Kıyafetler öne çıksın diye sade bir çekim

axcum021.jpg Meksikalı moda fotoğrafçısı Pablo Arroyo, İGS'nin ilkbahar-yaz koleksiyonunun katalog çekimleri için İstanbul'daydı. 30 yaşındaki Arroyo, Avrupa'nın tanınmış fotoğrafçılarından biri. Gucci, D Squared, Trussardi, Emilio Pucci ve Alexander McQueen gibi tanınmış markaların çekimlerini yaptı. Küçüklüğünden beri her türlü fotoğrafın ilgisini çektiğini söyleyen Arroyo 18 yaşında Milano'ya taşınmış. "Milano tasarım ve modanın beşiği olduğu için oraya taşınmaya karar verdim" diyor. Ama doğrudan fotoğraf çekmeye başlamamış. Grafik tasarım eğitimi aldıktan sonra dergilerde grafik tasarımcılığı yapmış: "Böylece fotoğraflarla ilişki içerisindeydim." Ama daha sonra esas ilgi alanı olan fotoğrafçılık kanına girmiş. Fotoğrafçılık çok ilgimi çekiyordu. Her ne yapıyor olursam olayım, bir fotoğraf gördüğümde mıknatıs gibi beni çekiyordu, bütün ilgimi bir anda ona yöneltiyordum. Arkadaşlarımın fotoğraflarını çekerek başladım işe. Grafik tasarım bilgim bana çok yardımcı oldu. Grafik tasarımcılığından fotoğrafçılığa geçişiniz nasıl oldu? Beklemiyordum. Başlangıçtan beri çok şanslıydım, bana hep büyük işler verildi. İlk başta herkes beni tanıdı çünkü piyasadaki en genç fotoğrafçıydım. İtalya'da çok iyi müşterilerim vardı. Dergilere çekimler yapıyordum. 21 yaşında aldığım en önemli iş İlly kahvelerinin reklam çekimiydi. Bu sayede herkes beni tanıdı. Herkes işi neden bana verdiklerini merak etti; gençtim ve fotoğrafçılık eğitimi almamıştım. Sonra Elle gibi dergilere çekimler yapmaya ve birçok şirketin reklam fotoğraflarını çekmeye başladım. Bugün Avrupa'da tanınan bir fotoğrafçısınız. Kariyeriniz nasıl tırmanışa geçti? Modacıların portreleri İtalyan Vogue'undan Elle, Marie Claire ve Men's Health'e kadar birçok dergiye... İtalya'da çıkan her dergiyle de çalıştım herhalde. Ayrıca Giorgio Armani'den Alexander McQueen ve Versace'ye birçok tasarımcının portre fotoğraflarını çektim. Bugüne kadar hangi dergilere çekim yaptınız? İyi bir fotoğrafçı olmak için fotoğrafçılığın teknik yönlerini bilmeniz lazım. Her şeyi tek başınıza yapabilmek zorundasınız. Tarihi de iyi bilmelisiniz. Özellikle sanat tarihini... Çünkü fotoğrafçılık ve sanat yakından ilişkili. 1900'lerin başından beri tarih fotoğraflarla anlatılıyor. Birçok hikayeyi anlatmak yerine tek bir fotoğraf gösterebilirsiniz. Müşteriler "1900'lerin, 40'ların ya da 70'lerin havasını veren fotoğraflar istiyoruz" dediğinde o dönemde neler olduğunu, insanların nasıl giyindiğini, nasıl davrandığını, kadınların saç modelinin nasıl olduğunu, ne tür mücevherler taktıklarını bilmeniz gerekiyor. Moda fotoğrafçısı olabilmeniz için ise modada neler olduğunu bilmeniz, kumaşları tanımanız, insanların nasıl giyindiğini ve neden böyle giyindiklerini bilmeniz gerekiyor. Nasıl iyi fotoğrafçı olunur? Moda fotoğrafçılarının sahip olması gereken özellikler nelerdir? "Logo varsa giymem" Mesele neyin trendi olduğu değil, modada neler olduğu. Moda kurbanı değilim ama modayı yakından izliyorum. Elimden geldiğince defilelere gidiyorum. Koleksiyonları inceliyorum, bir sonraki sezon modanın ne yönde değişeceğini gözlemliyorum. Ve kendimi ona göre adapte ediyorum. Diğer fotoğrafçıların çalışmalarını izliyorum. Modayı ve trendleri ne kadar yakından takip ediyorsunuz? Etrafta neler olduğu beni çok ilgilendiriyor. Dünyanın farklı yerlerinde neler olduğuna, insanların nasıl giyindiğine, nasıl göründüğüne, reklamlara dikkat ediyorum. Bol bol yürüyorum. Yolda yürürken esen rüzgar bile bir sonraki çekimin atmosferini belirleyebiliyor. Sinemaya gidiyorum, müzik dinliyorum, kitapçıları geziyorum. Gençleri ve yaşlıları dinliyorum. Benim işimde bütün bunların faydası oluyor. Neler size ilham veriyor? Çalışmalarındaki seksi zarafetten dolayı Helmut Newton. Fakir insanların portrelerini çeken Mike Disfarmer. Ayrıca Richard Avidon. Favori fotoğrafçılarınız kim? Sloganlı veya logolu bir şeyi asla üzerime geçirmem. Sade renklerden hoşlanıyorum. Genellikle spor ayakkabı, jean ve düz bir tişört giyerim. En çok Ann Demeulemester, Marc Jacobs, Hermes giyiyorum. Nasıl giyinirsiniz? IGS'nin ilkbahar-yaz sezonu için hazırladığı yalın tonlara sahip koleksiyonla paralel olarak Arroyo, fotoğraflarda sade bir atmosfer yarattı. Koleksiyonun tanıtım çekimleri için, Gucci, John Galliano, Dolce&Gabbana ve Louis Vuitton gibi markaların reklamlarında yer alan İngiliz süpermodel Will Chalker objektif karşısına geçti. Arroyo çekim için şöyle diyor: "Modelimiz çok iyi, kıyafetler güzel. Gözü başka yere çekecek detaylardan, dekordan kaçınmak istedik. Doğru renkler, doğru ışık..." Koleksiyonda parlak gümüş, platin, siyah, açık gri gibi soğuk renkli ve küçük desenli kumaşların kullanıldığı takım elbiseler; lila, yeşil, indigo mavi ve sarı tonlardaki aksesuvar ve gömleklerle kombinleniyor. Kravatlar ise önümüzdeki yaz biraz daha ince. Tek ceketler de koleksiyonun genelindeki kumaşlar gibi kendinden dokulu ve düz renklerde. Tek ceketlerin içine giyilecek olan kısa kollu, polo yakalı trikolar koleksiyonda önemli bir tutuyor. Trikolar ince tuşede örülmüş ve terletmeyen, serin tutan bir dokuya sahip. Kravatlar inceliyor