Cumartesi “Türkiye’de çok fazla yabancı marka var”

“Türkiye’de çok fazla yabancı marka var”

27.08.2011 - 02:30 | Son Güncellenme:

Yeni koleksiyonunun defilesini eylülde başlayacak İstanbul Moda Haftası’nda yapacak olan Atıl Kutoğlu:

“Türkiye’de çok fazla yabancı marka var”

7-10 Eylül tarihleri arasında gerçekleşecek olan İstanbul Fashion Week / Moda Haftası için hazırlıklarına devam eden Atıl Kutoğlu ve Simay Bülbül’ün mağazalarına konuk olduk. Oldukça farklı stillerde tasarımlara imza atsalar da her iki tasarımcı da bir konuda hemfikir: Gerekli destek sağlanırsa sahip olduğu zenginliklerle İstanbul’un geç girdiği bu kulvarda New York ve Paris moda haftalarını yakalamaması için hiçbir
sebep yok

ATIL KUTOĞLU

“Eski Yunan ve Selçuklu gibi köklü kültürleri 2012 yazına taşıyorum”


* Fashion Week’te sergileyeceğiniz koleksiyonunuzdan bahsedelim...

Sürpriz olmasını istediğim için önceden çok bilgi vermek istemiyorum ama her zamanki Atıl Kutoğlu imzasını taşıyan kreasyonlar göreceğiz. Hafif etnik, lüks, sadelik ve geometrinin buluştuğu bir koleksiyon podyuma çıkacak. İlham kaynaklarım Eski Yunan ve Selçuklu gibi köklü kültürler, bunları çok modern bir dille 2012 yazına taşıyorum. Ibiza’da, St. Tropez’de veya Çeşme’de giyilecek parçalar var koleksiyonda.

“Deri bir elbise şart”

* Kışın trendleri neler?

Bu kış için mutlaka deri bir elbise alsınlar. Hem gündüz hem de gece giyebilir, rock’n roll tarzında bir şıklık yakalayabilirler. Kürk bir parça mutlaka edinsinler, taşıması kadına çok zevk veren, şık bir malzeme. Kürkler, jean kadar insanların hayatına girmiş bulunuyor. Vaşak görünümündeki tilki kürk paltomuz yeni sezonun hit parçalarından biri.

Haberin Devamı

* Viyana’da burada olduğunuzdan daha ünlüsünüz.

Evet, sadece Viyana’da değil aslında. 10 sene boyunca New York Fashion Week’te defile yaptım. Avusturya’da epey tanındığımı söyleyebilirim. Avusturya Başbakanı’nın eşi bundan bir ay önce Salzburg Festivali’nde benim kıyafetimi taşıdı. Kendisi benim ahbabım zaten. İki sene önce bu hükümet kurulduğunda, başbakan ve eşi beni yeni yıl davetine davet etmişti. Eşi bana senelerdir benim müşterim olduğunu, mağazalarımdan alışveriş yaptığını söyledi. Bu yaz da kendisine festival ve davetler için kıyafetler hazırladık. Jessica Alba, Catherine Zeta-Jones kıyafetimi giymiş ünlülerden. Özellikle Avusturya’yla Türkiye arasında bir kültür köprüsü kurduğum söylenebilir. Politik bir misyonum yok ama yine de iki ülkede de tanınmışlığımdan ötürü, iki ülkeyi birbirine bağlayıcı bir misyon yükleniyor bana.

* Siz önce orada ünlü olup sonra Türkiye piyasasına girerek genelde yapılanın tam tersi bir yol izlediniz. Nasıl gelişti bu süreç?

