‘Kocaya el kalkmaz’

Seda Sayan: "Feminist miyim, maço muyum belli değil" ‘Kocaya el kalkmaz’
"Asla evli bir erkekle beraber olmam, hemcinsimin canını yakmam" diyen Seda Sayan nevi şahsına münhasır olduğunu söylüyor: "Ben feminist miyim, maço muyum, adama hizmet mi ediyorum, onu dövüyor muyum belli değil."
TUBA AKYOL

Albüm konusunda çok iddialı açıklamalar yaptınız. Beklentilerinizi karşıladı mı bu albüm? "Ah Geceleröden sonra nihayet iyiyi yakaladığım bir albüm oldu. Şarkıların çok iyi olmasının, iyi yönetmenle, iyi şirketle çalışmamın verdiği rahatlıkla iddialı konuşmalar yaptım. Satışlar iyi gidiyor. İttire kaktıra sattırmaya çalışıyoruz.

Müzik piyasasında rekabet çok yoğun. Siz kimleri kendinize rakip görüyorsunuz?
Rekabet gibi görmüyorum artık. İşimizi yapmaya çalışıyoruz. Çok büyük bir kriz var. İnsanlar ekmek alamazken sen onlara kaset aldırmaya çalışıyorsun. Kimlerle aynı kulvardayım belli zaten, benim görüşüm değil. Son jenerasyondan Sibel Can, Muazzez Ersoy, Ebru Gündeş, bir de ben. Başka var mı Türk Sanat Müziği okuyan, fantezi müzikte ödüller alan, listelere giren bir isim?

Onların arasında neredesiniz?
Kendimi nerede gördüğüm önemli değil. Bizi halk yan yana görüyor. Zaten bakarsanız, biz aynı yerlerde dönüp duruyoruz.

Siz sanki daha dobrasınız. Belki bu yönünüzle farklısınız. Kendiniz gibisiniz...
Kendimim. Ben böyleyim. Bu benim bir farklılığım olabilir. Allah’tan başka kimseden korkmam, pervasızımdır bazı konularda ama haklı olduğumda sonuna kadar giderim.

Evleniyorsunuz, boşanıyorsunuz. Biz sizi hiç üzgün görmüyoruz ama...
Onları çok içimde yaşıyorum. Hayatım boyunca sırtımı dayayabileceğim biri olmadı. Çok büyük sorumluluklar altına girdim. 14 yaşından beri ailemi sırtlıyorum. Onlar sizi ağlarken, üzgünken görmemeli. Bu çok ağır bir yük. Ağlayamıyorsunuz.

Evlilikte tuhaf bir otoritem var. Kocalarım benden korkar" Yorulmuyor musunuz? Evlenip evinizin kadını olmak falan istemiyor musunuz?
Duramam ben. Durmam. Yoruluyorum bazen ama kendimi motive ediyorum. Evlenip işi bırakmaya gelince. Ben o tavizi hayatımda bir kere çocuğumun babası için verdim. Bir daha da vermem. Biraz aza indirgersin belki. Ama insanlar seni bir yere getirmişken, senden bir sürü şey bekleniyorken "Bir dakka, ben aşık oldum, çekiliyorum artık" diyemezsin.

Kız çocuk istiyormuşsunuz.
Çok istedim kız çocuğu ama olmuyor galiba. Olamayacak mı ne? Bulamıyorum birini.

Geç kalmış değilsiniz.
Değil canım, ben çok sağlıklı, her şeyi yerinde bir kadınım ayrıca. Ama çocuk için adamı bulmak önemli, tek başıma yapamam.

"Dövemeyeceğim adamla evlenmem" dediniz . Siz artık biraz zor koca bulacaksınız.
Evet, bir espri yaptım, fena patladı. Olur mu öyle şey? Enteresan bir otoritem var ama. Evliliklerimde ya da birlikteliklerimde rahat olmama rağmen; sadık, dürüst, sevecen, anaç olmama rağmen korkuyorlar benden. Dövdüğüm için mi? Olur mu canım? Dövdüğüm adamı ne yapayım ben? Kocaya el kalkmaz ayrıca, çok ayıp. Ben bakışlarından ürktüğüm erkeği severim. Ben maço severim. Bana söz geçireni severim.

Aldattı diye koca boşayan kadın, evli erkekle olur mu?" Hizmet eder misiniz sevgililerinize?
Hizmet ederim tabii. Seda Sayan gibi davranmam evimde. Yani sevgilimle çok başka şeyler yaşarım.

Hande Ataizi ile Cem Davran’ın programında "Didi evli, ben asla evli bir adamla birlikte olmam" demişsiniz galiba.
Ben Didi evli demedim. Onu Cem söyledi. Ben "Asla evli erkekle birlikte olmam" dedim.

Olmaz mısınız?
Asla. Kocasını aldattı diye boşayan kadın, evli adamla birlikte olur mu? Kendi kendimi tekzip etmiş olurum.

Ama gönül bu...
Öyle gönül olmaz. Bu kadar büyük konuşuyorum. Evli adam olmaz. Hemcinsini üzüyorsun, onun canını acıtıyorsun; günah.

Kadın dayanışması... Sizin feminist bir yanınız da var galiba.
Feminist miyim, maço muyum, adama hizmet mi ediyorum, dövüyor muyum, belli değil. Böyle bir şeyim işte, nevi şahsıma münhasırım.

Belli olmaz bu işler. Küçük biri çıkar, adamın hakkından gelir" Erbil’le programınız devam edecek mi?
O, yaz için yapılan bir anlaşmaydı. Mehmet Ali’nin kış için bir dizi, bir de başka bir projesi var. Bana da teklifler geliyor. Düşünüyorum ama sadece düşüncede kalıyor. Televizyon yöneticileri de önlerini göremiyorlar, onlar da bekliyor.

