Roman'ın romantik yazı

Tam 26 yıldır şehirli kadının gardırobuna yönelik tasarımlar yaratan Roman, Türkiye'ye yeni markalar kazandırmaya hazırlanıyor. Bugün Avrupa ve Ortadoğu'da birçok butikte Roman markalı giysiler satılıyor. Marka önümüzdeki dönemde önce Türkiye'deki mağaza sayısını artıracak, sonra da yurtdışında mağazalar açacak. Tasarım koordinatörü Suzan Toplusoy, Roman'ın çizgisini ve yeni sezon trendlerini anlattı. 1980'de Rumeli Caddesi'nde ilk mağazamız açıldı. Küçük bir mağazadan bugün moda sektöründe önemli yere sahip bir firmaya dönüştü. Üretim kapasitesini yükseltti, mağaza sayısını artırdı, yurtdışında belli noktalara ulaştı ve yeni markalar yarattı. Biz Roman'ı Rumeli Caddesi'ndeki mağazasıyla tanıdık. Profesyonel yönetim Eşim Turgut Toplusoy ve kardeşi Süleyman Toplusoy işin başında. Turgut'un beş çocuğu, Süleyman'ın ise bir kızı var. Onlar bu işi uzun vadede götürecekler. Ama biz Roman'a aile şirketi olarak bakmıyoruz. Şirkete kurumsal bir yapı kazandırmaya çalışıyoruz. Profesyonel bir ekiple çalışıyoruz. İkinci kuşak bu konuda başarılı olursa işin başında olur, aksi takdirde şirket başka şekilde yürür. Roman bir aile şirketi. Şirketi ikinci kuşak mı devam ettirecek? Yurtdışına açılmak istiyoruz. Fakat Avrupa'da tekstil sektöründe ciddi krizler var. Avrupalı markalar bile artık Türkiye, Türki cumhuriyetler, Kuzey Afrika, Ortadoğu ve Rusya'ya geliyor. Biz önce yakın bölgedeki ülkelere, daha sonra da Amerikan pazarına açılmayı düşünüyoruz. Şu an Hollanda, Almanya, Malta, İngiltere, Birleşik Arap Emirlikleri ve Rusya'da Roman ürünlerini satan butikler var. Buralarda mağaza açmadan önce Türkiye'de büyümeliyiz. Türkiye'de moda alanında önemli atılımlar söz konusu. Yerli markalar yurtdışında mağazalar açıyor, daha çok tasarımcı uluslararası arenada Türkiye'yi temsil ediyor. Roman'ın bu anlamda girişimleri olacak mı? Türkiye'de Roman tanınan bir marka. Sadece daha fazla mağazayla genele yayılması gerekiyor. Şu an 12 mağazamız var. Mağaza sayısını yeni mağaza konseptleriyle artırıp bu büyümeyi gerçekleştirmeliyiz. Türkiye'de daha üst bir noktaya gelmeyi mi hedefliyorsunuz? Mağazalarımızda mimari anlamda değişiklik yapacağız. Bunun ilkini Çekmeköy'deki merkez binamızda gerçekleştirdik. Merkez ofisi 4 bin metrekarelik bir alana taşıdık. Buradaki dekorasyon konseptimizi de mağazalara taşıyacağız. Burasını yaparken geniş tasarım ekibi ve showroom'larıyla büyük bir tasarım merkezi olmasını istedik. Planlama, halkla ilişkiler, muhasebe ve bilgi işlem bölümlerimiz burada yer alıyor. Burada Roman'ın yanında başka markalar da yaratıyoruz. Yeni mağaza konseptiniz nedir? Gypsy, Roman Lady, Lady Plus markası zaten mevcut. Ancak önümüzdeki dönemde iki-üç marka daha yaratmak istiyoruz. Bu markalar hangileri? Roman'ın müşteri portföyü 20-40 yaş arası. İş kadınlarına ve şehirli kadına yönelik ürünler tasarlıyoruz. Gypsy koleksiyonu genç giyinmeyi seven kadınlara hitap ediyor. Kaç yaşlarındaki kadınlar sizden alışveriş ediyor? Lady Plus ise beden aralıkları 44-48 olan Roman çizgisindeki büyük beden koleksiyon. Bir de büyük beden koleksiyonunuz var, değil mi? Bunların yanı sıra, 14-20 yaşları arasındaki gençlere hitap eden bir marka yaratmayı düşünüyoruz. Bir de haute couture'e kayan bir koleksiyon hazırlamak istiyoruz. Bunların hepsi Roman mağazaları içinde yer almayıp farklı mağazalarda satılabilir. Bu konseptlerle yurtdışına açılabilir, yeni pazarlar oluşturabilir. Müşteri yelpazeniz genişlemeye devam edecek mi? "Doğal kumaşlar ağırlıkta" Roman koleksiyonunda keten ve ipek gibi doğal kumaşlar ön planda. Beyaz renk ağırlıkta. Somon, Nil yeşili gibi pastel renkleri de kullandık. Çizgi, ekose ve küçük motifli çiçek desenleri var. Gypsy koleksiyonunda ise Afrika temalı renkler ve desenleri tercih ettik. Kahve ve kirli turuncu birlikteliği dikkat çekiyor. Roman koleksiyonunun çizgisi daha romantik. Danteller, fistolar ve fiyonklar kullanıldı. Gypsy koleksiyonunda ise daha etnik bir hava var. Uçuşan ve vücuda nefes aldıran kumaşlar kullanıldı. Takımlarda keten ve pamuklu karışımı kumaşları tercih ettik. Çizgiler ön planda. Uçuk pastel renklerin yanında lacivert var. Kapriler, kabarık etekler, ince askılı atletler, flüoresan renkte baskılar, vual elbiseler ve mini şortlar dikkat çekiyor. 2006 ilkbahar yaz koleksiyonunuzun çizgisi nasıl? Yaz dokusu ve renklerinden sonra farklı bir renk bakışı var. Gri ve lacivert tonları ağırlıkta. Bu yaz beyazlarla geçti. 2006 / 2007 kış koleksiyonunda ne gibi detaylara yer vereceksiniz? Aksesuvar giysi kadar önem taşıyor. Giysilerin çizgisinde ve renklerinde aksesuvar üretiyoruz. Roman koleksiyonu aksesuvarlarında kristal, cam boncuklar, püsküller, danteller ve zincirler kullandık. Fularlar, eşarplar koleksiyonu tamamlıyor. Ayakkabı ve küçük el çantalarında lame ve dore ağırlıkta. Son zamanlarda tüm giyim markaları aksesuvara ağırlık vermeye başladı. Siz aksesuvar üretiyor musunuz?