Cumartesi Öfkeli anneler ve çocukları

Öfkeli anneler ve çocukları

24.11.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:

Çocuğunuz yemek yemediğinde, uyumadığında, söz dinlemediğinde öfkeleniyor musunuz? Peki, öfkenizi kontrol edebiliyor musunuz? Ya çocuğunuz... O sizin öfkenize nasıl karşılık veriyor?

Öfkeli anneler ve çocukları

Vardığım son nokta budur. Bu yüzden arada bir itirazlarına yenik düşüp yemeğini kenara kaldırsam da üzülmüyorum. Ne de olsa büyüyor, büyüyecek diye düşünüyorum. "Onu büyüten şey, bu öğününü de benim istediğim gibi iştahla yemiş olması değil, yemediği halde onu incitmemeyi başarmış olmamdır" diyerek rahatlatıyorum içimi. Her ne kadar, daha doğuştan belli karakter özelliklerine sahip de olsalar, çocukların bir günü diğerine uymuyor. Bazı günler çok mutlu, çok uyumlu, çok sakinken bir başka gün kendisiyle bile kavgalı, mutsuz bir çocuk olabiliyor mesela Defne İnci. Sürekli mızmızlanıyor, uykusu geliyor ama uyumuyor, e belli karnı aç ama yemiyor, dışarı çıkmak istiyor ama sabredemiyor falan filan... İyi ama biz de insanız, anne-baba olmak, sınırsız bir hoşgörüye sahip olmak anlamına gelmiyor nihayetinde.Kimi zaman da çocuk uyumluyken siz uyumsuz olabiliyorsunuz. Ama iki duygu ve davranış durumu arasında önemli bir fark var: Siz kendinizi kontrol edebilirsiniz. En azından sizden beklenen budur. Oysa bir çocuk, çoğu kez kendi öfkesini açıklayamaz ve sizin tarafınızdan sakinleştirilmeyi bekler. Neden öfkeleniriz peki? Belki incindiğimiz, belki hayal kırıklığına uğradığımız, belki çok sıkıştığımız ve paniğe kapıldığımız için. Vs. vs. Doğaldır, arada bir öfkelenebiliriz. Ama bu hal, ne sıklıkta geliyor başımıza? İşte bu mevzuda önemli olan ayrıntı, öfke krizlerinin sıklığı... Bir başka önemli detay da, öfke nöbetlerine kapıldığınızda yanınızda çocuğunuzun olup olmadığı. Öfke de diğer pek çok duygu ve davranış gibi, kalıtımsal. Ailede öfkesini kontrol etmekte zorlanan biri varsa, çocuğunuzun da öfkeli bir çocuk olma ihtimali var. Fakat sadece kalıtımla açıklamak yetersiz olur bu duyguyu. Uzman pedagog Elif Koca'yla birlikte "öfke"ye biraz daha yakından baktık. Çocuk büyütmek sabır işi. Yani çocuklar ne titizlikle uygulanan beslenme programlarıyla ne desteklenen sosyal yaşamlarıyla ne de başka bir şeyle büyüyor. Sadece sabır ve sevgiyle büyüyorlar. Elif hanım çok önemli bir "ilk nokta"dan söz ediyor: "Çocuk annenin geçirdiği gergin hamileliğin mirası olarak dünyaya gergin gelir. Böyle bebekleri doğdukları ilk dakikalardan itibaren çatık kaşlarından ve mutsuz yüz ifadelerinden anlayabiliyoruz." Elif hanımın sözünü ettiği bir şey daha var ki, çok ilginç: "Gergin hamilelik geçiren annelerin gergin bebekleri doğar. Fetüs (doğmamış bebek) anne karnında 24'üncü haftadan itibaren zihinsel aktivitelerini gerçekleştirmeye başlıyor. Duymaya, düşünmeye, düşünceleri arasında bağlantı kurmaya başlıyor. Bu nedenle ABD merkezli bir uygulamayla 24'üncü haftasını dolduran bebeklere pek çok ülkede birey muamelesi yapılıyor, hatta nüfus cüzdanı verilebiliyor."Neyse, Elif hanım önemli bir noktaya değiniyor fakat her kadının mutlu mesut bir hamilelik geçirmesini beklemek de gerçekçi olmaz. Belki de pek azı gerçekten de mutlu ve sağlıklı bir hamilelik süreci geçiren kadınların çocukları ille de öfke krizleri yaşayan çocuklar mı olacaktır peki? Tek bir neden, koskoca bir duyguyu açıklamaya yetmez tabii. Çocuklar, davranış modellerini taklit ederler. Bunu biliyoruz. Siz çocuğunuzun karşısında sürekli bir öfke haline dolaşırsanız, o da muhtemelen sizi taklit edecek ve öfkeli bir çocuk olacaktır. Şu halde nelere özen göstermeli? Elif Koca bazı konuların altını özellikle çiziyor. Mesela, çocuğunuza karşı tutarlı olmalısınız. Onu vaat ettiğiniz bir şey varsa, vaadinizi mutlaka yerine getirmelisiniz. Eşinizle fikir ayrılığına düştüğünüz konuları, çocuğunuzun hissetmemesine özen göstermelisiniz. Bir de, çocuğunuzla dalga geçmemelisiniz. Başka? Öfke anında çocuğunuza mantıklı açıklamalar yapmaya çalışıp onu daha fazla öfkelendirmemeli, sakinleşmesini bekleyip ondan sonra konuşmayı denemelisiniz. Ceza ve ödüller verirken de, kesinlikle çocuğunuzun yaş ve gelişimini gözetmelisiniz. Şimdi sakin sakin düşünüp baştan başlayalım. Bu çocuk niye mızmızlanıyor yine? Gergin hamileliğin mirası