Cumartesi Taviz böceği kadınlar, promosyonlu erkekler!

Taviz böceği kadınlar, promosyonlu erkekler!

05.11.2005 - 00:00 | Son Güncellenme:

Kaz gelecek yerden tavuk esirgenmeli ki kaz gelebilsin, değil mi! Yoksa hayatınızı "taviz böceği" olarak mı geçirmek istiyorsunuz? Tavukları (tavizleri) ver ver, sonra işin yoksa bekle de kaz gelsin! Delirmeyin!

Taviz böceği kadınlar, promosyonlu erkekler

Kıskanç kadınım ben, dayanamam öyle bir erkeğin geçmişini çocukla sarmalayıp bana şefkatle dayatmalarına! Feraye Tanyolaç'a bakıyorum da; Kaya Çilingiroğlu, Hülya Avşar'la tatile gidince "ayrıldılar" dedikoduları yayıldı ya, "Kaya'ya ben izin verdim, çocuk yüzünden" falan filan açıklamaları yapmış... Her zaman şükrettiğim bir şey varsa, o da kocacığımın benden önce bir kadından çocuk mocuk sahibi olmaması... Promosyonsuz yani! İnsan başka ne yapabilir? Her şeye rağmen "İpler elimde!" imajını korumak için çırpına çırpına "Ben izin verdim" diye tuhaf cümleler kurar işte... Sanki izin vermese tatile gitmeyecekler! Kolay mı Kaya Çilingiroğlu'nun hayatından Hülya Avşar'ı çıkarmak! "Promosyonlu ürün" olması Feraye hanımın seçimini hiç mi etkilememiştir acaba? Ünlü bir kadının kocası olması, onca gündemde olması... Şimdi de durumdan yakınmamak için sakin olmak zorunda kalacak elbette!Hülya Avşar'a ne demeli? "Artık daha iyi arkadaşız" diye sevinçten başı göğe çarpıyor! Bu sevinilecek bir şey mi? Tabii güç gösterisi yanılsamasıyla adamı geri istiyorsan o zaman sevinirsin... Onun dediği gibi, üçüncü kişiler sayesinde ilişkileri tekrar canlandı... Yazık vallahi! Bir ilişkideki üçüncü kişi olasılığı bile benim midemi bulandırıyor! Kusmak istiyorum! Düşününce bile! Değil ki üçüncü kişinin gölgesinde tatile gideceğim! "Çocuğum için..." diye bahane üretmeye de gerek yok! Neyse işte, bu konu benim çok içimi bayıyor! Ayrıldığı kocası üzerindeki etkisini sürdürmek isteyen bir kadın; oynak bir koca; ilişkisi sürdüğü sürece "öteki becerikli ve baştan çıkaran kadın" olarak anılacak bir diğeri... Magazin dünyasında her zamanki gibi yine bir "kaybet kaybet oyunu" yani... Kimse mutlu değil! Ama herkes gündemde! İşte Bilirkişi olarak yazıyorum: Siren Ertan da beklediği evlilik teklifini almış! Ama müstakbel damat bir şart koşmuş; "Dizide oynamayacaksın!" O da elbette kabul etmiş bu şartı. "Kim olsa kabul eder" demeyin boş yere! Bir erkek size şartlı evlenme teklif ediyorsa daha baştan 1-0 yenik bir başlangıca da "evet" demiş olduğunuzu unutmayın! Aynı Feraye hanımın daha boşanmasının ilk ayında sevgilisinin eski karıcığıyla tatile gitmesine "Ben izin verdim" demesi gibi. Kaz gelecek yerden tavuk esirgenmeli ki kaz gelebilsin, değil mi! Yoksa hayatınızı "taviz böceği" olarak mı geçirmek istiyorsunuz? Tavukları (tavizleri) ver ver, sonra işin yoksa bekle de kaz gelsin! Delirmeyin! İyi oyunlar herkese... Bugünkü yazımın ana fikri şu: Erkek Köşesi Hani nikah masasında kim kimin ayağına basarsa evliliğin kontrolü onda olurmuş ya, boş inanç! Kontrolü ele geçirmek için tek yapmanız gereken şey evliliğinizi bir şarta bağlamanız... Mesela, "Evlenelim ama dizide oynama!" gibi... Eğer evlenme teklifi ettiğiniz kadın "Saçmalama lütfen! Şartlı şurtlu evlenmeyi kabul edecek kadar aciz değilim!" derse, bilin ki kontrol sizde olmayacak. Ama şunu da bilin tabii, kadınlar renklerini öyle baştan belli etmezler... Yani "Tabii tatlım, sen istedikten sonra..." diyene de pek inanmayın. Ya "Basit de olsa bu tavizi verdiği için beklentisi büyük" diye düşünün ya da duymazdan gelin... Yine de ben olsam "Saçmalama!" diyen kadını seçin derim. Daha karakterli ne de olsa! "Kontrol kimde olacak?" testi! Türk Telekom Genel Müdürü Mehmet Ekinalan'ı öpmemek olmaz şimdi! ADSL konusundaki zamlı tarifeleri açıklarken limitsiz kullanıcıların mevcut bağlantılarını suiistimal ettiklerini söylemiş ve "Limitli ücretlerini düşük, limitsizleri yüksek tutarak bunu engellemek istiyoruz" demiş. Adı üstünde, abone olurken özellikle "limitsiz" aboneliği tercih eden biri nasıl bu durumu suiistimal etmiş olabilir ki? Ayıp olmasın diye az mı kullansın bağlantısını? Zaten dünyadaki en pahalı erişim tarifeleri bizde. Kim kimi suiistimal ediyor? Teknolojiyi ve erişim altyapısını geliştirmek için uğraşacaklarına... İnternet yokken ne yapıyordum diye kendime sorduğum çok oluyor. Öpelim de teknolojimiz bol olsun... Öptüm sizi Tuğba Özay kendi adını taşıyan şampuan, duş jeli ve kremlerden oluşan bir temizlik paketi mi ne çıkarmaya hazırlanıyormuş piyasaya... Çıkarsın varsın, o da marka olsun. Ama çıkaracağı ürünler için seçtiği slogan bir felaket! "Tüm Türkiye benimle yıkanacak" diyen Tuğba eğer yola böyle devam ederse eyvah haline! Bir kadın Tuğba Özay ile niye yıkanmak istesin ki? Peki bir erkek? Hangi kadın piyasada "Tüm Türkiye benimle yıkanacak" diye ilan edilen, davetkar bir imajla satılan şampuanı ya da duş jelini sevgilisine, kocasına kullandırır ki? Ne dersiniz? Tuğba Özay ile yıkanmak ister misiniz? Üşenmeyen oylasın... www.ilhanuckan.com Faks: (0212) 505 63 88 Haftanın "sloganı"!