Cumartesi Ölüm hücrelerinin fotoğrafçısı

Ölüm hücrelerinin fotoğrafçısı

25.05.2002 - 00:00 | Son Güncellenme:

Ken Light’ın "Texas Death Row" adlı fotoğraf kitabının modelleri, idam cezalarının infaz edilmesini bekleyen mahkumlardı. ABD’li fotoğrafçı paneller ve bir sergi için bu hafta Türkiye’ye geldi

Ölüm hücrelerinin fotoğrafçısı

Ölüm hücrelerinin fotoğrafçısı

Ken Light’ın "Texas Death Row" adlı fotoğraf kitabının modelleri, idam cezalarının infaz edilmesini bekleyen mahkumlardı. ABD’li fotoğrafçı paneller ve bir sergi için bu hafta Türkiye’ye geldi

Ölüm hücrelerinin fotoğrafçısı
SEMRA KARDEŞOĞLU

20’nci yüzyılın en önemli belgesel fotoğrafçıları arasında yer alan Amerikalı fotoğrafçı Ken Light, Fotoğraf Vakfı ve Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi’nin davetlisi olarak Türkiye’ye geldi. İstanbul, Ankara, Diyarbakır, İzmir ve Eskişehir’de fotoğraf atölye çalışmaları, dia gösterileri, konferans ve sergiler düzenleyecek.
Ken Light’in Diyarbakır Kültür Festivali ile İstanbul’da Fotoğraf Vakfı’nda düzenleyeceği sergi, "Rüyanın Ötesindeki Amerika" adını taşıyor ve iki ayrı projeden oluşuyor. Texas Death Row ("Teksas Ölüm Sırası" diye çevrilebilir) adını taşıyan çalışması dünyada ilk ve tek. Light çalışmayı Teksas’da sadece idam mahkumlarının kaldığı bir hapishanede gerçekleştirdi.

200 kişinin son fotoğrafı
Hayattaki tek beklentileri "Ölüm sırası" olan mahkumların günlük yaşamlarını siyah-beyaz karelere aktaran Light, 400 mahkumun kaldığı hapishanede yaklaşık 200’ünün son fotoğraflarını çekmiş. Bu kişilerden 80’inin cezası infaz edilmiş.
Bugün 2 bin 800 mahkumun idamı beklediği ABD’de idam cezalarının FBI verilerine göre caydırıcı olmadığını söyleyen Light, çalışmasını şöyle anlatıyor:
"Yazar arkadaşım Susanne Donovan’ın teklifi ile bu projeye başladık. Ancak son ana kadar böylesi bir iznin bize verileceğine inanamıyordum. Çünkü bu hapishaneye konulan insanlar bir daha yakınları ile bile fiziksel temasa izin verilmeden ölümlerini bekliyorlar. Onları tanımadan önce idama karşıydım. Ancak kim olduklarını öğrenince. işledikleri suçları duyunca ürktüm. Gerçektiler ve katildiler. Kötü şeyler yapmışlardı. Ama ne kadar vahşi olurlarsa olsunlar bizden farklı olmayan tarafları da vardı. Ve bir idam mahkumu bu hapishanede idam gününü 6-8 yıl boyunca beklemek zorunda."

Mahkumlar memnun
Light mahkumların fotoğraflarının çekilip hikayelerinin bilinmesini istediklerini ve bundan hoşnut olduklarını söylüyor.
Light’i en çok etkileyen olaylardan biri, 16 yaşında işlediği suçtan hapse mahkum edilen ve tüm dünyada insan hakları kuruluşlarını çabalarına rağmen idam edilen çocuğun durumu.
Kendisine, çocukken izci kıyafetiyle çektirdiği fotoğrafla poz veren Boby West de Light’ın unutamadığı isimlerden. West, Light’ın fotoğraflarının yer aldığı kitabın da kapak fotoğrafı.
Çekimler nedeniyle üç haftayı cezaevinde geçiren Light çalışma bittikten sonra kitabını tek tek tüm mahkumlara gönderdi. "Hepsi artık biliniyor ve tanınıyor olmaktan mutluydu" diyor.

Dört şehirde konferans verecek
Ken Light işleri çeşitli dergilerde, kitaplarda ve sergilerde yer almış bir -kendi deyimiyle- "sosyal belgesel fotoğrafçısı". Bu kitabın adını taşıdığı Texas Death Row, ABD’nin Teksas eyaletinde idam mahkumlarının koyulduğu hapishanenin adı.
1951 yılında New York’ta doğan Light aynı zamanda Kaliforniya Berkeley Üniversitesi Gazetecilik Bölümü’nde öğretim görevlisi. Bunun dışında Mother Jones Uluslararası Belgesel Fonu’nun kurucularından. Light bugün Diyarbakır’da, 27 Mayıs’ta Ankara’da, 28 Mayıs’ta Eskişehir’de ve 29 Mayıs’ta İzmir’de olacak. Ayrıntılı bilgi için Fotoğraf Vakfı: (0212) 292 19

Kadını öldüremeyince yakayı ele verdi
1994 yılında 39 yaşındayken idam edilen Richard Lee Beavers’ın suçu cinayetti. Beavers 1986 yılının ağustos ayında, o zaman 24 yaşında olan restoran yöneticisi Douglas G. Odle ve karısı Jenny’yi Houston’daki evlerinden silah zoruyla kaçırdı. Onları pek çok bankaya götürdü ve ATM makinelerinden para çektirdi. Daha sonra Odle’ın yönettiği restorana gittiler ve Odle oradan da bir miktar para aldı. Beavers, çifti kentin dışında ormanlık bir alana götürdü. Douglas Odle’ı diz çöktürüp boğazına bir kurşun sıkarak öldürdü. Jenny Odle’ı olay yerinden biraz uzağa götürdü, tecavüz ettikten sonra kafasından vurdu ve ölüme terk etti. Sol gözünü kaybeden ve beyni hasar gören Jenny Odle hayatta kaldı ve FBI tarafından yakalanan Beavers aleyhine mahkemede tanıklık etti. Avukatlarının, infazın geciktirilmesi konusundaki girişimlerini reddeden Beavers’ın son sözleri "İsa, gerçeğin ve ışığın yolu. Bana yol gösterdiğin için sana teşekkür ederim" oldu.

Radyonun sesini fazla açan karısını nehre attı
Bu, Billy Mason’ın dördüncü hapishane dönemiydi. Daha önce hırsızlık, silahlı soygun, cinayet gibi suçlardan içeri girmiş ve en son şartlı tahliye edilmişti. 1991’de karısı Deborah Ann Mason’ı öldürmekten suçlu bulundu. Karısı radyonun sesini çok açınca onu döven, iple bağlayan ve ağzını tıkayan Billy Mason daha sonra karısını arabanın bagajına koyup San Jacinto Nehri kıyısına götürdü. Burada onun kafatasını taşla ezdi, cesedini plastik çöp torbalarına koydu ve nehre attı. Ceset on gün sonra bulundu. Mason idam edildiğinde 38 yaşındaydı.




CUMARTESİ