Cumartesi "Tepemde arı gibi vızıldayıp durma!.."

"Tepemde arı gibi vızıldayıp durma!.."

06.07.2002 - 00:00 | Son Güncellenme:

"Tepemde arı gibi vızıldayıp durma!.."

Tepemde arı gibi vızıldayıp durma..



Yanımızdan bir kuş geçerken, onun kanat sesini duymayız. Ama pencerenin önünde yem yerken birdenbire havalanan serçe sürüsünün "pırrrr" sesini duyarız. Ünlü şairimiz Melih Cevdet Anday güvercinlerin pencereden birdenbire uçuşlarını şöyle bir dizeyle anlatmıştır: "Güvercin/Pencerede kopan alkış."
***
Ama arıların ve sineklerin vızıltıları, her zaman bize bir savaş filminde tepemizde dönen ve siperleri acımasızca bombalayan uçakları anımsatır. Ve insanı öylesine rahatsız eder ki, sanki bizi esir alır; uyutmaz, yemek yedirmez, konuşturmaz. Belki de işte bu yüzden, bugüne kadar hiç kimse, "Ay sinekleri gördünüz mü? Ne güzel çevremizde vız vız vızıldıyorlar," gibi bir tümce kurmamıştır. Ama ağlayan, sızlanan her çocuğa annesi, "Başımda arı gibi vızıldayıp durma. Şimdi dayağı yiyeceksin," demiştir. İşte bugün sizlere bu vızıltıdan söz edip, başınızda vızıldayacağım.
***
Bilimadamlarının yaptıkları araştırmalara göre; bir canlı kanadını saniyede 16 kezden daha fazla çırptığında kanadın yapısı ve özelliğine göre belirli sesler çıkarmış. Bilimadamları bu sesi bir müzik notası (sesiyle) eşleştirerek o canlının kanadını kaç kez çırptığını bulurlarmış. İşte bu yapılan araştırmalara göre, karasinekler kanatlarını saniyede tam 352 kere çırpıyorlar ve "fa" sesi çıkarıyorlarmış; balarıları da 440 defa çırparak "la" sesini.
***
Yazarlar gülmece ağırlıklı dizeler söylerler de, bilimadamları araştırmalarına gülmeceyi bulaştırmaz olurlar mı? Elbette bulaştırırlar. Bu araştırmayı yapan bilimadamları 440 kez kanatlarını çırpan balarısının "la" sesi çıkardığını saptadıktan sonra, "Eğer bu arıların karınları boş olsaydı ne sesi çıkarırlardı?" diye ikinci bir araştırma daha yapmışlar. Sonunda görmüşler ki, karınları boş olan arılar "si" sesi, yani bir ton farklı bir ses çıkarıyorlar.
Bunu çocuklara anlattığımda, bana söylediklerini duysaydınız küçük dilinizi yutardınız!

Çocuklarla birlikte ürettiğimiz vızıltı parodilerini bakalım sevecek misiniz? Gerçekten, "Şimdiki çocuklar harika!"
***
"Demek ki ileride çok hassas alıcılarla çevremizde dönen arıların hangisinin karnının boş, hangisinin dolu olduğunu saptayabilecekler."
***
"Çalışmaya giden arıları anne kraliçe kovana alırken, vızıltılarından o gün çiçek mi toplamışlar, sinemaya mı gitmişler, yoksa bir yerlerde uyuyup kalmışlar mı, kolayca bulabilecek."
***
"Demek ki kovanların tembel arıları, çalışmadıkları günlerde kovanlarına giremeyecekler."
***
"Gitarımızın, kemanımızın, sazımızın akordu bozulduğunda çevremizde vızıldayan bir sinek veya arıdan akort yapabiliriz."
***
"Konserde ikinci teli (si) kopan bir gitarist, karnı boş bir arıdan konser sonuna kadar ‘si’ sesi çıkarmasını isteyebilir. Cankurtaran teller."
***
"Açık kalmış bir pencereden içeriye girmiş olan arı ve sinek sayısını, çıkardıkları seslere göne bulabiliriz."
***
"Arı alerjisi olanlar, sese göre önlemlerini önceden alabilirler."
***
"Ayılar, ‘la’ sesi çıkaran arıların peşine takılarak, bal kovanlarını daha çabuk bulabilirler."
***
Şimdi sıra bu vızıltılardaki tonu yakalayacak kulak aletlerine geldi. Bu kadar sınırsız düş gücü olan çocuklar, inanıyorum ki gelecekte böyle bir aleti de kendileri icat edeceklerdir. Siz ne dersiniz?