San Faustino Günü

"Sen de ertesi günü kutla: 15 Şubat! San Faustino Günü!""Neyi? San Faustino mu?""Single'ların günü! İtalya'da artık Sevgililer Günü kadar meşhur, hatta belki daha da çok. Bu karşı karşıya olduğumuz sosyal bir durum: Çiftlerden çok bekar var şu dünyada!""Konuşmak kolay tabii... Senin Bruno'n var.""Hey! En az sekiz yıl single'dım ben de! Unuttun mu? Ve itiraf etmem lazım; bazen o sorumsuz ve çooook neşeli günleri özlüyorum.""Tabii... Senin için kolay, İtalyansın sen. Türkiye'de her şey farklı." Karşımda oturan Berrin, "İşte her zamanki gibi... Sevgililer Günü geliyor ve yalnızım" dedi. Yüzündeki ifade kısa sürede bir ağlama krizi geleceğini gösteriyordu. "Sanki Türkiye'yi tanımıyorum! Ömrüm burada geçti sayılır. Verdiğim single partiyi hatırlıyor musun? Ülke çapında skandala dönüşmüştü. 'Yalnız yaşamak kötü bir beraberlikten daha iyidir' dedığım için beni çalıştığım gazeteden kovdular!""İşte, gördün mü? Burada her şey farklı.""Saçmalama! İtalya ya da Türkiye, ne fark eder? 'Yalnızlığımızı' nasıl yaşadığımız önemli! Sürekli kendimize acıyıp senin gibi sızlanırsak insanlar da bize acıyarak bakar. Bekarlığı zalim bir kader olarak yaşarsak diğer insanlar da bizi kader kurbanı olarak görecektir. Ve bu süreci, sırf yanımızda bir sıcaklık olsun diye önümüze gelenle beraber olarak geçirirsek gerçekten umutsuz, hatta belki fahişe olduğumuzu düşüneceklerdir.Halbuki bu dönemi, doğru insanı beklerken hayatımızda açılan bir parantez olarak yaşayıp bu özgürlükten en iyi şekilde faydalanabilirsek bize gıpta ederler!""Söylemesi kolay. Ama teselli etmeye yaramıyor bunlar. Burada eğer kimseyle birlikte değilsen, evde kalmış muamelesi yapıyorlar sana.""Berrin sandığım kadar akıllı değil" diye düşünmeye başlıyordum!"Eee, ne olmuş? Sen kendini evde kalmış hissedersen insanlar da seni öyle görür. Seni temin ederim bana hiç kimse şu ana kadar o gözle bakmadı!""Hep laf! Single olduğumuzu söylemek yalnız olduğumuzu söylememek için bir kandırmaca sadece... "Peki, yalnızlığı analiz etmek mi istiyorsun? Bizim gibi single bir sürü insanla günde 10 saat çalışıyorken nasıl bir yalnızlıktan bahsediyorsun sen? Evde 24 saat gaklayan TV'lerimiz, istediğimizi arayabileceğimiz telefonlarımız var. Spor salonları, dans kursları, dil kursları, yemek pişirme kursları... İlgilendiğin her şeyin, başka insanlarla tanışmak için oraya gelmiş birçok kişinin de gittiği kursları oluyor. Bütün gece açık kulüpler var... Eğer evinin rahatlığında küçük heyecanlar yaşamak istersen internet var. Artık yalnızlık diye bir şey yok!"Bakışlarından kızmaya başladığını anlıyordum: "Madem bu kadar cazip, eğlenceli ve heyecan vericiydi niye yalnız kalmaya devam etmedin?"Bunun üzerine belki bir şeyler anlamasını sağlayabilirim ümidiyle avazım çıktığı kadar bağırmaya başladım: "Gerçek bir ilişki yaşamaya değecek insanı bekledim ve buldum da sonunda!"Ben birden bağırmaya başlayınca oturduğu yerden hafifçe sıçradıysa da sonra yavaşça ve inatla devam etti: "İşte... Öyle birini bulamayacağım... Tamam, sinirlenme... Ne zamandı şu San Faustino Günü? 15'i mi dedin? Peki yine bir single parti düzenlemeye ne dersin?""Haaaaayııııırrrr!!!"* * *Aşk, Arkadaşlık'a rastlamış ve sıkkınlıkla sormuş: "Ben bunca güzelliğim ve gücümle burada dururken sen niye varsın?" Bunun üzerine Arkadaşlık sakince cevap vermiş: "Ben de senin gözyaşlarıyla bıraktığın yüzleri gülümsetiyorum."Sevgililer ve San Faustino günleriniz kutlu olsun! Skandala dönüşmüştü Malzemesi (4 kişilik): 4 portakal, 60 gr. şeker, 4 çorba kaşığı konyak, tarçın.Hazırlanışı: Şekeri bir bardak suyla bir tencereye koyup kaynayıncaya kadar karıştırın. Soyup dilimlediğiniz portakalları da ekleyip üstüne bolca tarçın serptikten sonra karıştırarak 5 dakika pişirin. Servis tabağına koyup üstüne kendi şurubuyla konyak da döktükten sonra isteğinize göre sıcak ya da soğuk servis yapabilirsiniz. donatellapiatti@hotmail.com Tarçınlı portakal