Cumartesi Türk erkeklerinin çorap sorunsalı

Türk erkeklerinin çorap sorunsalı

13.02.2008 - 00:00 | Son Güncellenme:

.

Türk erkeklerinin çorap sorunsalı

malphan@milliyet.com.tr Halbuki erkekler uzun konçlu çorap giyse bu sorun ortadan kalkacak. Ancak Ortadoğu toplumlarında uzun konçlu çorap pek giyilmiyor, böyle bir giyim kültürü yok. Uzun konçlu çorabı daha çok Avrupalılar giyiyor, en çok seven millet de İngilizler. Dizaltı çorap giyiyor İngilizler hatta. Giyinme adabında takım elbisenin, kumaş pantolonun altına çorap giydiniz mi, bacak bacak üzerine attığınız zaman kesinlikle teninizin görünmemesi gerek. Batı toplumlarında böyle bir durumda bacağın görünmesi ayıplanır. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt geçen hafta çoraplarının azizliğine uğradı. Ortaya çıkan görüntü klasik... Oturunca dizler pantolonu yukarı çekiyor, çorap da kısa konçluysa ortaya birkaç santimetrelik çıplak bir ten görüntüsü çıkıyor. Aslında Türkler bu tip şeyleri öğrendikleri zaman çok fazla direnmiyor, uyguluyorlar. Hele de askerler Batı'yı örnek alıyor kendine. Yani sorun Türklerin bu tür giyim kurallarını bilmemesi. Türkiye'deki mağazalarda uzun konçlu erkek çorabı pek bulunmuyor. İtalya'daki Calzedonia mağazalarında satılıyor ama buradaki şubelerine çok fazla getirmiyorlar galiba. Ne de olsa talep az.Halbuki Türkiye, dünyanın en büyük (ikinci sırada) çorap üreticisi ülkelerinden biri. Çorap kültürünün bizde bir şekilde çoktan yerleşmesi gerekiyordu. Ne yazık ki, bütün dünyaya çorap giydiren Türkler çorap giymesini bilmiyor. Diplomatlar biliyor ama sokaktaki adam bilmiyor. Gazetede küçük bir araştırma yaptım. Sonuçta sorduklarım arasında Yayın Yönetmeni Sedat Ergin ve başyazar Güneri Cıvaoğlu'nun takım elbiseyle uzun konçlu çorap giydiği ortaya çıktı. Küçük bir araştırma Bizde çorap, kravat, kemer gibi şeyler angarya olarak görülüyor. Erkeklerin çoğu kemerin estetik görüntüsüyle değil, fonksiyonelliğiyle ilgileniyor; pantolon düşmesin diye takıyor kemeri. Kravatını çıkarınca çözmüyor bile. Ertesi gün, bir gece önce nasılsa, alıp o şekilde takıyor. E haliyle kravatın dokusu bozuluyor. Çoğu erkek kravatın kuru temizlemeye verilmesi gerektiğini bile bilmiyor. Bazıları kirli kravatla dolaşıyor. Ancak yemek dökülürse "Şimdi bu yıkanacak mı, ne olacak?" diye düşünme zahmetinde bulunuyor. Kravatı ayakkabı gibi, eskitene kadar kullanıyor. Saysanız, adamın taş çatlasa altı-yedi kravatı vardır.İtalyanlar, İngilizler ise kravata kadınların takılarına baktığı gözle bakar. Bizde sadece kravat satan mağaza bulamazsınız. Oysa Batı'da bunlardan çok var. Adam önce gidip kravatını alıyor, sonra kravata uygun gömlek bakıyor; takım elbisesini, kemerini, çorabını bunlara uyduruyor. Yani kravattan yola çıkıp kombin yapıyor. O kadar önem veriyor aksesuara yani. Kravata göre kombin Bizde kravat dükkanı olmadığı gibi sadece çorap satan mağaza da çok az bulunuyor. Varsa da çoğunda kalitesiz çoraplar satılıyor. Çorap konusunda erkekler bir hata daha yapıyor. Genelde tişörtleri veya kazaklarıyla aynı renkte çorap giyiyorlar. Halbuki çoraplarının rengi pantolonlarının veya ayakkabılarının rengiyle aynı olmalı. Bana sorarsanız, ideali çorabın ayakkabıyla aynı renkte olması. Böylece kıyafetin altında bir bütünlük sağlanır. Pantolonuyla aynı renk olduğunda ayakkabı birdenbire aykırı bir unsur gibi durabilir.Siz siz olun... Takım elbiseyle uzun konçlu çorap giymekten şaşmayın. Spor giyimde ise çorabınız ayakkabınızla aynı renkte olsun.Bütün suçu da erkeklere atmayalım. Bildiğiniz gibi Türkiye'de erkeklerin çorap alışverişini genellikle eşleri yapıyor. Yani kadınlar da azmettiren... Suç biraz da kadınların Bir ay önce Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile diğer birçok AKP'linin takım elbisenin üzerine kapalı yaka palto giymelerini eleştirmiş, şöyle yazmıştım: "Diplomaside kanun gibi olmasa da uyulması gereken belirli giyim kuralları var. Örneğin, bir lider uçaktan inip şeref kıtasını teftiş ettiğinde kravatı ve beyaz gömleği gözükür. Bizim politikacılarımız ise kış geldi mi Antarktika'daymış gibi boğazlarına kadar paltoları çekip bir de kaşkollara sarınmıyorlar mı..."Mesajım yerine ulaşmış olmalı ki Abdullah Gül birkaç haftadır kravatının gözüktüğü, klasik palto giyiyor. Eleştirilere açık olduğu ve eleştirinin gereğini yaptığı için Sayın Gül'e artı puan vermek gerek. TBMM Başkanı Köksal Toptan ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ise hâlâ üşüdüklerini gizleyememekle meşgul. Abdullah Gül mesajı aldı Geçtiğimiz hafta "Avrupa Yakası"nı izlediyseniz Şahika'nın alışveriş detoksuna tanık oldunuz. Her ne kadar detoksu tamamlayacak iradeye sahip olmasa da en azından denedi. Benim kıyafet orucum yaklaşık dört aydır sürüyor ve çok iyi gidiyor. Hiç zor değil, alışıyorsunuz. Şahika'nın alışveriş detoksu yarıda kaldı Geçen sezon Milano Moda Haftası'nda 2008 kış koleksiyonlarının gösterildiği defilelerde bir şey dikkatimi çekmişti. Mankenler omuzlarına asarak veya kollarına takarak kullanılacak büyük çantaları elleriyle kavrayarak ve kalçalarına bastırarak yürüyorlardı. Aynen Hugo Boss'un reklamında olduğu gibi... "Amma da poz kesiyor" diyeceğiniz cinsten. Ancak kış geldi, geçiyor ve sokaklarda henüz böyle çanta taşıyan bir kadına rastlamadım. Markalar yeni bir trend yaratmaya teşebbüs etti ama kadınlar yemedi. Bu çanta taşıma şekli tutmadı