Cumartesi Tom'u da mı kaybettik?

Tom'u da mı kaybettik?

13.05.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:

"Görevimiz Tehlike 3"ün başrolünde, ilk iki filmde olduğu gibi yine Tom Cruise var. Ama son bir yıldır Cruise, oyunculuğundan ziyade Katie Holmes ile yaşadığı coşkulu aşkı, televizyon programlarında sergilediği coşkulu tavırları, Scientology tarikatına kuvvetli bağlılığı ile konuşuluyor

Tomu da mı kaybettik

Yakışıklı Tom Cruise nasıl antipatik adam haline geldi? Winfrey de şaşkındı. "Tom'u uzun zamandır tanırım. Onu hiç böyle görmemiştim. Onu kaybettik" dedi seyircilere. Sonra "Seni kaybettik, seni kaybettik..." dedi Tom'a, defalarca. Tom kahkahalarının arasından cevap verdi: "Aşığım." Bu cevap Winfrey'i ikna etti mi? Kim bilir? Fakat "Seni kaybettik" demeye devam etti. Tom Cruise'u ne zaman kaybettik? Geçen yıl mayıs ayıydı; Cruise, "The Oprah Winfrey Show"a katıldı. Bir ay kadar önce Roma'da Katie Holmes ile birlikte fotoğraflanmışlardı. Aralarında "bi'şi" vardı, evet ama bunun Tom Cruise'u bu hallere düşürecek "bi'şi" olduğundan henüz kimsenin haberi yoktu. Şov esnasında kah zıplayarak kanepenin üstüne çıktı -ve orada zıplamaya devam etti, kah yere diz çöktü ve sonunda kulisten o zamanki sevgilisi, şimdi çocuğunun annesi olan Katie'yi getirdi. Sarmaş dolaş öpüştüler. Ertesi günden itibaren tüm komedi programlarında Tom Cruise'la dalga geçiliyordu. Hoplaya zıplaya aşk ilanı ile ilgili "O eskiden bizim için belirgin bir özelliği olmayan bir yıldızdı. Artık onu ailemizdeki veya çevremizdeki bir deliye benzetip kendimize daha yakın hissedebiliriz" diyordu bir gazeteci.Bir hafta sonra Amerika'da "Katie Holmes'u Tom Cruise'dan kurtarın" kampanyası başladı. Bu slogan tişörtlere bile basıldı.Bu aşkın "reklam kokan bir hareket" olduğu konuşuluyor, Tom Cruise hakkında ezelden beri fısıldanan eşcinsel olduğu iddiaları artık daha yüksek sesle dile getiriliyordu. Dedikodu sütunlarında "sağlam bir kaynağa" dayandırılarak Tom'un Katie'yi bir kasting ajansının albümündeki fotoğraflar arasından seçtiği, ikilinin 5 yıllık bir "ilişki kontratı" imzaladığı, bu kontratın şartlarına göre asla seks yapmayacakları ama çocuk yapacakları, bunun karşılığında Katie'ye büyük para ödendiği yazılıyordu.Film setinde çalışan herkesin kendisine "Mr. Cruise" veya "Sir" demesi konusunda ısrar ettiği bilinen "Tom!"a, "sözde sevgilisinin" nasıl hitap ettiği, kontratta böyle bir madde olup olmadığı da yapılan espriler arasındaydı. "İlişki kontratı" Bu esnada Mr. ya da Sir Tom Cruise "Dünyalar Savaşı" filminin tanıtımı için kanal kanal, ülke ülke gezmekteydi.Winfrey'in şovundan bir hafta kadar sonra 5 Haziran 2005'te "60 Minutes / 60 Dakika" adlı programa katıldı. Sunucu Peter Overton, Cruise'a (ve izleyenlere de) "Bugüne dek birçok ünlüyle röportaj yaptım" dedi. "Bazen ünlüler röportaj için belli şartlar ileri sürerler. Mesela oyuncunun tanıtımını yaptığı filmi izlemiş olmak gibi. Fakat bu ilk kez oluyor. Bu röportaj için benden Scientology tarikatının dört saatlik bir toplantısına