Cumartesi O akşam ölmedi onu kimse tutamaz

O akşam ölmedi onu kimse tutamaz

02.03.2013 - 02:30 | Son Güncellenme:

“Bu akşam ölürüm beni kimse tutamaz”... Fenomen olan bu şarkı intiharların nedeni sayıldı, yasaklandı ve sahibinin de kaybolmasına neden oldu. Murat Kekilli şimdi, 14 yıl sonra, “hayatının en sert şarkıları”yla, “Gümüş Teller”le döndü

O akşam ölmedi onu kimse tutamaz

1999 yılında çıkardığı “Bu Akşam Ölürüm” albümü ve aynı isimli şarkıyla büyük patlama yapan Murat Kekilli, geçtiğimiz hafta “Gümüş Teller” albümünü çıkardı. Bu sefer bir şirkete bağımlı olmayıp kendi albümünü kendisi çıkaran Kekilli teleizyondan basına tüm medyaya olan 14 yıllık suskunluğunu da bozma kararı aldı. Kekilli başından beri istediği albümü sonunda çıkardığını ve en sert albümünü yaptığını söylüyor.

14 yıldır televizyonlarda, gazetelerde göremiyoruz sizi. Nerelerdeydiniz?

“Bu Akşam Ölürüm” albümü çıktığında basınla aramızda bir gerginlik oldu.
O zaman intihar olaylarının bize yüklenilmesi sonucu kalbimiz kırıldı, köşeye sıkıştık ve bir açıklama yapmak zorunda kaldık. O dönem verdiğimiz demeçler kesiliyor başka türlü kullanılıyordu. Bütün olayların sorumlusu biz olarak görülünce çekip gitmek zorunda kaldık.

Haberin Devamı

Nereye gittiniz?

Adana’ya gittim. Gittiğim zaman da yazdı. Annemler yaylaya çıkar. Ben de üç aydan fazla bir süre yaylada kaldım.

“Şarkılarda silah, bıçak, şiş yoktur”

Bu bir inziva mıydı?

14 yıllık bu ayrılık kitle iletişim araçlarının üzerime gelmesiyle ortaya çıkan bir inzivaydı. Ekrana çıkmak tehlikeli hale gelmişti.

Hep Adana’da mıydınız?

Adana’ya ara sıra gittim. Gidip üç veya beş ay kaldığım da oldu. İstanbul’da ise bir şehir yaşantısının içindeydim.

Bu inziva neden bitti?

Artık bana karşı art niyet yok diye düşünüyoruz. Fişimizi kendimiz çektik ve zamanı geldi fişi geri takıyoruz.

“Bağ bahçe işleriyle uğraşıyor” dediler...

Ali Kırca’nın programında bir söylemimiz oldu. Orada yaşadığımız öğrenci evinde iki saksıya soğan ektiğimi söyledim. Sonra insanlarda toprakla uğraşıyor fikri oluştu.

Haberin Devamı

O öğrenci evinden sonra nasıl bir yaşamınız oldu?

Şimdi de farklı bir hayat sürmüyorum. Bir apartman dairesinde yaşıyorum. Adana’da çocukluğumda babamla süt satardık. Hayatın içinden geldim. İlk takım elbisemi ortaokuldayken bit pazarından aldım. Şimdi de mahallemdeki çocuklar kapımı çalar “Murat abi bize müzik yapsana” der. Veya topları patladığında bana gelip top almamı isterler.

Şarkılarınız neden yasaklanmıştı?

“Bu Akşam Ölürüm”, “Eşek Gözlüm” ve “Çılgın” şarkılarım yasaklandı. Bir başladı mı devamı geliyor. “Eşek Gözlüm” Kral TV’de iki gün yayınlandı, üçüncü gün geri gönderildi. “Bu çok çirkin bir klip, kadınlar eşek gözlü olmak istemiyor” diye uçuk kaçık bir nedenle. 2000’de de intiharlar bize yüklenmeye başladı.

İntiharlarla alakası var mıydı “Bu Akşam Ölürüm”ün sizce?

