27.12.2014 - 02:30 | Son Güncellenme:
Fırat Karadeniz - firat.karadeniz@milliyet.com.tr
ürkiye 2014’te en çok Nejat İşler’in ismini aratmış Google’da. İkinci sırada Berkin Elvan var. Üçüncü sıradaki isim ise 2014 seçimlerinde cumhurbaşkanlığına aday olan Ekmeleddin İhsanoğlu. Dördüncü de 27 yaşındaki İrem Derici... “O Ses Türkiye” yarışmasında ismini duyuran, babası reklamcı Hulusi Derici’nin de desteğini alan İrem Derici çıkardığı single’larla büyük başarı yakaladı. Derici’nin “Kalbimin Tek Sahibine” şarkısı Youtube’da 90 milyondan fazla tık aldı.
Google’ın 2014’ün en çok arananları listesini yayımlamasının ardından
Derici’yle buluştuk ve 2014’ün kendisi
için nasıl geçtiğini sorduk.
2014 sizin için nasıl geçti?
2014 muhtemelen terk-i diyar eyleyene kadar yaşayıp yaşayabileceğim en iyi seneydi. Önümüzdeki yıllarda 2014’ün üstüne çıkar mıyım yoksa çıkamaz mıyım bilmiyorum. 2014’te hiç ummadığım şeyler oldu. Zaten kimse bu kadarını ummazdı. Hâlâ şöyle bir korkum var: Gözlerimi bir açacağım ki 2014’e henüz girmemişiz. Tüm bunlar bir rüyaymış...
Aslında sizin popüler olmanız biraz 2013’ün sonunda gerçekleşti galiba...
“Düşler Ülkesinin Gelgit Akıllısı” 2013’te çıktı. Gezi olaylarıyla aynı zamanda. Twitter hesabımdan bile duyurmadım. Ama herkesin aklında kalmış demekki... “İrem Derici diye bir kız var” diye düşünmüşler... “Kalbimin Tek Sahibine”yle iş beni aştı. Memleketi de aştı...
“Hiçbir zaman albüm yapmayacağım”
Stratejinizin de büyük payı olabilir. Albüm çıkarmadınız, single’larla devam ettiniz...
Bu yöntemi ilk önce Samsun Demir sundu. Biz ilk önce GNL’in kapısını çaldığımızda, zaten sonradan patron Alp Çağrı da kabul etti, Hulusi Derici’nin kızı olduğum için bana “Zengin, reklamcı adamın kızı. Bir şarkı yapacak, hevesini alacak” önyargısıyla yaklaşıyorlardı. Demir çok ciddiye aldı beni. O zaman ben ona “Kafama koyduğum her şeyi yaptım şimdiye kadar. Bir-iki sene içinde hiç beklemediğiniz bir şey yapacağım” demiştim.
O ne dedi?
O da “Sen bir şey çıkardığında kimse seni umursamayacak. Kitlen yok. Oluşturması da zor. Üç single yapalım, gidişata göre albümü sonra yaparız” dedi. Ben bu yöntemi sevdim. Bir de “Hit değil ama albüm doldurmalık şarkı” tanımını sevmiyorum.
O ne demek? Büyük konuşmak istemiyorum ama ben hiçbir zaman albüm yapmayacağım.
Stratejinizde babanızın da katkısı var mı?
Tabii ki var. Yüzde 90. Çok bilirkişiyle kavga etti bu konuda.
Bazı şarkılarım tu kaka edildi. Mesela “Kalbimin Tek Sahibine” için “çok avam” dediler. “Baltayı taşa vurdun İrem” dendi. Babam da “25-30 yıldır ben bu mesleği yapıyorum, halkın ciğerini bilirim. Bu şarkı ileride ‘Samanyolu’na dönüşmezse gel benim suratıma tükür” dedi. “Samanyolu” olması için daha çok zaman lazım ama o yolda ilerliyor.
Yaptığınız her şarkı hit oldu...
İlki hariç hepsi hit oldu. İlk şarkıda zamanla keşfediliyor.
“Bir dönem aşırı rock söylediğim oldu”
Peki Google’da bu kadar aratılacağınız aklınıza gelir miydi?
Tuhaf geldi bana. En çok aranan kadınım. İnsanlar seksi fotoğraflar için aratıp bakar ya... O da yok bende. Galiba şarkılarımı duyuyordu insanlar ama neye benzediğimi bilmiyordu.
Monopop adlı bir grubunuz vardı. Alternatif müzik yapıyordunuz...
Ben 1990’larda Türkçe müzik dinlemeyi bıraktım. Türkçe müziği iki senedir tekrar öğreniyorum. Monopop dediğin grupta zaten tamamen yabancı bir repertuvar vardı. Bir dönem aşırı rock söyledim. Bir ara pop söyledim. Öyleyken bir anda pop dünyasının içine düşünce yaptığım işe güvenemedim ilk başta.
“Karar işleri babamda”
Türk halk ve sanat müzikleriyle aranız nasıl?