Mehmet Ali Erbil kamera önünde çok hiperaktif. Zor değil mi onunla çalışmak?
Ben de hiperaktifimdir. Ben de kuduruk olduğum için, 20 yıldır arkadaşız biz. Mehmet Ali de işinde çok titiz, kaprissiz. Benim çok uyumlu olmam dengeledi. Deli deliyi görünce çomağını saklar. İkimiz de hiperaktif olunca, ben biraz duruyordum, o bir şeyler yapıyordu.

Var mıydı evliliğinden haberiniz?
Kimsenin haberi yoktu. Herkese sürpriz yaptı. Ama onu değişmiş görüyorum, daha durmuş, oturmuş. Belki artık yaşı itibarıyla...

Ufacık kız toparladı onu galiba...
Olabilir. Hiç belli olmaz bu işler. Böyle küçük biri çıkar, adamın hakkından gelir.

Aldatılmaya göz yummam. Ben zaten ekstra bir kadınım" Sizin de adınız hep küçüklerle anılıyor.
Neden böyle, bilemiyorum. Çünkü benden büyük adamlara bile "kendinden yaşça küçük" diye yazılıyor. Herifler de havaya giriyorlar. Bir kere kendimle küçükle evlilik yaptım, pişman oldum. Kazık kadar Murat Parasayar bile benden küçük yazıldı. Eski kocam Tuncay’a bile "genç işadamı" dendi. Birlikte olmadan önce kaç yaşındasın diye mi soracağım. Yaşından önce ilgileneceğim daha güzel şeyler oluyor.

Niye evleniyorsunuz? Hadi evleniyorsunuz nasıl boşanıyorsunuz?
Çok kolay evleniyorum. Çünkü erkekler beni evlenilecek kadın olarak görüyorlar. İnsanlar flört ediyorlar, olmadı diye ayrılıyorlar. Ben evleniyorum; olmadı deyip ayrılıyorum. Benim erkeğe ihtiyacım yok. Ben aldatıldığım için hep evliliklerimi bitirdim. "Aaa bir şeye de göz yum" dediler. Neden göz yumayım. Ben zaten ekstra bir kadınım. Efendim bir kere olurmuş. Niye olsun? Olmasın.

Bütün kadınlar da aldatılıyor galiba.
Evet, beni de aldatıyorlar. Ama ben ne güzel bitiriyorum. Karakterim böyle. Sadık, tekeşliliğe inanan biri olduğum şurdan belli benim erkeğim başka kadına dokunamaz, dokunursa bitiririm.

İlişkileriniz güçlü olduğunuz için mi bitti?
Evet. Ben her alanda böyleyim. Çok erken sorumluluk almamın getirdiği şeyler bunlar, her zaman güçlüyüm. Maneviyatı çok güçlü bir insanım. Çok büyük felaketlerin bile altından kalkabilecek yapıdayım. Yani bir kocayı boşamak benim için çok önemli değil.

"TBMM’de güzel adam istiyorum" Eciş bücüş adamlar mecliste dolaşmasınlar. Deniz Baykal, İsmail Cem, Kemal Derviş gibi güzel adamlar olmalı orada. Bakın Amerikan başkanlarına, hepsi ne güzel adamlar.

Politikayı düşünür müsünüz?
Politikaya açığım. Belediyede görev alabilirim, belediye başkanlığı yapabilirim. Partileri için çalışmamı isteyenler var ama ben öyle istemiyorum

Neden politika?
"Yetiş Bacım"ın çekimlerinde çok gözardı edilmiş, mağdur insanlar gördüm. Belediye başkanlarının hiç bilmediği, girmediği mahallelere gittim ben. O zaman anladım ki, üzerimize düşen başka görevler var. İleride böyle şeyler yapmak isterim.

Çocukluğunuzda çok yoksul olduğunuz için onlarla rahat empati kurdunuz sanırım.
Doğru. Oralarda başarıyı yakalamamın nedeni bu. Çocuklar bana sarılırken, benim de onlardan olduğumu biliyorlardı.

Deniz Baykal’a hayranmışsınız.
Evet. Mecliste güzel adamlar, sağlam, düzgün adamlar istiyorum. Baykal gibi, İsmail Cem, Kemal Derviş falan gibi. Eciş bücüş adamların orada dolanmasını istemiyorum açıkçası. Amerika başkanlarına baksanıza, hepsi ne güzel adamlar. Artist gibi... Biri artistti zaten.

Benim babam stand-up’çı gibi" Anneniz ve babanız ayrı. Babanızla ilişkileriniz nasıl?
Onların ayrılması benim babamla görüşmeme engel değil. Annemle de görüşürler zaten arada sırada. Babam beni çok güldürür. Komedyen olacak adammış. O zamanlar stand-up falan yoktu ki. Olsa, biraz para kazanır, bizi de sefaletten kurtarırmış.

Siz eski kocalarınızla görüşür musunuz?
Hayır. Çocuğumun babası, Oğulcan’la ilgileniyor ama oğlum anneannesi ile yaşadığı için ve artık ihtiyaçlarını dile getirecek yaşta olduğu için bizim görüşmemiz gerekmiyor.

Oğulcan neden anneannesinde?
Çok iyi anlaşıyor onlar. Her gün görüşüyoruz ama. Bir de ben onu ısıra ısıra, sert severim. Görüşmesek bile bilir sevildiğini.

Cezaevinden çıktıktan sonra kardeşinizle görüştünüz mü?
Görüşüyoruz. Cezaevinden çıktıktan sonra bir yıl Amerika’da kaldı. Şimdi burada. Kardeşim de ameliyatlarını oldu. İkisi arasında bir sorun yok. Aile içinde hallettik her şeyi.




CUMARTESİ