katılmam istendi." Cruise bunun bir "şart" olmadığını söyleyip "Fena mı oldu yani? Herkes merak ediyor. Sen bizzat görmüş oldun" vesaire diye cevapladı. Fakat sunucu bazılarının Scientology tarikatı için "bir grup deli" dediğini söyleyince Cruise sinirlendi. "Bunu daha önce kimse söylemedi" deyip sunucuyu "Çizgiyi aştın" diye -iki kere- azarlayıp "terbiyeye" davet etti.Kameralar önünde -üstelik bu kez aşk yüzünden de değil- kontrolünü kaybetmişti. Yine!İnternet sitelerinde birçok kişi onu terbiyeye davet ediyor, aslında çizgiyi onun aştığı söyleniyordu. Ne vardı yani; kibarca "Seni kaybettik" diyen Winfrey'den sonra, Peter Overton da nihayet yüzüne karşı "deli" demişti, hepsi bu! Röportaja tarikat şartı Mr. Tom Cruise'un umrunda mıydı tüm bunlar? Birkaç hafta sonra, aman da ne büyük bir yaratıcılıkla, hem Eyfel Kulesi'ne hem romantizmin doruklarına tırmanarak sevgilisine evlenme teklif etti. Katie Holmes'un parmağındaki dev taşlı yüzük dosta düşmana nişanlandıklarını gösteriyordu. "Dünyalar Savaşı" filminin tanıtımı için Paris'ti, Berlin'di, Londra'ydı, gezip duruyorlardı mutlu mesut. Mutluluklarını "bölen" tek şey, Londra'da filmin prömiyeri için kırmızı halıda yürürken, "şakacı bir televizyoncunun" Cruise'a mikrofon uzatır gibi yapıp suratına su fışkırtmasıydı. Cruise bu kez de televizyonlara, bir yandan yüzünü silerken diğer yandan sinirle "Sen bir öküzsün", "Sen bir öküzsün", "Sen bir öküzsün" diye -tam üç kez- bağırırken konuk oldu.Birkaç gün sonra Brooke Shields'in antidepresan kullanmasını ağır bir dille eleştirdi. Çünkü 20 yıldır "gönülden" bağlı olduğu Scientology tarikatı psikiyatriye ve ilaç tedavisine karşıydı.Ünlü sinema dergisi Empire'ın yaptığı ankette "tüm zamanların en büyük aktörü" seçildi. Aynı ankette "tüm zamanların en rahatsız edici ünlüsü" kim seçildi peki?Yine Tom Cruise! "Öküüüzsün sen" Tom Cruise 2006 yılına da nispeten "sessiz" girdi. Hakkında yine haberler çıkıyordu tabii. Özellikle koyu Katolik Katie Holmes'un giderek Scientology tarikatına yakınlaşması, çiftin günde sekiz saatlerini Scientology tarikatının kilisesinde geçirmesi gibi şeyler... Doğum yaklaştığında, Katie'nin tarikatın kurallarına uygun olarak "sessiz doğum" yapacağı açıklandı, falan filan. Ama en azından Cruise televizyonda sevinçle hoplayıp zıplamıyor ya da sinir içinde titreyerek birilerine "Öküüüz" diye bağırmıyordu. Plasentayı yedi mi, yemedi mi? Yine de Oscar'lardan bir gün önce sinemanın en kötülerine verilen Razzie Ödülleri'nde "hamile nişanlısı Katie Holmes ile sergilediği tuhaf davranışlar" gerekçesiyle "en sıkıcı" seçildi.1 Nisan'da ise bir halkla ilişkiler şirketinin "en aptal Amerikalı" araştırmasında Michael Jackson, ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney ve ABD Başkanı George W. Bush'un ardından dördüncü "aptal" oldu. Bu arada GQ dergisine konuştu: "Doğumdan sonra plasenta ve göbek bağını hemen oracıkta yiyeceğim. Çok besleyici."Haksız değil. Senelerdir o plasentayı kremlerin içinde cildine sürüyor insanlar. Yine de bu açıklama