Cumartesi Müzikal takıntılar çöpe gidecek

Müzikal takıntılar çöpe gidecek

09.02.2002 - 00:00 | Son Güncellenme:

Si*se’nin albümü tek tür müziğe takılıp kalanların bile takıntılarını ezip geçecek

Müzikal takıntılar çöpe gidecek

Son dönemin en iyi albümlerinden birine imza atan New York’lu Si*se’nin İngilizce ve İspanyolca söyleyen Arap kökenli solisti Carol C. ve DJ’i Cliff Cristofaro ile Paris’ten telefonla konuştuk
Müzikal takıntılar çöpe gidecek

Si*se’nin albümü tek tür müziğe takılıp kalanların bile takıntılarını ezip geçecek

Mefaret Aktaş

Geçen yaz New York’ta underground müzik camiasını yakından takip eden herkes birbirine Si*se’nin CD’sini kaydediyordu. Ben de onların müziğiyle o sıralarda tanıştım. 2 yıl önce New York’ta kurulan bu genç grubu ilk kez dinleyip de etkilenmeyen birini görmedim. Sayısız kereler dinleyip sıkılanı da... Grubun "Cuando" adlı şarkısının King Britt remiksi geçen yazın neredeyse en büyük "yeraltı" hit’iydi. Sınırlı sayıda piyasaya sürülen bu 45’liği şu anda bulmak neredeyse imkansız. Kendi adlarını taşıyan İngilizce-İspanyolca karışımı ilk albümlerinde her parça hip hop, drum’n bass, latin, funk gibi başka bir tür müziğin üzerine yapılanıyor. Grubun kurucuları Carol C. ve Cliff Cristofaro yani U.F.LOW... Ama Cristofaro’nun küçük bir davul makinesi ve synthesizer’la donanımlı, minimalist DJ müziğine sahnede iki viyola, davul ve perküsyon da eşlik ediyor.

Annesi Filistinli...
Birileri bu albümü "Elektronik müzik, dünya müziği ve kent ritimlerinin bir araya geldiği duvarda patlayan kadife bir el bombası gibi" diye tarif etmiş. Başka ne diyeceğimi bilemiyorum. Çok sevdikleri New York gibi onların müziği de sonsuz ihtimalleri içinde barındırıyor. Hangi türün fanatiği olursanız olun, "müşteri memnuniyetini" garanti ediyorum. Hatta oturup tartışırsak, beğenmezseniz paranızı ben geri verebilirim de... Bu albüm tek tür müziğe yapışıp kalanların dahi tüm müzikal takıntılarını ezip geçecek.
Albümde açılıştaki "Slip Away" ve 80’lerin sonlarına ait bir Oran "Juice" Jones klasiğinin yeniden yorumu olan ikinci parça "The Rain"in ardından sonra zaten uzun zaman kendinize gelemiyor ve günlerce bu iki parçaya takılıyorsunuz. Ama sonra geri kalanının da -mesela Bizcocho Amargo, Dolemite ve Cuando- en az onlar kadar şahane olduğunu keşfediyorsunuz ve zevkiniz bir anda ikiye katlanıyor. Carol C. "The Rain"i Juice’un sözleriyle söylemiyor. Zira en az yenileri kadar güzel olan gerçek sözler çok erkeksi ve de agresifti. Ama sesi eşsiz. Carol C.’nin anne tarafı Filistinli. Bu yüzden Doğu kültürüne de aşina. Arap yemeklerini bildiğini ama müziklerini ve dillerini hiç tanımadığını söylüyor. Yalnızca Natacha Atlas ve Khaled’in adlarını duymuş.

Neden Fransa’dasınız?
Carol C.: Bir tur için ama konser vermiyoruz. Yalnızca tanıtım. İtalya’da bir radyo şovuna çıkacağız. Sonra Madrid ve Barselona’da birer konser vereceğiz.

"Aç günlerimiz de oldu"
New York’ta doğup büyümek müziğinizi nasıl etkiledi?
DJ U.F.LOW: New York çok değişik kültürlerin, müziklerin bir araya geldiği bir yer. Caddenin başından sonuna yürüyene dek 10 farklı müziği duyabilirsiniz. Bu yüzden kulaklarımız ve gözlerimiz çok açık. Bizim grupta da herkes başka bir yerden. Mesela Jamaikalı bir viyolacımız, İrlandalı-Amerikalı bir davulcumuz var.

Ne çeşit bir müzikal çevreden geliyorsunuz?
DJ U.F.LOW: Underground hip hop çevresinden geliyorum. Carol’la tanıştıktan sonra trip hop’a ve elektronik müziğe açıldım.

Büyürken esin kaynaklarınız nelerdi?
Carol C.: Daha çok diskoyla büyüdüm. Donna Summer’ı çok severdim. Biraz daha büyüyünce new wave dinlemeye başladım. Elektronik müzikle, çok sevdiğim The Cure ve Depeche Mode’la tanıştım. Sonra indie rock’a, Sonic Youth gibi gruplara geçtim. Ardından Portishead dinlemeye başladım. Ve sonra da drum’n bass DJ’i oldum. Caz ve blues da beni çok etkiledi. Billie Holliday, Ella Fitzgerald, Sade...
DJ U.F.LOW: Babam motown dinlerdi. Marvin Gaye’den The Doors’a ve Jimi Hendrix’e her şeyi dinlerdik. Ama asıl küçükken abimin albümlerinden dinlediğim Sugar Hill Gang, Run DMC gibi hip hop’çılardan etkilendim.

Albümde en sevdiğiniz parça hangisi?
DJ U.F.LOW: Benimki "Bizcocho Amargo".

Bu şarkıların özel hikayeleri var mı?
Carol C.: Benim için en özeli sanırım "Cuando". "Ne zaman?" anlamına geliyor. Bu şarkıyı DJ olarak ve Si*se ile en çok çalıştığım dönemde yazdım. Günün 24 saati çalışıyordum. Ama hâlâ beş parasızdım ve yiyecek almak için bozuk paralarımı sayıyordum. Gelecekte bir şeyler olacağını biliyordum ama o zaman çok acı vericiydi. New York’ta karnımı doyurmak, faturalarımı ödemek... "Söyle bana ne zaman her şey yoluna girecek?" diye soruyorum o şarkıda.

Türk televizyonlarında video klibiniz dönüyor. Ama MTV’de yok sanırım...
DJ U.F.LOW: Eğer klibinizin bütçesi 1 milyon dolardan fazla değil ise MTV’nin Amerikan versiyonunda göstermezler. Ama daha çeşitli ve bağımsız videolar gösteren MTV2 ve diğer televizyonlarda dönüyor. New York’ta biraz da biz böyle bir ortam yarattık kendimiz için. Arkadaşlarımız ve dinleyen herkes bizim müziğimizi sevdiği sürece bu pek önemli değil.




CUMARTESİ