Üniversiteyi Avusturya’da okudum ve kariyerime orada başladım. Viyana belediye başkanı Dr. Helmut Zilk’i tramvayda görüp kendisinden yardım istemiştim. İlk koleksiyonuma destek oldu. Onun ünlü bir müzikal yıldızı olan eşi kıyafetlerimi giymeye başlayınca ünlendim. Daha sonra Milano ve New York’a adım atım. 90’lardan itibaren New York’ta koleksiyonlarımı sergilemeye başladım. Uluslararası arenada ismim bir marka haline dönüşmeye başladı. Almancada bir deyiş vardır “Peygamber kendi ülkesinde değil yurtdışında tanındıktan sonra kabul görür” diye. Türk piyasasına yabancı bir marka gibi girdim ve kabul gördüm. Türk insanları yabancı markaya biraz fazla meraklı. Türkiye’de gereğinden fazla yabancı marka var. Berlin, Münih’te bile bu kadar yoğunluk yok, ki onlar dünyanın en önde gelen alım gücüne sahip olan yerlerinden. Onlar bu kadar çok markaya ihtiyaç duymadan yaşayabiliyorlarsa Türk insanı da yaşayabilmeli. Kendi modacı ve markalarımıza daha çok destek olmamız lazım. Türkler milliyetçi diye bilinir ama böyle enteresan konularda da hiç milliyetçi olmadıkları ortaya çıkıyor. Prada bir köşenizde Gucci öbür köşenizde. Hepsiyle mukayese ediliyorsunuz. Yabancı marka imajım olmasaydı belki bu kadar başarılı olmazdım.


“Türkiye’de çok fazla yabancı marka var”

Simay Bülbül İstanbul Moda Haftası takipçilerini yeni taşındığı atölyesinde ağırlayacak.


SİMAY BÜLBÜL

Haberin Devamı

“Moda Haftası koleksiyonumda sadece siyah ve beyaz var”

* Moda haftası için neden defile yerine prezantasyon tercih ettiniz?

Avrupa’daki diğer bütün moda haftalarına baktığımızda moda haftası dediğimiz organizasyon sadece defilelerden ve tek bir mekandan da oluşmuyor, şehre yayılıyor. Bu sene Galata’nın içinde çok büyük ve özel bir mekana taşındık. Yurtdışından gelecek olan basını ve müşterileri Galata bölgesine çekmek için bu sefer farklı bir sergi yapalım istedik.

Haberin Devamı

15 özel parça olacak

* Neler olacak bu prezantasyonda?

Hoşgeldiniz kokteyli ile başlayacak, sonra videoart sunumu olacak ve 15 tane özel parçanın sergileneceği küçük bir sergi olacak. İçinde hem biraz abiye olan hem de günlük ama avangard parçalardan bir koleksiyon hazırladık. Sadece siyah ve beyazdan oluşuyor. Çok net, dar kesimler, metal altın aksesuarlar var yine. Tabii ki deri var yine, bunun dışında ipek ve şifon kullandım. Projenin bütün görselleri Mehmet Turgut’a ait. Umut Eker de styling’ini yapıyor. Akşam da bir parti ile devam edecek. İnsanları çadırdan çıkartıp Galata’daki farklı bir mekana getirmek bize daha cazip geldi.

* Yurtdışından insanlar nasıl buluyor sizi? Mesela Brooke Shields bir tasarımınızı giymişti.

Galata’da olmanın böyle bir avantajı var, çok turistik bir bölge. Brooke Shields’in çok yakın bir arkadaşı bizim Galata’daki mağazaya geldi, elbiseyi görüp çok beğenerek ona hediye aldı. Brooke Shields de hediyesini çok beğenmiş ve bize teşekkür mektubu yazdı.

* IFW hakkında neler söyleyebilirsiniz? Yakın gelecekte Paris, New York moda haftalarıyla yarışır hale gelmesi mümkün mü?

New York, Paris, Londra moda haftalarıyla aramızda yıllar var. Paris’teki moda tasarımcıları derneği 1800’lü yıllarda kurulmuş. Bizim dernek kurulalı daha beş sene oldu sadece. O yüzden daha çok yolumuz var. Ama bu demek değil ki biz bir gün onlara yetişemeyeceğiz. İstanbul’un bir tasarım kenti olacağına çok inanıyorum. Çok farklı ilham kaynaklarına sahip. Coğrafyasıyla, kültürüyle çok karma bir şehir. Dünyada böyle şehirler çok az var. Yavaş yavaş Avrupalının gözü oradan sıkılıp İstanbul’a dönmeye başladı zaten. Bunları iyi kullanabilir, tasarımcıya desteği de artırırsak yakalama şansımız çok yüksek.