pek çok kişiyi rahatsız etti tabii. Haklı olduğu bu hususta ısrar etmedi Cruise. Son bir yıldır yeterince "antipatik" olduğuna karar vermiş olacak ki; yine televizyonda, fakat bu kez "kopmadan", Diane Sawyer'a önce "Eee, evet, bunu yapacağız, ailece yiyeceğiz. Bu normal ve doğal değil mi?" dedikten sonra lafını inkarla bağladı: "Yok hayır, yemeyeceğiz." Aptallıkta dördüncü oldu! "Öküüüz" olayından beş gün sonraydı. Tom NBC televizyonunda "Today / Bugün" programının sunucusuyla antidepresan mevzuunda kapıştı. Sunucu Matt Leuer gayet cool'du, oysa "cool"luğu ile meşhur Cruise kameralar önünde kontrolünü kaybetti. Yine! CNN hemen telefonla bir anket yaptı. Katılanların yüzde 61'i Tom Cruise'u "artık daha az sevdiklerini" söylüyordu.Bunca hadisenin üzerine 2005 yılını yine de fena kapatmadı Cruise. "Daha Katie ona hamile olduğunu söylemeden önce bile onun hamile olduğunu bildiğini"ni açıklaması, artık "alışılmış deliliklerinden" sayıldı, üzerinde durulmadı. 19 Nisan'da Katie bir kız çocuk dünyaya getirdi. Bebeklerinin adını Suri koydular.24 Nisan'da Cruise, Roma'daydı, başrolünde oynadığı "Görevimiz Tehlike 3"ün prömiyeri için. Ertesi gün koşa koşa kızının yanına döneceğini söyledi. Ertesi gün yine "Görevimiz Tehlike 3" için, bu kez Londra'daydı. Bu değişiklik için Katie ile konuşmuş, Katie "Olur böyle şeyler" diyerek onu rahatlatmıştı. Tom öyle söyledi.Peki acaba Mr. Tom Cruise'u kaybettik mi? Sir Tom Cruise yoksa gözümüzün önünde ufak ufak delirdi ve nihayet -şu plasenta yerine ya da plasenta ile birlikte- kafayı da mı yedi?Karar sizin tabii ama birkaç gün önce yaptığı açıklamada tam da bu soruya şöyle cevap verdi: "Bu tür şeyleri söyleyenler çoğunluk değil. Bunları söyleyenlere bakıyorum da çok mutsuzlar. Yazık. Çünkü ben çok mutluyum." Yine TV'de kontrolü kaybetti Tom Cruise sinemaya 1981 yılında Franco Zeffirelli'nin "Sonsuz Aşk" adlı filmiyle başladı. Ardından George C. Scott, Timothy Hutton ve Sean Penn ile birlikte "Taps"da rol aldı. Bunu ilk kez Altın Küre ödülüne aday gösterildiği 1983 yapımı "Risky Bussiness / Riskli İş" izledi. 1986 yılında "Top Gun"daki performansıyla popüler oldu. "Paranın Rengi", "Yağmur Adam", "Azınlık Raporu" ve "Uzak Ufuklar" gibi birçok filmde başrol oynadı. "Doğum Günü 4 Temmuz" ve "Jerry Maguire"daki performanslarıyla iki kez Oscar'a aday gösterildi. İlk evliliğini Mimi Rogers ile yaptı. İkinci evliliğini ise ünlü aktris Nicole Kidman ile. Kidman ile iki de çocuk evlat edindiler. Boşandıktan sonra Penelope Cruz ile birlikte olan Cruise, şu sıralar Katie Holmes ile birlikte. Bu yaz evlenmeyi planlayan çiftin geçen ay da bir kız çocukları dünyaya geldi.Cruise'a çocukluğunda "disleksi" teşhisi konmuş, doktorlar ilaç kullanması gerektiğini söylemişlerdi. "Beni ilaç bağımlısı yapacaklardı ama annem itiraz etti" diyor ünlü aktör. Daha sonra bir arkadaşının ona verdiği bir kitap sayesinde, bundan 20 yıl kadar önce Scientology ile tanıştı. 20 yıldır da Scientology tarikatının en ünlü ve en sıkı takipçisi. İki kez Oscar'a aday gösterildi