“Ne giysem” stresinden kurtulun

Marks&Spencer’ın 18-60 yaş arası kadınlarla yaptığı bir araştırmaya göre, kadınların çoğu, ortalama çalışma hayatları boyunca günde 17 dakikalarını yani ömürlerinin altı ayını gardırop karşısında ne giyeceklerini düşünerek geçiriyor.

Her sabah 17 dakika... İnsan o sürede neler yapmaz ki? Kitap okunur, kısa bir dizi bölümü izlenir, hatta belki egzersiz yapılır. Hepsi bir yana, boş boş oturup kafanızı dinleseniz bile kârdır. Yeter ki gardırop anksiyeteleriyle ömrünüzü tüketmeyin, “ne giysem” krizlerini minimuma indirecek bu önerilere kulak verin.

Kurtarıcılarınız olsun

Her sezon, alışveriş listenize birkaç kurtarıcı ekleyin. Bunlar, o sezonun en popüler trendleri ile stilinize uygun parçalar olabilir. Ve onları şöyle gruplandırın; gece davetlerinde, önemli iş görüşmelerinde ve rahat hafta sonlarında giyilecekler. Örneğin, bu sezon seçiminizi uçuş uçuş bohem bir elbiseden ya da çizgili herhangi bir parçadan yana kullanabilirsiniz.

Tek bir stile sadık olun

Steve Jobs, Mark Zuckerberg, Cem Yılmaz... Başarılı insanların çoğunun sürekli aynı tür kıyafetler giyiyor olmasının bir sebebi var. Ne giyeceklerini düşünmekle vakit kaybetmek istemiyorlar. “Ne giyeceğim?” derdini değil en aza indirmek, hayatınızdan tamamen çıkarmak istiyorsanız, kendinize bir stil belirleyip hayat boyu ona sadık kalabilirsiniz. Fakat bunun biraz sıkıcı olacağı kesin.

Önceden hazırlığın faydası

Evet, “Kıyafetlerini akşamdan hazırla” tavsiyesini anneniz de size vermiştir. Fakat sabahları ruh haline göre giyinmeyi sevenlerdenseniz muhtemelen bunu uygulayamıyorsunuzdur. Yine de ertesi günü nasıl geçirmek istediğinizi düşünerek kafanızda birkaç seçenek oluşturabilirsiniz. Bütün gün ofiste mi oturacaksanız, yoksa koşuşturacak mısınız? İş çıkışında eve mi döneceksiniz, yoksa bir yerlere gitmek ihtimaliniz var mı? Kendinize bu soruları sormayı unutmayın.

Gardırop detoksu yapın

Sabahları gardırobunuza ilk bakışı attığınızda kalabalık yaratan her şeyden kurtulun. Uzun süredir giymediğiniz ve bir türlü elinizin gitmediği kıyafetler, tadilat gerektirenler ve rengi solmuşlar kafanızı karıştırmaktan başka işe yaramazlar. Gözünüzün önündeki her şey elden geçirilmiş, beden ölçülerinize uygun ve ütülü olmalı.

Klasiklere yatırım

Trendlere ayak uydurmak iyi, hoş. Ancak acil durumlarda size zaman kazandıracak ve her ortama ayak uyduracak klasiklerin değerini de bilmek gerek. Beyaz tişört, siyah pantolon, mavi gömlek, siyah elbise ve koyu renk jean kimseyi yarı yolda bırakmaz. Hazırlanmak için beş dakikanız kalmış olsa bile.

İkon belirleyin

Stilini çok beğendiğiniz bir ünlünün veya çevrenizden birinin giydiklerini dikkatle inceleyin. Kararsız kaldığınız anlarda kendinize “O olsa bunu nasıl giyerdi?” diye sorun. Diyelim ki ikonunuz Audrey Hepburn. Parlak bir elbiseyi, aşırı yüksek topuklu ayakkabılar ve kocaman takılarla kullanır mıydı? Hiç sanmıyorum.