaşlarınız değil hayattaki ekibinizin üyesi olan eşiniz de her türlü cefasına katlanır. Cannes büyük bir sefaydı. Ayçin de benimle geldi ve keyfini beraber çıkardık. İnşallah onun işleri de böyle gezilere çıkar, o zaman da ben onun yanında olurum.