"Ölünce biz de iyi adam oluruz!"

Kendi ülkeniz çocuklarına bugüne kadar kırk çocuk dergisi yayımlamanız, Türkiye'nin en çok okunan çocuk dergisi MİÇO'yu çıkarmanız, uluslararası ödüller bile almanız, sizin Milli Eğitim Bakanlığı'nın ilköğretim öğrencileri için belirlenen "100 Temel Eser" dizisine girmenize yetmiyor. Ama işin şöyle bir yanı da var: Milli Eğitim Bakanlığı "100 Temel Eser" arasına, benim gibi yaşayan pek çok yazar arkadaşımı; hadi Mustafa Ruhi Şirin dünkü çocuk desem bile, yazar ablam Gülten Dayıoğlu'nu, Ayşe Kilimci'yi, Ülkü Tamer'i, Dağlarca'yı bile bu listeye almıyor. Nedeni, Allah gecinden versin, ölmediğimiz için. Milli Eğitim Bakanı Doç. Dr. Hüseyin Çelik, geçen yıl ortaöğretim kurumlarındaki gençlerin okuması için değişik kesimlerden uzman ve akademisyenlerin yer aldığı bir komisyon tarafından 100 kitaplık bir liste hazırlandığını anımsatarak, 4 ila 8. sınıflarda okuyan öğrenciler için de aynı yolun takip edildiğini söylemişti. İlköğretim öğrencileri için, bu "100 Temel Eser" belirlendi. Bu konunun uzmanları, eğitimcileri, yazarları; açıklanan ilk 63 eserin dil, içerik ve pedagojik açıdan 9-11 yaş düzeyindeki çocuklara uygun olmadığı gibi, nesne çocuk anlayışına göre yazılmış ve "temel eser" özelliği taşımayan kitaplar olduğunu söylediler. "100 Temel Eser"e belki giremedim ama, nasıl oldu bilmiyorum, Milli Eğitim Bakanlığı benim "Gözü Boynuz ile İzi Yaldız" kitabımı bir çocuk dizisinde basacakmış. Hiçbir sözleşme yapmadık ama, geçtiğimiz ay beni arayan bir yetkili, kitabımın filmlerini göndermemi istedi. Kendinizden söz etmek zorunda bırakılmak gerçekten güzel bir şey değil. Ama yine de bazı şeyleri daha iyi anlatabilmeniz için söylemek gerekiyor. Üniversite Oxford Press, sanıyorum sekiz yıl önce Oxford Bookworms 1'de "Four Turkish Stories" adıyla içinde Hüseyin Rahmi'nin, Sait Faik'in, Ayşe Kilimci'nin, Yalvaç Ural'ın (yani benim) birer öykümüzün yer aldığı bir kitap yayımladı. Kitap, Türkiye Oxford yetkilisi Sn. Emrah Özpirinççi'nin söylediğine göre, bu yıl Arjantin'de ilköğretim okulları arasında Oxford Universite Press'in en çok satan kitaplar listesinde yer almış. Üniversite Oxford Press gibi dünyanın her yerinde satılan yardımcı ders kitaplarına yazar olarak giren Ayşe Kilimci ve ben, kendi ülkemizde ne yazık ki, ölmediğimiz için "100 Temel Eser" kapsamında seçilen kitaplar içinde yer alamıyoruz. Allahtan Hüseyin Rahmi ile Sait Faik öldükleri için girebildiler. Sağlık olsun bakanım! yural@milliyet.com.tr Ünlü ozanımız Orhan Veli, "Ölüme Yakın" adlı şiirinde şöyler der: "Ölürüz diye mi üzülüyoruz? / Ne ettik, ne gördük şu fani dünyada / Kötülükden gayrı" - "Ölünce kirlerimizden temizlenir, / Ölünce biz de iyi adam oluruz." Demek ki, yetmiş beş değil, yüz yetmiş beş kitap da yazsak, kitaplarımız, eserlerimiz yirmi dile de çevrilse, Balkanlar'da okullarda yardımcı ders kitabı olarak da okutulsa, lektürlere de girse, nafile...