Şöhretin kamera arkasında

Fransız oyuncu Audrey Tautou, 2001 yapımı “Amelie” filmiyle hafızalara kazınmıştı. Tautou bu kez objektifin ardına geçti. 3 Temmuz’da Fransa’nın Arles kentinde başlayan “Superfacial” başlıklı sergi, Tautou’nun otoportrelerine yer veriyor. Küratörlüğünü Sam Stourdzé’nin üstlendiği sergide oyuncunun Hollywood kariyeri boyunca manuel kamera kullanarak fotoğrafladığı kareler izleyiciyle buluşuyor.

Oscar adaylığı bulunan oyuncu, fotoğraf çekmeyi uluslararası şöhretle yüzleşme, baş etme, şöhreti karşılama aracı olarak ifade ediyor. New York Times Style Magazine’e verdiği bir röportajda fotoğraf çekmeye basın mensuplarını izleyerek başladığını anlatıyor.ransız oyuncu Audrey Tautou, 2001 yapımı “Amelie” filmiyle hafızalara kazınmıştı. Tautou bu kez objektifin ardına geçti. 3 Temmuz’da Fransa’nın Arles kentinde başlayan “Superfacial” başlıklı sergi, Tautou’nun otoportrelerine yer veriyor. Küratörlüğünü Sam Stourdzé’nin üstlendiği sergide oyuncunun Hollywood kariyeri boyunca manuel kamera kullanarak fotoğrafladığı kareler izleyiciyle buluşuyor.

Onu bu pratiğe iten neden ise çocukluğuna dayanıyor. Vahşi yaşam fotoğrafçısı Dian Fossey’den ilham aldığını söyleyen Tautou “Coco Before Chanel”, “A Very Long Engagement” gibi yapımlarda rol alırken de bir yandan da objektifi kendine çevirmiş ve deklanşöre basmış.

“Samimi bir deneyim”

Tautou uluslararası şöhretle tanışmasının ardından fotoğraflarında kendini bir nesne olarak kullanıyor. Fotoğraflarının, Amerikan fotoğraf sanatçısı ve film yapımcısı Cindy Sherman’ın farklı personalara bürünerek kadın kimliğini ele aldığı eserlerini anımsattığı da söyleniyor.

“Amelie” filminden bu yana geçen 16 yılda oyunculuğa paralel olarak fotoğraf çeken Tautou, ürettiği görsellerde toplumsal olarak inşa edilmiş kimliğe ve kamusal imaja göndermelerde bulunuyor. Oyuncu, fotoğraflarında yarattığı “persona”larla şöhretin ve kamusal imajın yapaylığına dikkat çekmeyi hedefliyor. Fotoğraf ilgisine yönelik olarak “Bir oyuncu olsam da kimliğimi belirleyen tek şey bu değil” diyor: “İçimde yıllardır büyüyen bu merak, dengemi bulabilmem için sandığımdan daha önemliymiş. Şimdi bu parçamla kendimi ifade ediyorum. Benim için çok samimi bir deneyim fotoğraf, bir hobi değil. Beni tamamlayan şey fotoğraf.”

Tautou’nun daha önce hiçbir yerde gösterilmeyen çalışmaları 24 Eylül’e kadar Abbaye de Montmajour’da sergilenecek.