“Siz yaşıyor muydunuz diyorlar”

Flört yeni albümü “Aşk Böyleymiş Meğer”i yayınladı; albümle aynı ismi paylaşan şarkılarının klibi ekranlarda dönmeye başladı. Grup üyeleri “Aşk Böyleymiş Meğer” haricinde “Of!”, “Cafer’in Evinde” ve “Ağlamak Yok”u öne çıkan parçalar olarak sayıyor; kıyafetlerinin, tarzlarının retro olarak yorumlanmasına “Biz böyle doğmuşuz, belirli bir dönemin müziğini yapmıyoruz” diyor.

- Albüm hazırlıklarınız nasıl geçti?

Çağatay Kehribar: 2012’de “Anadolu Beat” albümünü yaptıktan sonra bütün ekip Fethiye’ye göç ettik. Orada bu albümün ön çalışmalarını yaptık, parçaları oluşturduk. Araya “Hücum Kayıtları” albümü girdi. “Tehlikeyle Flört” filmi maceramız oldu, bir de single çıkardık derken şimdi “Aşk Böyleymiş Meğer” albümü çıktı.

Ozan Kotra: Fethiye’de de, burada da yazılmış şarkılar var. Albüm bu iki ucun bileşeni diyebiliriz. Bizim için çok kozmik bir birleşmeydi bu çünkü 1992’de Fuat Güner’le tanıştık ve o zamandan beri onun prodüktörlüğünde bir albüm yapmak istiyorduk.

- Fuat Güner’le çalışmak nasıl ?

Ozan K.: Çok kutsal bir durum bizim için. Çok faydalandık, o da Flört yapısını çok bozmamak için epey özen gösterdi. Flört’ü ameliyat etmedi hiçbir zaman. Biz de onun büyüdüğü, sevdiği müzikle büyüdüğümüz için birbirimizi çok iyi anlıyorduk müzikal anlamda. Birkaç şarkıda gitar da çaldı ayrıca.

- Şarkılar hikayeleri olan şarkılar. Yaşadıklarınızdan mı çıkıyor hepsi?

Ozan K.: “Aşk Böyleymiş Meğer” benim lafı dolandırmadan, edebi bir üslup, artistlik taşımadan tamamıyla karıma yazdığım sözlerdi. Her şarkı yaşanmış mıdır? Yüzde 80 itibariyle evet.

Çağatay K.: Fethiye döneminde Ozan’ın oğlu dünyaya gelmişti. “Sen de Hoşgeldin” de ona yazılmış bir şarkıdır.

- Dinleyenler ne bulacak albümde?

Ata Akdağ: Türkiye’de popüler müzik endüstrisinde kullanılmayan, sanıyorum sadece bizim kullanmış olduğumuz analog kayıt teknolojisiyle ve bunun getirdiği sıcak bir sound’la karşılaşacaklar. Aslında çok iyi bir müzik dinleme deneyimi vaat ediyoruz. Çok özenerek yapıldı bu albüm. Asıl değerinin de ilerleyen aylarda keşfedileceğini düşünüyorum.

“Biz kendi kapısının önünü süpürenleriz”

- Flört müziğini nasıl tanımlarsınız?

Ozan K.: Dinleyicimizin müziğimize tatlı bir bakışı var, diyorlar ki “Zamanın herhangi bir dilimine sığdırayamacağınız bir grup”. 2010’ların müziğini yapmıyoruz ama 50’lerin, 60’ların, 70’lerin müziğini de yapmıyoruz. Pop-rock dalında tüm çağa ait olan bir müzik yaptığımızı düşünüyoruz. Bizi dinleyen 4-5 yaşında çocuklar var, fena fanlar. Anneleri babaları fotoğraflarını, videolarını gönderiyorlar. Onlar 20 yaşına geldiğinde de aynı şeyi hissettirebiliyorsak savaşı kazanmışız demektir. Bir de biz bir yabancı gruba da benzeyemeyiz. Serde Anadolululuk, Balkanlılık var. Melodilerimiz Türk melodisidir ve genelde ağlamaz. Flört’ü zamane gruplarından ayıran en önemli özelliklerden biri Flört’ün asla ağlamaması ve ağlatmak için özel bir ticari kaygıya düşmemesi.

Çağatay K.: Düşününce ismimiz de altını dolduruyor. İlişkinin flört zamanında bir pozitiflik vardır, renklidir, coşkuludur.

- Retro bir havanız var, bu bilinçli olarak yapılmış bir tercih mi?

Çağatay K.: Bizi 70’lerde yaşayıp öldü sananlar, görünce şaşıranlar, “Aa siz yaşıyor muydunuz?” diyenler oluyor. Biz doğru bildiğimiz, hoşlandığımız şeyi yapıyoruz. Retro olsun diye yaptığımız bir şey değil. Analog kayıt, canlı enstrümanlar kullandığımız için o havayı hissettiriyor olabilir.

Ata A.: Şu anki pop müziğin bazı özelliklerini kaybetmesinden kaynaklanıyor. 80’lerdeki pop müzik çok sevilir dünyada mesela. Belki biz retro değiliz de pop müzik şu anda bu şekilde olmalıydı. Aslında biz kendi kapısının önünü süpürenleriz diye de düşünüyorum.

- Nasıl yorumlar alıyorsunuz?

Ozan K.: Çok beğenen de eleştiren de var. Amacımız güzel müzik yapmak, insanlara hoş bir seda bırakmak. İlk kez bir klibimiz bütün müzik kalanlarında yayına girdi. Çıkış şarkımız biraz tartışma yarattı, bu da hoşumuza gitmedi değil.

Ata A.: Klipte bir kadın arkadaşımızın dans etmesi bile kiminin hoşuna gitmeyebiliyor...

Timsah (Hakan Çağlar): Aşk şarkısı, klipte bir kadın kullanmaktan daha doğal ne olabilir?

Ozan K.: Köçek mi kullansaydık? Ya da ben bu şarkıyı bir kamyon şöforüne mi söyleseydim? Eleştirenler Flört’ü tanımayan ya da tek bir bölümünü çok sevmiş olanlar. Flört’ün yelpazesi çok geniş. Dört adamın da hem şarkı yazıyor hem söylüyor olması zaten yelpazeyi çok genişletiyor. Bir de şarkıyı yazan adam söylüyor.

“Grup olmak evlilik gibi”

- Bir grupla müzik yapmak nasıl? Zorlukları, kolaylıkları neler?

Çağatay K.: Keyifli zamanları da zorlukları da oluyor. Tam bir evlilik gibi yani.

Ata A.: Hem ideallerimize uyacak şeyleri yapmak bir yandan da geçinebilmenin mücadelesini vermek bu yaptığımız şey. Pek çok müzisyen başka işler de yapmaktadır ama biz tamamen bu işe kendimizi veriyoruz, bu şekilde olabileceğini düşünüyoruz. Part time sanatçılık diye bir şey mümkün değil bence. Flört bir arada kalması gereken bir değer bence, biz de bunun için elimizden geleni yapıyoruz.