Bir şarkının öldürme gücü olabilir mi? Bir şarkının hayata bağlama gücü vardır. İntihar etmek isteyen eder. Onun halini psikiyatristler bilir, o teşhisi koyar ama bir doktor “Şu şarkıdan intihar etti” demez. 100’ün üzerinde vaka olduğunu söylediler. “Bu Akşam Ölürüm”ü hâlâ yorumluyorlar. Şarkıların elinde silah, bıçak, şiş yoktur.

“Bir bilim kurguda oynamak isterim”

14 yıl için “Meydanı boş bıraktım” diyor musunuz?

O dönem dizi, film teklifleri gelmişti. “Onları kabul etseydim şöyle şöyle olurdu” diye düşünmedim değil. Daha çok şeye sahip olabilirdim.
Ama o zaman sahip olduklarımı paylaşabilir miydim acaba? Şu anda sahip olduğum her şeyi paylaşabiliyorum. Sosyal sorumluluk diye bir şey çıktı. Ben bunu yapıyordum. Almanya’dan Van’a deprem zamanı arabayla battaniye, erzak, yardım götürdüm. Oradakiler bana orada ne işim olduğunu sordular. “Beraber üşüyelim” dostlar dedim. Yetim yurtlarına gittim.
Çok uzun zaman o çocuklarla beraber yaşadım. Abileri, babaları oldum. Üzerine üç-beş kuş konar, iki sincap çıkar diye yüzlerce ceviz ağacı ektim.

Haberin Devamı

Başka neler yapmak istiyorsunuz?

Şimdi daha esnek olabileceğim şeyler var. Kaliteli bir sinema filminde oynamak isterim. “Matriks” niye bizim ülkemizde çekilemedi, neden “Avatar” buradan çıkmadı diye düşündüm. Türk sinemasında “Babam ve Oğlum”u, “G.O.R.A.”yı çok sevdim. “Beynelmilel”de ben de oynamak isterdim. Ama ben bilim kurguda oynamayı isterim. Benim tarzım o.

Haberin Devamı

O akşam ölmedi onu kimse tutamaz

“Bu benim özgürlük albümüm oldu”

“Gümüş Teller” nasıl bir albüm oldu?

“Öyle bir albüm yapacağım ki hayatımı anlatacağım, yolda yaşadıklarımı, konserlerimi anlatacağım” diyordum. Dağlara çıkıp zirveden baktığımı, aşağıya kendi inişimi ve niye çıkmam gerektiğini anlatacaktım. Anlattım da. Bu albümde firma yoktu. Özgürlük albümüm oldu. Masraflarını kendimiz karşıladık. Arabada albümü dinliyorduk “Arkadaşlar, başardık, hard-rock albümümüz oldu. Çığlığımız, savaşlarımız, kavgalarımız, aşkımız var” dedim. En sert albümüm oldu. Metalden gelen bir arkadaşımız var. O bile “Siz ne yapmışsınız ya” dedi.

Şimdi yasaklanma korkusu yaşıyor musunuz?

Dua edelim de yasaklanmasın. İstemiyorum. Bunun acısını çok çeken insanlardan biriyim. Yasaklanma dilden dile yayılıyor sonra konserlerimize etki ediyor. Üniversitede rektörler “Bu sanatçıyı getiremeyiz başımız derde girer”
bile dedi. Şarkılarımız kamu kurumlarında yasaklandı ya.

Haberin Devamı

“Adana’da herkes Yılmaz Güney gibi bakıyor...”

“O zamanlar bana olmayacak şeylerle geldiler. İnanılmaz paralar, imkanlar... ‘Bana yanlış şeyle geldiniz. İyi bir senaryoyla gelseydiniz iş çözülmüştü’ dedim. ‘Bu Akşam Ölürüm’ü dizi yapacaklardı. Hayatım boyunca dizi sevmedim, hep sinema sevdim. Bir yönetmen geldi. Beni pohpohlamaya başladı. ‘Şu bakışa bak. Yılmaz Güney’den bu yana gelmiş geçmiş en iyi bakış’ dedi. Ben de ‘Baba” dedim: ‘Adana’da benim yetiştiğim mahallede herkes böyle bakıyor. Ben bit pazarında büyüdüm ya.”