Cumartesi Telin üstünden Monako Sarayına

Telin üstünden Monako Sarayına

14.05.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:

Cambaz bir babanın kızı olan Lale Roche, Monakonun tanınmış dans hocalarından biri oldu. Prens Albertin karşısında da dans eden Roche, "Ben sahnedeyken kimse çatal ve bıçağa dokunmaz" diyor

Telin üstünden Monako Sarayına

Yatağın ne olduğunu hiç bilmedi Lale Roche. Ama hayalleri yakalamasını öğrendi. Sadece cambaz, sadece ortaoyuncusu değil; bir de kanto vardı hayatında Lalenin. Kendini bulduğu ritmin onu bir gün Monako Sarayına götüreceğini nereden bilebilirdi? İlk konuştuğumda "Telin üstünde durabilir misiniz?" demişti. Hayat hikayesini dinlediğimde onun hep bir ip üstünde yürüdüğünü anladım. Cambaz ve ortaoyuncusu bir baba ve çadırın bir kurulup bir bozulduğu dolaşılan şehirler... Panayırlar, cambaz telleri, gecenin bitiminde barakada bir sessizlik ve farenin bir çift gözü... Türkiyede kimine göre kısa ama ona göre uzun hem de çok uzun yolculuğun sonuna geldiğini anlamıştı. 8 yaşında lunaparkların lambaları ve çocuk bağırışları arasında tanıdığı ilk aşkı ile evlendiğinde 18 yaşındaydı. Heyecan ve hayalin doruk noktasındaki yıllar. Ve o hızla gidilen Paris. Sonra ayrılık ve Türkiyeye dönüş. Hosteslik ve ani bir karar ile hosteslik yaptığı uçak ile tekrar Parise dönüş. Teyze, amca, hala, baba, anne, kardeş buluşmalarında dans eden Lale ipin üstünde dansı ile yürümeye karar vermişti. Pariste Lotus dans grubunu kurdu ama bu bir hüsran oldu onun için. Ardından ülkeye tekrar dönüş ve bir araba kazası sonrası uzun bir yürüyememe dönemi. Paris-Türkiye dans hattı Fransa, Laleye "içki masalarının mezesi" dansı okullara götürmeyi öğretti. Paris Saint Denis Üniversitesinde dans hocalığına başladı. Ve o sırada Monako ona göz kırpmaya başladı. Bundan sonrasını Laleden dinleyelim: "Monakonun yarısına sahip SBM şirketinin otelinde yapılacak bir gösterinin olduğunu duydum. Beş dansçı katıldı bu gösterinin ön elemesine. Ve ben kazandım." Bu yarışma onu Monako Prensi Albertin yanına kadar götürecekti. Prensin katıldığı özel bir gecede dans etti Lale: "Prensin karşısında dans etme teklifi geldiğinde pek heyecanlanmadım. Dansımı düşündüm. Ve dans ederken nasıl olsa ben prens ile konuşuyor olacaktım. Öyle de oldu zaten. Gösteri sonrası inanılmaz içten bir dostluk masasında yemek yedik. Prens birçok dansçı seyrettiklerini ama böyle mutlu ve pozitif enerji veren bir yüzü ilk defa yakaladığını söyledi. Emeğin karşılığı buydu. Onca yırtık panayır bezlerinden ortaoyunu gösteri tozlarından sonra yitirmediğim umudumun... Sanatıma verilen değeri gözlerimle gördüm."Lale bugün Monakoda tanınan ve ders verdiği dans okulunda öğrencilerin hayran olduğu biri. "Ben dans ederken çatal ve bıçağa dokunmayı bıraktırdım" diyor. "Prensin karşısında heyecanlanmadım"