Cumartesi “Kolay kolay pes etmem”

“Kolay kolay pes etmem”

21.05.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:

Bodrum’da ilk mağazasını açmaya hazırlanan Pınar Altuğ Atacan, adım attığı ticaret hayatına devam edip etmeyeceği konusunda “Başladığı işi kolay bırakan, maymun iştahlı biri değilim. Kolay kolay da pes etmem” diyor

“Kolay kolay pes etmem”

İlk mağazasını Bodrum’da haziran başında açacak olan Pınar Altuğ Atacan’la mağazasını ve projelerini konuşmak üzere Etiler Big Chefs’te buluştuk. “Bu yaz Bodrum’dasınız, mağazada görecek miyiz sizi?” diye sordum ilk olarak. “Bir hafta sonra gidiyorum, geri gelmeyeceğim gibi görünüyor. Olabildiğim kadar oradayım” diye başladı heyecanla anlatmaya.

Haberin Devamı

Mağazası yılın altı ayı açık olacakmış. Hem mücevher koleksiyonu hem de tekneler için olan tekstil koleksiyonu var mağazada. Bir de nakış makinesi koyuyorlar mağazaya. Aldığınız havlu, bornoz gibi ürünlere istediğiniz
yazının orada işlenebilmesi için. Şimdilik ofislerinde duran makine, kızı Su ve
Altuğ’un en büyük eğlencesi olmuş bile. İşte Altuğ’un mağazasından, ailesine ve ekran projelerine kadar anlattıkları...

- Bodrum’da, Yalıkavak Palmarina’da ilk mağazanızı açıyorsunuz. Nereden aklınıza geldi mağaza açmak?

Dört sene önce by Pınar Altuğ’u ortaya çıkardım. Tekne giydiriyorum. Nevresim, havlu, masa örtüsü, paspas, mürettebat, kaptan kıyafetleri... Beş senedir yazları üzerinden hiç inmeden 70 gün teknede yaşadığım için tecrübem de var. Artık daha ileriye gidip, neler yaptığımı gösterme zamanı gelmişti. Mücevher koleksiyonum Selma da bir yaşında. Bir mağaza açma fikri olunca iki markamı, iki bebeğimi de birbirinden ayırmayı düşünmedim.

Haberin Devamı

- Kimlere hitap ediyor mağazanız?

Teknelere, Bodrum’a tatile gelenlere ve de Bodrum’da yaşayanlara uygun çünkü banyo havlusuna, bornoza, yemek tabağına ihtiyaç olabilir. Kütahya Porselen ürünleri ve Azimut Yachts için çıkardığımız serinin ürünleri de olacak. Tekstil ürünleri Akmerkez Mutlu Mikrop’ta da satılacak. Dolu dolu, herkesin kendine göre bir şeyler bulabileceği, alışveriş yapmasa bile içinde bulunduğu süre boyunca güzel dakikalar geçireceği bir mağaza.

- Tekneler için ürünler ve mücevher farklı iki alan. Nasıl başladınız?

Altı sene önce bir tekne aldık. İçini yapmak istedim ama istediğim şeyi bulamadım. Arkadaşımın bir arkadaşı nevresimler, pikeler yapıyordu, ona tarif ettim ve tekneyi donattık. Tekneyi gören herkes bize de yapsana dedi. İyi bir fikir olabilir derken “Çocuklar Duymasın” dizisi tatile girdi. 17 yaşından beri hep çalışan birinin evde oturması kolay değil. Zaten adımı bir markaya dönüştürmem gerektiğini düşünüyordum, başladık. Mücevher üzerine bir firmadan teklif gelmişti, anlaşmazlık oldu ve sonlandırdık. Ama elimde çok beğenerek ve heveslenerek çizdiğim çok güzel mücevherlerim oldu. Numuneleri yapıldı, hazırlandı. Eşim de dahil olmak üzere görenler de güzel bir şeyler çıkmış deyince devam ettirelim dedik.

Haberin Devamı

“Mücevher zevkim annemden”

- Mücevher koleksiyonunuzun adı Selma by Pınar Altuğ. Annenizin ismini vermişiniz...

Bütün mücevher zevkim annemden gelir. O da bijuteri değil, mücevher takan bir kadındı. Parasının yettiği kadar... Bana hep derdi ki az paran bile olsa kendine altın bir takı al, bijuterilere para verme. Yarın öbür gün bunlar geri dönecek; yine senin parmağında, kulağında olacak. Ben de öyle büyümüşüm, öyle yapardım. Markanın ismi Selma olmalı dedik. Mağazam haricinde internet üzerinden Lidyana’da satıştayız. Sanıyorum İstanbul’da da satış noktalarında olacağız yavaş yavaş.

