Cumartesi “Reklamda kendimi oynadım, o da benim dansım”

“Reklamda kendimi oynadım, o da benim dansım”

22.08.2009 - 01:00 | Son Güncellenme:

Önümüzdeki hafta başlayacak Efes Pilsen World Cup’taki maçlar Avrupa Basketbol Şampiyonası’na hazırlanan milli takım için sıkı bir antrenman olacak. Potanın yıldızları Avrupa Şampiyonası’nda karşılaşacakları takımlarla önce bu kupada mücadele edecekler

“Reklamda kendimi oynadım, o da benim dansım”

A Milli Basketbol Takımı’ndan dört oyuncuyla antrenmanları öncesinde buluşuyoruz. İki metrelik “dev adamlara” soru sormak zor iş. Konuşurken az kalsın boynum tutuluyordu.
Hidayet Türkoğlu takımın stand-up’çısı gibi. Herkese laf atıyor, dalga geçiyor, espri yapıyor. Antrenman yapan Ömer Aşık’a “kazma” diye sesleniyor. Üzerine dar gelen forması nedeniyle Kerem Tunçeri’ye takılıyor: “Body mi yapıyorsun?”
Bu antrenmanların sebebi, Avrupa Basketbol Şampiyonası’na ısınma niteliğindeki Efes Pilsen World Cup 8 turnuvası. Kupa 26-30 Ağustos’ta Ankara’da Atatürk Spor Salonu’nda gerçekleştirilecek.

Haberin Devamı

“19’luk çömez Hidayet ile şimdiki ‘yıldız’ oyuncu arasında çok fark var”
Hidayet Türkoğlu (Toronto Raptors)
* İlk kez 11 yıl önce, 19’umda A Milli Takımı’na girmiştim. 19 yaşındaki çömez Hidayet’le şimdiki “yıldız” Hidayet arasında çok fark var... En büyük fark da tecrübemde.
* 19 yaşımda bir gün takım kaptanı olacağım günlerin hayalini kurmuştum. NBA’de oynamak da hayalimdi. Şans-
lıyım ki pek çok düşüm gerçek oldu. A Milli Takımı’nı kaptan olarak bırakmayı istiyorum.
* Beni şu dönemde en çok mutlu edecek şeylerin başında yeni takımım Toronto Raptors’ta Orlando Magic’teki performansımı devam ettirebilmek geliyor. Sezon uzun, sezon içinde inişlerim çıkışlarım olabilir ama önemli olan kapanışı iyi yapmak. Sakatlıklar benden uzak durursa başarılı olacağıma inanıyorum, kendime çok güveniyorum. Kötü bir sezon geçireceğimi ya da sakatlanacağımı aklıma bile getirmek istemiyorum.
* Turkcell reklamında “kendimi oynadım”. Sokaktaki insanlar beni çok doğal bulduklarını söyledi reklamdan sonra. Sanıyorum halka sempatik geldiğim için aldım teklifi. Dans da doğaçlama çıktı. “Benim böyle bir dansım var, reklama koysak mı?” dedim. Kabul ettiler.

Haberin Devamı

“Milli takıma yeni girmişken kadro dışı bırakılırsam üzülürüm”
Bekir Yarangüme (Türk Telekom)
* 32 yaşımda ilk kez A Milli Takım’a giriyorum. Yıllardır davet edilmeyi bekliyordum. Son dönemde gösterdiğim başarılı performansın mükafatını aldım.
* Biz antrenmanlara 17 kişi ile başladık. Sonunda Avrupa Şampiyonası’na gidecek kişi sayısı 12. Beş kişi elenecek. Milli takıma yeni girmişken kadro dışı bırakılırsam üzülürüm ama sonuçta hocanın takdiri.
* Milli takımda tecrübeli oyuncularla genç oyuncuların iyi bir sentezi var. Özellikle de savunmada daha önceki milli takımlardan daha sert, rakibi daha çok hırpalayan ve iyi şekilde savunma yapan oyuncular var. Genç oyuncuların tecrübesizliği belki dezavantaj olabilir. Onu da tecrübelerin çabası ve sergileyeceğimiz agresif mücadele kapatır.

“Sakatlıktan sonra pes etmedim, toparlandım”
Ersan İlyasova (Milwaukee Bucks)
* Bu sezon yine iki yıl önce oynadığım Milwaukee Bucks takımına transfer oldum. Takım baştan aşağı değişmiş. Antrenörü, oyuncuları... Yeni bir takım, yeni arkadaşlar ve yeni bir hoca.
* İspanya basketbol ligi Avrupa’nın en iyi ligi sayılıyor. NBA kadar iyi bir seviyede basketbol oynanıyor. İnsanlar Türkiye’dekinden çok daha ilgili bu sporla. Maçlar dolup taşıyor. İspanya’da oynamak bana epey tecrübe kattı.
* Son yıllarda başarım yükseldi çünkü çok fazla çalışıyorum. Çalışmadan başarı kazanılmıyor. Bir sakatlık yaşadım. Bazı sporcular “Bir daha basketbol oynayamam” gibi bir umutsuzluğa kapılıyor böyle bir durumda. Ben pes etmedim. Toparlandım.

Haberin Devamı

“Bu yaştan sonra yurtdışı macerasına girmem”
Ömer Onan (Fenerbahçe Ülker)
* Milli Takım antrenörü Tanjevic benim Fenerbahçe Ülker’de de hocam. Çalışma sistemi açısından fark yok. Aradaki fark, milli takımda iki ay çalışıp hedefe doğru yola çıkıyorsun. Fenerbahçe Ülker’de ise başarıya hazırlanmak için çok daha fazla zamanın oluyor.
* Avrupa’daki bir takıma transfer olabilirdim.
23-24 yaşımda bu tip teklifler aldım ama bir şeyler uymadı. 31 yaşına geldim, çocuğum büyüdü, okula başlıyor. Bundan sonra yeni bir maceraya girmeyi düşünmüyorum.
* İyi takımlarda oynadım, şampiyonluklar kazandık ama “yıldız” basketbolcu olarak anılan isimlerden olmadım. Bunun nedenleri var tabii. Efes Pilsen’in kadrosunda kendime yer bulmak için savunmamla öne çıktım. O dönem ikinci planda kaldım. Benim çıkış dönemimde 30 sayı atan oyuncu yıldız oyuncuydu. Ben pozisyon itibarıyla o sayıları yapamıyordum. Ama bu kavram da değişiyor artık. Şimdi sahanın iki tarafında da iyi oynayanlar dikkat çekiyor. En değerli oyuncunun bile ortalaması 13-14 sayı. Ben son beş-altı yıldır sahanın iki tarafında da çok iyi oynuyorum. Hem savunma yapıyorum hem de 10-12 sayı atıyorum. Bu da ideal, istenen oyuncu olmamı sağlıyor.