Cumartesi Sonradan görmeliğin portresi

Sonradan görmeliğin portresi

28.07.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:

Kıyafet merakıyla ve gösterişli halleriyle tanıdığımız Victoria Beckham, Los Angeles'a taşınmasıyla beraber, Paris Hilton başta olmak üzere bütün ünlülerin giyimini aşağıladı. Bakalım bünye onu kabul edecek mi?

Sonradan görmeliğin portresi

malphan@milliyet.com.tr Amerika'nın yüzeysel kadın kontenjanı akıl almayacak derecede geniş, inanır mısınız?Gerçi kontenjan dolu da olsa Victoria için bir yer açılırdı muhakkak. En komiği de hayatının anlamını alışverişte bulmuş bu kadının Paris Hilton'u elinin tersiyle itmesiydi. Paris Hilton onunla arkadaş olmak istemiş ama onun onla işi olmazmış. Kendisi ondan daha iyi bir "şey"miş edasıyla konuşuyor.Futbolcuların da, eşlerinin de abartılı giyime olan merakını zaten biliyoruz. Türkiye'de bile bu böyle; üzerini koca koca logoların süslediği marka tişörtler, çantalar... Öyle ya da böyle mutlaka dikkat çeken ve "sonradan görme"liklerini gözler önüne seren kıyafetler.Uluslararası "futbolcu karıları" arasında dikkat çekmek için en fazla ölüp biten ise şüphesiz Victoria Beckham. Spice Girls günlerinde bile halinden, tavrından anlaşılıyordu bu. O günlerde grubun diğer üyeleri rengarenk kıyafetler içinde şirin bir görüntü çizip gülümserken, bizimkisi sadece siyah giyerek ve sert sert bakarak farkını ortaya koymak için delicesine bir çaba içerisindeydi. Ne zaman ki Spice Girls dağıldı, Victoria kabak çiçeği gibi açıldı. Gardırobuna renkli ve tuhaf kıyafetler girdi. "Girl band" günlerinden bu yana Victoria'nın gardırobunda aynı kalan tek şey dar kesimli giysiler oldu. Ama bunun yanında göğüslerini dışarı fırlatan tarzda üstler imzası haline geldi. Son dönemde de ultra mini şortlarını üzerinden çıkarmıyor.Victoria geçtiğimiz günlerde "Coming to America" adlı bir reality show / belgesele de imza atarak Amerika'ya gelişini nakde çevirdi. Bizde yayımlanmıyor tabii ama isteyenler Youtube'dan bu programı izleyebilir. Hatta bir bölümünde Victoria'nın yandaşlarından biri konuyu büyük göğüslerine getirince Victoria isyan ediyor ve elleriyle göğüslerini kavrayarak ve adamın gözünün içine sokarak şöyle diyor: "Sen gerçekte bunların bu kadar büyük olduğunu mu sanıyorsun? Yanılıyorsun, çıplakken böyle büyük değiller." Bir yandan adama kızıyor gibi ama nasıl da hoşuna gidiyor aslında, yüzünden okunuyor... Kıyafet oyunları yapıyor anlayacağınız...Victoria, Los Angeles'a gitmesiyle beraber, sadece Paris Hilton'u aşağılamakla kalmadı, bütün Los Angeles'lı ünlüleri hedef aldı: "Burada hiç şık giyinmiyorlar, değil mi? Starbucks'a eşofman ve Ugg çizmelerle gidiyorlar." Alt tarafı Starbucks... Starbucks'a döpiyesle mi gidecekler? Los Angeles'lı ünlüler Starbucks'a döpiyesle giderse, kırmızı halıya neyle adım atacak? Amerika'nın bir tane daha boş, gösteriş meraklısı kadına ihtiyacı var mıydı? Victoria Beckham'ın Los Angeles'a taşınma sürecinde hemen her gün gazete ve dergilerde yer almasından anlaşılan o ki, varmış. Victoria'nın sadece bir eşofmanı varmış. Onu da fotoğrafının çekilemeyeceği yerlere giyiyormuş. Mesela yeraltında kalan otoparklar... Bizim kokoşun yeni malikanesindeki giyinme odası 500 bin dolar değerinde. Odanın yeri deri kaplı, tavandan ise bir Baccarat kristal avize sarkıyor. Odada ayrıca Andy Warhol'un 80 bin dolar değerindeki ayak izi baskısı, Victoria'nın giydiği kıyafetlerin kaydını tutan bir bilgisayar ve dışarı çıkmadan önce kendini 360 derece açıyla görmesini sağlayan bir kamera yer alıyor. İnsanların daha spor giyindiği bu şehirde Victoria'nın giyim tarzını değiştirmeye niyeti yokmuş. Yani bu odada çok vakit geçireceğe benzer. Değiştirmesin, kendi bilir.Ama hiç şüphe yok ki kadından kadına koşan aç erkekler misali kıyafetten kıyafete koşan çok aç kadın Victoria Beckham, suniliğin toprağı olan Los Angeles'a ayrı bir renk, ayrı bir tat katacak. Ve yine hiç şüphe yok, sokakta yürürken insanların kıkırdayarak birbirlerine işaret ettiği bir tip olacak. Güneşli günlere... Tek bir eşofmanı var Geçen hafta yurtdışından gümrük ve kargo ücretsiz ürün gönderen strawberrynet.com sitesini yazmıştım. Birçok okur attığı e-postalarla bu tarz sitelere olan ilgisini gösterdi. Anlaşılan o ki Türkiye'de internetten alışveriş potansiyeli var. Buna rağmen seçenekler az. Girişimcilere tavsiyem bu alana yönelmeleri. Bir okur da amerikadaniste.com sitesinden bahsetmiş. Paketleri iki-üç günde Türkiye'ye ulaştıran site birçok bilindik kargo şirketinin altında fiyatlarla çalışıyor. Türkiye'deki müşterileri adına bir Amerika adresi alıyor ve paketlerin önce bu adrese, daha sonra da Türkiye'ye gönderilmesini sağlıyor. İyi fikir değil mi? Amerikadaniste.com AKP'nin seçim galibiyetinin ardından ilk imaj yenilemesine giden Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Nimet Çubukçu oldu. Çubukçu, Bakanlar Kurulu toplantısına bir havalı geldi ki sormayın. Bembeyaz bir tayyör, dışarı fönlenmiş saçlar ve pırıltılı bir gülümseme. Buraya kadar iyi... Ama o kalın siyah-beyaz kemer bütün havayı bir anda silip süpürdü. Evet, ceket üstü kalın kemer modası var bu yıl. Ama tayyör ceketinden söz etmiyorum. Tayyörlere olsa olsa incecik bir kemer gider. Ayrıca baştan aşağı beyaz giymek yürek ister çünkü bildiğiniz gibi beyaz şişman gösterir. Beyaz kıyafeti ortasından kesen siyah ya da koyu renkli, hele de kalın bir kemer ise ince uzun görüntüyü yerle bir eder. Bilginize... Bu kemer oldu mu şimdi?