Cumartesi Posta kartı

Posta kartı

21.04.2001 - 00:00 | Son Güncellenme:

Posta kartı

Posta kartı

Posta kartı

Serdar Devrim

Bugün, müsaadenizle, yerimi Şahap Atalay’a bırakıyorum.
E-postayla gönderdiği "Emekli bir eski bürokrat" imzalı bu yazının ne kadarı gerçek, ne kadarı hayal ürünü, bilmiyorum. Ama Aziz Nesin’lik bir hikaye.
Atalay’ın da izniyle, olduğu gibi aktarıyorum.
***
Sene 1965, bir genel müdürlükte özel kalem müdürü yardımcısıyım.
Bayrama 10 gün var. Benim müdür hastalandı. İşe gireli daha iki hafta olmamış. Genel Müdür Bey çağırttılar:
- Tebrik kartları hazır mı?
- Hangi kartlar efendim?
- Aman evladım, Şükrü Bey sana söylemedi mi? Bayram geldi, tebrik kartları şimdiye kadar hazır olmalıydı. Tüh, tüh! Çabuk, hemen hazırlayıverin!
- Emredersiniz efendim!
Genel Müdür Bey bütün kartları çini mürekkebiyle ve en güzel el yazımla yazmamı istediler.
2000 kartı "alttakilere" hitaben yazacaktım: "Bayramını kutlar, gözlerinden öperim."
1000 tanesi de "üst makamdakilere göre" olacaktı: "Sizin ve eşinizin bayramını saygıyla kutlarken, sıhhatli ve başarılı günler niyaz ederim."
H H H
Sabaha kadar 3 bin kartı elle yazacağım, düşünebiliyor musunuz?
Kolları sıvadım: "Bayramını kutlar, gözlerinden öperim."
5, 10, 50, 100, 500 ...
Yazıyorum yazıyorum, bitmiyor. Nasıl sıkıntı bastı!..
700, 800, 900 ...
Bu arada iki buçuk paket Samsun’u bitirmişim. Öyle bir işkence çekiyorum ki, ekmek parası olmasa, bırakıp kaçacağım.
Sıra 2 bininci karta geldiğinde, şafak söküyordu. Ben de bitmişim, ama önümde hâlâ yığınla kart duruyor.
1000 tane de "üst makamlara" yazılması gereken kart var.
***
Dört paket sigarayla birlikte, "Sizin ve eşinizin bayramını saygıyla kutlarken, sıhhatli ve başarılı günler niyaz ederim" diye yazmaya başladım.
1, 5, 10, 50, 100 ...
"Sizin ve eşinizin bayramını saygıyla kutlarken, sıhhatli ve başarılı günler niyaz ederim."
Boyuna yazıyorum. Gözkapaklarım iyice ağırlaştı; takoz koysam gene de kapanacak...
300, 500, 600... Yaz, ha babam yaz... Ama artık kalemi parmaklarımın arasında tutamaz oldum. Ben kaleme değil, kalem bana hakim.
"Sizin ve eşinizin bayramını saygıyla kutlarken, sıhhatli ve başarılı günler niyaz ederim."
"Niyaz ederim başarılı günler, sizinle eşinizin bayramını kutlarken."
"Kutlarken eşinizin bayramını saygıyla, sıhhatli günler diler, Niyazi ile beraber ederim."
"Niyazi ile birlikte sizin ve eşinizin bayramını kutlarken ayrıca sıhhatle ederim."
"Önce bayramınızı eder, sonra eşinizle Niyazi’ye başarılı günler dilerim."
"Sizin de, eşinizin de, Niyazi’nin de bayramını saygıyla eder, sıhhat dilerim."
"Sıhhatli eşinizin bayramını saygıyla kutlarken, Niyazi’ye başarılar diler, aynı zamanda ederim."
"Bayramınıza etmeden önce eşinizi saygıyla kutlar, Niyazi’nin gözlerinden öperim."
"Sizin de, eşinizin de, Niyazi’nin de, bayramını da, tatilini de, gelmişini de, geçmişini de saygıyla ederim."
***
Sabah, tam mesai saatinde, gözlerim kan çanağı gibi, kartları yetiştirdim.
Genel Müdür Bey bir-ikisine şöyle bir baktı.
- Aferin, dedi. Güzel yazmışsın. Hemen postalayın!
Hemen postaladık.
Üç gün sonra bizim Genel Müdür’ü, ondan sonra da bendenizi postaladılar.





CUMARTESİ