- Koleksiyonunuzda nasıl parçalar var?

Koleksiyonun çoğu kalp ve yıldızdan oluşuyor. Duygularımızı anlatırken en çok kullandığımız iki sembol olduğunu düşünüyorum. Çocuklara bakın, bir şeyi sevdikleri zaman mutlaka kalp çizerler; çok beğendiklerinde de yıldız koyarlar. Benim hayatımda da çok kıymetli iki sembol. Kolyeler var, ağırlıklı olarak küpe ve yüzük var. İstenilen ölçüde yapılabiliyor. Koleksiyon altın, pırlanta ve zümrüt, yakut gibi değerli taşlardan. Kendi takacağım mücevherleri yaptım, tamamını takıyorum. Kendi isminizle çıkıyorsanız, taşıyamayacağınız, arkasında duramayacağınız bir modeliniz olmamalı bana göre. Millet istiyor diye yapmak doğru seçim değil.

Haberin Devamı

- Çocuklar için de tasarımlarınız var mı?

Küçük nazar boncuklu takılar var, onların çıkma sebebi kızım Su. Başından beri haklı olarak kedinin ciğere baktığı gibi takılara bakıyor. Ama hiçbirini takamıyor, kulakları delik değil. “Anne kulaklarımı deldirince bunlardan bana vereceksin değil mi”, “Bir gün takacağım değil mi?” sorularına o kadar maruz kaldım ki nazar boncuklu koleksiyonu yaparken bir tane de kolye ekledim. İlki onun doğum günü hediyesiydi. Selma taşıyor o da.

“Kolay kolay pes etmem”
- Sevdiniz mi ticareti, devamı gelecek mi? Nasıl yorumlar geldi şu ana kadar?

Haberin Devamı

Başladığı işi kolay bırakan, maymun iştahlı biri değilim. Kolay kolay da pes etmem. Zor bir iş ama beğeniliyor. Arkadaşlarımın hepsinde var parçalarım. Yağmur her zaman destek, “Çok güzel olmuş karıcığım” diyor ya da işin ticari kısmına bakıp “Maliyeti ne kadar?” diye soruyor. Finansımız da onda, evin babasında.

- Kızınızın ilgisi var mı oyunculuğa ya da tasarıma? İster misiniz oyuncu olmasını?

Ruhunda sanat var. İlk defa Su ile bir reklamda oynadık. Dönmeye başlayacak şimdi. Hem ben artık kızım büyüdü, bir anımız olsun istedim hem de altı yıldır işbirliği yaptığım markanın ricasını kıramadım. Benim, babasının setlerine çok gelmişliği var ama ilk defa kamera önüne geçti. Bayağı becerikli, ona kalsa çok sevdi. Heyecanlandı ama hakikaten çok başarılıydı. Yavrum bana çok kıymetli ama herkesin yorumu da bu yöndeydi. Dublajını da kendi yaptı. Büyüdüğünde bu mesleği yapmak istiyorsa, başımızla beraber. Okusun okulunu, yapsın. Hiç hayır demeyiz.

“Yakın olmayı seven bir çiftiz”

- Uzun süredir yoktunuz, ekranlara dönmeyi düşünüyor musunuz?

Bu sene evlilik yarışmaları ve benzerleri çok fazla revaçtaydı. Bu tarz bir projede olmak istemedim. Benim tercihimdi biraz. Gelecek sezon için konuştuğumuz oyunculuk ve sunuculuk işleri var. Ben de özledim. Fark ediyorum ki bekleyenler de var. Önümüzdeki sezon herhalde olurum ekranda, bakalım.

- Eşiniz Yağmur Atacan’ı da uzun süredir ekranda görmüyoruz. O düşünüyor mu yeni bir projede olmayı?

“Kolay kolay pes etmem”

Yağmur bir süredir göz önünde iş yapmadığı için çalışmıyor, evde oturuyor zannediyorlar. Öyle değil tabii. Bir şirketi var, dünyaca ünlü bir kedi-köpek tasması markasını Türkiye’ye getiriyor. Yabancı iki tane mamanın da Türkiye distribütörü. Şimdi bir de mağazaya destek veriyor. Bizi en çok yoran birbirimizden çok uzak kalmaktı. İki taraf da sette çalıştığında boş zamanları tutmayabiliyor. Biz yakın olmayı, birbirine dokunmayı, birbirine bakmayı, aynı çatı altında olmayı çok seven bir çiftiz. Çok alakasız hayatlarımız yok; ofisimiz de ortak. Sette böyle bir hayat yok. Çok cazip bir proje olursa evet diyebilir, çünkü oyunculuk başka bir zevk. Yaptığınız hiç bir işte onun yerini dolduramıyorsunuz. -