Küresel ısınmayla ilgili kitaplara ısınamadık

axcum031.jpg Yayınevleri bastıkları kitaplara gösterilen ilgiden memnun olmadıklarını belirtiyor. Küresel ısınma konusu üzerinde ısrarla duran Açık Radyo Yayın Yönetmeni Ömer Madra ve Doğal Hayatı Koruma Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Akın Öngör medyayı duyarsızlıkla "suçlarken", Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu okuma kültürümüzün olmamasından yakınıyor. Okuyucu profili için ise yayınevleri genç diyemeyecekleri bir kitleden bahsederken, yazarlar gençlerin daha duyarlı olduğunu dile getiriyor. Küresel ısınma, iklim değişiklikleri, buzulların erimesi, mevsimlerin kayması... Bunları duymaya çok alıştık. Bu yıl aralık ayında üç tane olmak üzere 20'ye yakın kitap yayımlandı. Peki ama küresel ısınma bu kadar çok konuşulurken, bu kitaplar yeterince okunuyor mu? Kitap satışları yayınevlerini tatmin ediyor mu? "Aslında kaset çıkarsam daha çok insana ulaşabilirim" Bizde sözel kültür daha yaygın. Ozan gibi birçok yerde anlatmamız isteniyor ancak yüzlerce dinleyiciden benim kitabımı bilen yok. İnsanımıza okumak zor geliyor. Sanırım kitap yazmak yerine destan gibi kasete okusam daha çok insana ulaşabilirim. Bu konu son dönemde "moda" olmuş olabilir ama insanlar bilgisine inandıkları, güvendikleri yazarların kitaplarını okumak istiyorlar. Pek bilinmeyen Türk yazarların veya tercüme kitapların Ömer Madra'nınkine ve benim kitabıma oranla daha az okunmasını buna bağlıyorum. Okuyucuların ilk amacı bilgilenmek. İnsanlar dünyanın neden ve nasıl ısındığını anlamak, öğrenmek istiyorlar. Lise ve ilköğretim düzeyinde çok proje yapılıyor, bu kitaplar kaynak olarak kullanılıyor. Kitaplar bilgi verme, temel prensipleri açıklama anlamında işe yarıyor. "Genç kadınlar bu konuyla daha çok ilgili" Toplumda küresel ısınmaya ilişkin bir farkındalık eksikliği var. Bunu duyurmada kitle iletişim araçlarını yetersiz görüyorum. Biz bu konunun ciddiyetini bildiğimizden bir çevre tehdidinin varlığını ve bunun çözümlerini duyurmaya çalışıyoruz. Ancak duyarlılık oluşturulmadığından gösterilen ilgi yetersiz. Kitapların bilinçlendirdiğine inanıyorum. Bazılarında çözümler, incelemeler mevcut. Tahminen okurlar daha çok üniversiteli gençlerden oluşan, tehdidin farkında olan bir kesim. Kadınlar küresel ısınma konusuyla daha çok ilgili. Çünkü doğacak çocukları için dünyayı daha çok umursuyorlar. "Kitaplar bir işe yaramıyorsa insanlara paraları geri verilsin" Bu sorunla ilgili kitaplara talebin az olduğunu düşünmüyorum. Konunun yeterince gündeme taşındığını düşünmüyorum. Bundan medyayı sorumlu tutuyorum. Kamuoyunun ilgisini yeterince çekemiyorlar. Yürüyüşler yapan, okuyan bir kitlenin varlığı yadsınamaz. "Kyoto'yu İmzala" kampanyası bünyesinde internetten 270 bine yakın dilekçe toplandı. İmzalayanların çoğunluğu öğrenci gençlerden oluşuyordu. Bu dilekçeler Meclis'e verildi. Kitapların bilinçlendirmede ve bu konuyu canlı tutmada işe yaradığını düşünüyorum. Yoksa insanlara paraları geri verilmeli. "'Biliyoruz, okumaya gerek yok' diyorlar" Mikdat Kadıoğlu'nun "Küresel İklim Değişimi ve Türkiye / Bildiğiniz Havaların Sonu" adlı kitabını ilk kez 2001'de bastık. Bugüne kadar yaklaşık 3 bin 500 adet sattı. Ancak alanların ne kadarı okuyor belli değil. Bu kitap, Türkiye'ye dair küresel ısınma sorununu kaleme alan ve Türkçe yazılan ilk kitaptır. Okuyucu profili için aydın, eğitimli, 30 yaş üzeri bir kitleden oluşuyor diyebiliriz. İnsanlar bu konuları medyadan çok duyduğundan "Zaten biliyoruz" düşüncesiyle kitap alıp okumaya pek meraklı değil. "Kitap satmadı, hediye olarak veriyoruz" Küresel ısınma konusu bu yıl daha çok gündeme gelince hemen yurtdışından iki kitap istedik. Bunları Türkçeye çevirttik. Tepkileri görebilmek için birini 2 bin adet basıp yarısını dağıttık. Onların bile tamamı satılmadı. Tercümesi yapılan diğer kitabı piyasaya sürmeyeceğiz. Çeviriden zararımız var. "Küresel Isınma, Sağlıklı Bir Dünya İçin Çözümler" adlı kitabı başka kitapların yanında hediye olarak veriyoruz. TÜYAP Kitap Fuarı'nda öğrenciler bu konulardaki kitaplara karşı oldukça ilgisizdi. "Komplo teorisine meraklılar okuyor" "Küresel Isınma ve Batı'nın Yeni Yurt Arayışı" adlı kitaptan 2 bin adet basıldı ancak talepler orantısında hepsi dağıtılmadı. Bu kitapları daha çok komplo teorisine meraklılar ve yükseköğrenim görmüş kişiler satın alıyor. Okuyucu kitlesi oldukça sınırlı. "Medyadaki ilgi kitaplara gösterilmiyor" Ömer Madra'nın "Niçin Daha Fazla Bekleyemeyiz: Küresel Isınma ve İklim Krizi" adlı kitabının ilk basımı 1250 adet sattı. Şu an ikinci baskısına hazırlanıyoruz ancak medyada bu konuya gösterilen ilginin aynı oranda kitaplara gösterildiğini söyleyemeyiz. Okur profilinin 30 yaş üzeri olduğunu söyleyebiliriz. "Genel duyarsızlığın farkındaydık" Sorunun yakıcılığı oranında bir ilgi gösterilmiyor. Küresel ısınmayla ilgili "Kayıp İklimler" adlı kitaptan 1000 adet bastık. Sadece 600'ü dağıtıldı, bunların ancak 500'ü satılmıştır. Hayal kırıklığına uğramadık. Önceden bastığımız kitaplardan Türkiye'deki genel duyarsızlığın farkındaydık. Genç diyemeyeceğimiz bir kitle daha duyarlı.