Kıtalararası mutlu son

Yıl 1999. Sıcak bir temmuz akşamı. Amerikalı Laura Wells (o tarihte 25 yaşında) ve Osman Biraniş (o da 29 yaşında) Bodrum Halikarnas Disko’da tanışıyor. 10 yıllık bir aşkın kahramanları olacaklarını bilmeden.
Wells ve Biraniş’in düğünlerini anlatan yazıyı New York Times’ın Weddings / Celebration ekinde okuduktan sonra Wells’i arıyorum. Dört aydır İstanbul’da yaşayan ve 6 News haber kanalında spikerlik yapan Wells aşk hikayelerini Bebek Hotel’de anlatıyor. 

Tanıştığınız günle başlayalım.
10 yıl önce yatırım bankası Merrill Lynch’ten istifa etmiştim. New York’ta yaşayan Türk arkadaşım Tılsım Tanberk beni İstanbul’a çağırdı. O sırada Tılsım da çocukluk arkadaşı Osman’dan bir davet alıyor. Osman babasının doğum gününü Bodrum Halikarnas’ta kutlayacaklarını söylüyor. Tılsım yanında misafir getirmek istediğini söylüyor. Osman da “Eğer kızsa buyurun” diye espri yapıyor.  

Sizinki ilk görüşte aşk mıydı? Ben Osman’ı ilk kez kapıda konukları karşılarken gördüm. Bana da diğer misafirler gibi çok sıcak davrandı. Partinin sonlarına doğru sohbet ettik. Sonra Küba Bar’a geçtik. Ardından kaldığımız Mavi Otel’in lobisinde Osman’la muhabbet ederek neredeyse sabahladık. Ertesi gün tekne gezintisine çıktık, tavla oynadık. Sonraki akşam yemeğe çıktığımızda onun da benden hoşlandığını anladım. İlk öpücük gecenin sonunda, otelin lobisinde geldi. Her şey güzel gidiyordu ama ertesi gün İstanbul’a dönmeliydim.

“Ayrılığımızın üstesinden gelemedim”

Osman bey peşinizden İstanbul’a geldi mi?
Evet. New York uçak biletimi ileri bir tarihe aldım çünkü arkadaşım davet veriyordu. Evine Osman’ı da davet etti. Osman Alaçatı’da bir inşaatla ilgileniyordu. Önce benim Amerika’ya döndüğümü sanıp daveti reddetmiş. İstanbul’da olduğumu öğrenince de günün son uçağıyla İzmir’den İstanbul’a geldi. Ama bizi yine ayrılık bekliyordu. Ertesi gün New York’a uçtum.

İlişkinizi nasıl sürdürdünüz kıtalar arasında?
E-posta ile ve her gün telefonda konuşarak. Bana kırmızı güller yollamayı da ihmal etmiyordu. Ayda bir görüşmeye çalışıyorduk. Ama ilişkimiz 1,5 yıl sonra, Ocak 2001’de bitti.

“Canlı yayında aradı. ‘Biliyor musun? Ben boşandım’ dedi”

Neden mesafe miydi?
 Büyükannem “30’undan önce evlenme” öğüdü vermişti bana. Ben de onunla aynı fikirdeydim. Ben evlenmeyi istemediğimi söyleyince Osman benim hislerimle ilgili şüpheye kapıldı. 

Ayrıldıktan sonra kolay toparlanabildiniz mi?
Ayrılığımızın bir türlü üstesinden gelemedim. Kendimi bir şeylerle meşgul etmeye çalıştım. Hayır kurumlarında görev aldım. Sonra CNBC’ye girdim. Amerika’nın bir numaralı finans anchorwoman’ı Maria Bartiromo ile çalışmaya başladım. 

Siz kendinizi işe vermişken Osman Biraniş yeni bir ilişkiye başlamış, nişanlanmış... Bunu duyunca ne hissettiniz?
Yıkıldım. Osman’la telefonla konuştuğumda onu hâlâ sevdiğimi söyledim. Onu benim kadar sevip sevmediğini sordum. Bana “Hislerimden eminim. Onu seviyorum” dedi. Ona bir daha beni aramamasını söyledim. Osman 2002’de evlendi. 

Bir yıl sonra sizi arayan o olmuş. Aklınızdan telefonu suratına kapatmak geçti mi?
Her şey o kadar ani gelişti ki... Maria canlı yayındaydı, ben de kontrol odasındaydım. Telefonum çaldı, arayan Osman’dı. Türkiye’de saat 03.00 falan olmalıydı. O gün onun doğum günüydü. Belli ki çok içmişti. Ertesi gün de benim doğum günümdü. Beni kutladı. “Geçen yıl doğum gününü kaçırdığım için özür dilerim, umarım bundan sonra hiçbirini kaçırmam. Biliyor musun? Ben boşandım” dedi. “Şu an çalışıyorum, beni lütfen sonra ara” diyebildim ancak. 

Siz yelkenleri suya indirmeye çoktan hazır mıydınız?
Beni her gün arıyordu. Boşanma sürecinin üstesinden gelmeye çalışıyordu. “Ben seni hâlâ seviyorum ve doğru bir zamanda tekrar başlayabiliriz” dedim ona. Neredeyse üç yıl aradan sonra ilk kez Ekim 2003’te görüştük. 

Evlenme teklifini nerede aldınız?
Osman 2007’de Dublin’de dizlerinin üzerine çöktü ve bana evlenme teklif etti. Şubatta Türkiye’ye taşındım. 6News’te işe başladım. Nisanda da Kentucky’de evlendik.
Büyükanneme verdiğim sözü tuttum, 34’ümde evlendim. O 95 yaşında. Eğer İstanbul’da evlensem Türkiye’ye gelemezdi. Eylülde Bodrum ve İstanbul’da bir düğün daveti vereceğiz. 


“Bodrum’daki düğünde beni ilk kez gördüğü günkü elbisemi giyebilirim”
 Kocanız New York Times’a verdiği söyleşide Bodrum’da ilk tanıştığınız gece giydiğiniz kırmızı elbiseye vurulduğunu söylüyor. Düğün partisinde giydiğiniz kırmızı elbise o mu?
Hayır. Bodrum’da giydiğim elbise aldığım ilk tasarımcı
(Yigal Azrouel) kıyafetiydi.
10 yıldır aynı bedendeyim, hâlâ içine girebiliyorum. Belki Halikarnas’ta düzenleyeceğimiz partide kocama ve konuklara bir sürpriz yapıp onu giyebilirim.