Benim annem ve babam musiki cemiyetinde tanışmışlar. Bugüne kadar hep “Ben beceremem” dedim ama en yakın zamanda başlıyorum Türk müziği derslerine. Çünkü onu söyleyen her şeyi söyler. Tarkan’ın başarısının sırrı da bu.
Yeni şarkılar gelecek mi?
İki şarkılık, üç-dört tane single çıkaracağım 2015’te.
Planlanan, tarih verebileceklerin var mı içlerinde?
Ben 2017’ye kadar her şeyimi planladım. 12 şarkı hazırlanıyor. Mesela Ozan Çolakoğlu’yla iki yeni şarkıya bakacağız. Murat Yeter’le de iki şarkı yapacağız. Erhan Bayrak’la da çalışacağım. Ayla Çelik ve
Hüseyin Boncuk’tan da şarkılar olacak. İlk önce hangisini yapsak
onu düşünüyorum.
Karar işi daha zor galiba...
Karar işleri bende değil, babamda. Çünkü her seferinde “Ben sana demiştim” diyor. Ben de duymak istemiyorum bunu.
“Ruh eşi değil, suç ortağı lazım”
Müzik dışında neler yapıyorsunuz?
Gezmeyi çok seviyorum ben. Yurt dışına çıkmayı... Ama öyle Los Angeles, Paris gibi değil. Mesela en çok eğlendiğim tatil Kahire tatilim olmuştu. Monopop’la sahneye çıkmıştık orada... Artık eskisi kadar vaktim olmuyor. Sinemaya geçtiğimiz yıl bir kez gidebildim. Kalan vaktimi yayılmakla geçiriyorum. En büyük hobim eskiden dinlediğim müzikleri tekrar dinlemek. Onlara ihanet ediyor gibi hissediyorum bazen.
Evlilik hayatı nasıl peki?
Evlilik kurumuna inanmayan hatta nefret eden asi kız çocuğu vaziyetinde gezdim ben hayatım boyunca. Fakat lafımı yedim. “Ölene kadar evlenmeyeceğim. Evlilik de nedir?” diyordum... Çocuk da sevmezdim. Restoranlarda, uçaklarda rahatsız bile olurdum. Fakat bunlar da hep küçük yaşlarda doğan üvey kardeşlerin yarattığı travmalarmış. İnsan deli gibi sevdiği adamdan çocuk da isteyebiliyormuş. Bu işi yapmasaydım şimdi hamile olabilirdim. Evlilik güzel ama. Beraber çok eğleniyoruz. Kavga da ediyoruz. Ama bir günden fazla sürmüyor. Safiye Soyman ile Faik Öztürk olduk. Onlar gibi suç ortağıyız. Twitter’da şimdi fenomen bir söz var. Ben onu iki yıl önce yazmıştım: “Bana ruh eşi değil, suç ortağı lazım.”
“Kalp kıran biri oldum, üzülüyorum”
Hayatınız bu süre içinde çok değişti. Olumlu yönleri vardır elbette. Peki bu kadar tanınmanın ve başarının getirdiği olumsuzluklar olmadı mı?
Tanınmanın olumsuz bir tarafını görmedim. İnsanlar bana çok samimi davranıyor. Belki de beni samimi buldukları için. Bazen şak diye lafı yüzüme yapıştırıyorlar. Ben de “Gel buraya. Saçını başını yolacağım” diyorum en fazla. Hiç rahatsız olmuyorum,
çok mutluyum.
Hiç mi dezavantajı yok bu popülerliğin?
Benim için tek dezavantaj şu oldu: Sabırsız ve asabi biri oldum. Kalp kıran biri oldum. 26 sene bunu hiç yapmamıştım. Şimdi yapıyorum. Çok üzülüyorum. Bir de uçaklarda geçiyor ömrüm. Yoruluyorum. “Yoruluyorum” dediğim zaman da kendimden utanıyorum. Çünkü bu çoğu insanın hayalini kurduğu bir iş temposu. Bu zamanla rayına oturur herhalde. Maddi olarak da değişen olmadı. Para pul benim elime bir anda geçmedi. Lüksü seven bir insan değilim zaten. Para harcamayı sevmem çok. Dükkan dükkan gezip kıyafet bakmıyorum. Açıyorum indirimli internet sitelerini oradan alıyorum. Bedenim de belli giyindiğim renk de...
“Hülya Avşar ‘Biraz yavaş git kızım’ dedi”
“O Ses Türkiye”de birlikte çalıştığınız Hülya Avşar’la görüşüyor musunuz?
Hep danışırım. O da çok iyi tanır halkı çünkü. 1983’ten beri gündemde olmak herkesin harcı değil. Şarkılarımı dinletirim, o da ne düşündüğünü açık açık söyler. Geçenlerde uçakta karşılaştım. “Artık ben senden imza isteyeceğim. Bu ne kızım? Biraz yavaş git” dedi.