Cumartesi Şarkılarını “yalnızlıkla yaptı”

Şarkılarını “yalnızlıkla yaptı”

30.03.2013 - 02:30 | Son Güncellenme:

Aydilge’nin yeni albümü “Yalnızlıkla Yaptım” çıktı. Aydilge, “Bu albüm yalnızlığımla barışma sürecim oldu. İlk defa bu kadar hüzünlü yanımı gösterebiliyorum şarkılarımla” diyor.

Şarkılarını “yalnızlıkla yaptı”

Aydilge’nin son albümü “Yalnızlıkla Yaptım” geçtiğimiz günlerde piyasaya çıktı. Bir yandan yeni romanını da bitirmek üzere olan Aydilge için aşkı bir uyuşturucuya benzetiyor: “Aşka alıştıktan sonra yoksunluk çekmeye başlıyorsunuz. Kendi başınızayken mutluluk hormonu salgılayamıyorsunuz ve aşk bir zehre dönüşüyor.”

Haberin Devamı

Albümünüzün ve çıkış parçanızın ismi “Yalnızlıkla Yaptım”, nedir bu yalnızlıkla yaptığınız?
Mesela şarkıda dediği gibi düşünmeden sevdim. Bence insan olmanın en büyük çaresizliği yalnızlık hissi. Herkes yalnızlıktan bahsediyor. Toplu halde, tek tek, hepimiz çok yalnızız ve bu çok garip bir şey. İnsanın başkasının sevgisine bağlı olması hem doğal görünüyor hem de çok acıklı bir durum. Her zaman başka bir insanın sevebileceği bir insan olmaya çalışırken kendi içimizdeki insanı kaybediyoruz. Böylece kendi içimizdeki değerler yitip gidiyor. “Yalnızlıkla Yaptım” birazcık şunu anlatıyor: Yalnız olmak sorun değil de birinin yanında yalnız olmak çok büyük bir sorun. İşte onu çoğumuz hissediyoruz. Ben de böyle şeyler hissettim. Sevgilinizin, annenizin, en yakın dostunuzun yanında da yalnızlık çekebiliyorsunuz.

Haberin Devamı


Şarkılarını “yalnızlıkla yaptı”

“Aşk, uyuşturucuya çok benzeyen bir şey”
Şarkının klibi de ilginç...
Klibinde de beraber olan, birbirini seven ama bazen aralarında bir kopukluk olan bir çift var. Artık o bağ alışkanlığa dönüşmüş. Aşk aslında bir bağımlılık. Uyuşturucuya çok benziyor. Uyuşturucuda kendi içindeki eksikliği tamamlamak için o maddeye ihtiyaç duyarsın. O maddeyi almayınca yoksunluk hissedersin. Aşk aynı böyle bir şey. Yoksunluk sendromu yaşıyorsunuz. Evde ne yapacağını şaşırma, karnına ağrılar girme, uyuyamama... Maddeni arıyorsun yani. Seni dengeleyecek, tamamlayacak o maddeye ihtiyaç duyuyorsun. O da âşık olduğun kişi. Ne kadar çok vakit geçirirsen o bağımlılık daha çok artıyor. O olmadan bir şeyden keyif alamaz hale geliyorsun. Orada o uyuşturucunun negatif etkileri başlıyor. Bağımlı olduğun için de kendinle
baş başayken mutluluk hormonu salgılayamıyorsun ve aşk bir zehre dönüşüyor.


Albümü yalnızlıkla mı yaptınız?
Evet albümü de yalnızlıkla yaptım. Bestelerimi hep içimde yaşıyorum. Hiçbir şekilde yaşadığın şeyi karşındaki insana direkt aktarma şansın yok. Aslında çok acıklı bir durum. “Beni nasıl anlamaz” dediğin noktada hep bir anlaşılmama, yalnız kalma durumu oluyor. Bu albüm benim yalnızlığımla barışma sürecim oldu. İlk defa bu kadar hüzünlü yanımı gösterebiliyorum bu albümle.

Haberin Devamı

Sezen Aksu’nun “Sorma” şarkısını yeniden yorumlama fikir nasıl oluştu?
“Sorma” benim konserlerde söylediğim bir parçaydı. O şarkıyı Zeki Müren çok efsane söyler. Oradaki ağırbaşlılığı seviyorum. “Sorma ne haldeyim, sorma kederdeyim” diye giden sözleri aslında “anlatmam” diyor. Kendi içinde yaşıyor acısını. Ben onu çok gururlu ve aşkı kendi içerisinde yaşayan, bir yandan cayır cayır yanan ama buz gibi görünen bir kadın olarak görüyorum. Hep şunu düşündüm; bu şarkının nakaratı aslında “Sorma” değil, “Ah bu yangın beni öldürüyor yavaş yavaş” kısmı olmalı. Düzenlemeyi de ona göre yaptık. Sezen Aksu da bana çok destek oldu.


“Yalancılığımızı hiç sevmiyorum”
Yayınlanmış iki romanınız var. Yenisi gelecek mi?

Bu aralar bir şeyler yazıyorum. Son dönemlerde ölen müzisyenlerin arkasından, mesela Amy Winehouse’un fahişeliğinden tutun bağımlılığına kadar, Müslüm Gürses’in jiletçiliğinden tutun adamın her türlü şeyinin ayaklar altına alınmasına kadar bir sürü şey söylendi. Ama öldüklerinde bir anda harika oldular. Bu yalancılığımızı hiç sevmiyorum. Arabesk moda oldu. Moda olunca herkes arabesk sever oldu. Arabesk dinlemeyenler de var yani.
Bu kadar insanı yerlerde süründüren, kaderine razı olmayı empoze eden bir müziğin bizim kültürümüzün ana öğelerinden biri olması beni çok sinirlendiriyor ve üzüyor. Yazdığım kitap da Amy Winehouse öldükten sonra kurulan tribute band’de şarkı söyleyen bir kızın iki kültürün arasında kalışını, yaşadıklarını ve hissettiklerini anlatıyor.

Haberin Devamı

“Neden sosyal sorumluluk projelerinde Hülya Avşar var?”

Ben her konuda Greenpeace’e destek oluyorum. Çevre örgütlerinin her zaman yanındayım ama sosyal sorumluluk projelerini amacından saptırdılar. Neredeyse utanacağım. “Sosyal sorumluluk projelerinin içinde yer alan bir sanatçısınız” dediğiniz zaman utanıyorum artık. “Bazı kadınlar hak ediyor”, “Erkek aldatır” gibi şeyler söyleyen Hülya Avşar’ı tercih ediyorlar. Bu kadının böyle saçma laflar etmek dışında yaptığı neler var? Neden sosyal sorumluluk projesine Hülya Avşar’ı koyuyorlar? Hayvan haklarıyla ilgili projeleri o kadar çok insan magazinsel olarak kullanıyor ki, “Ben hayvanseverim” diyemiyorum. Bunlar inandırıcılığı yok ediyor. Onlar yüzünden bizim yaptığımız her şey güme gidiyor.