Türkiye’deki sokak hayvanlarına bütün dünya sahip çıkacak

Kadıköy’de 4 Ekim’de bir buluşma var. Amaç, sokak hayvanlarına sahip çıkmak. Aynı gün, dünyanın dört bir yanında da benzer gösteriler düzenlenecek.
İnternette Facebook üzerinden organize edilen eylem, gönüllülerin kişisel girişimleriyle Kadıköy İskele Meydanı’nda saat 16.00’da gerçekleşiyor. Brüksel’de yerel saatle 15.00’te Avrupa Komisyonu’nun önünde; Londra, Paris ve Lahey’de de Türk konsoloslukları önünde buluşulacak. Türkiye’deki sokak hayvanlarına karşı yapılan ihlalleri protesto edenler, aynı zamanda ABD’de Philadelphia’da, Kanada’da Toronto ve Vancouver’da, Almanya’da ise Düsseldorf yakınlarındaki Mulheim an der Ruhr şehrinde toplanacak. 


“Türk hayvanı, İngiliz hayvanı diye bir şey yok”

Eylemcilerin buluşacakları noktalar arasında en çok dikkat çekenler Meksika’nın Pendiente ve Kenya’nın Keroka şehirleri. Bunların dışında kesinleşmesi beklenen eylem noktaları ise ABD’de Virginia, İskoçya’da Glasgow, Avustralya’da New South Wales ve Güney Afrika’da Victoria şehirleri. 
Bu büyük eylemin mimarları Galler’de yaşayan ve yazlarını Didim’de geçiren iki İngiliz kadın: Avril Simms ve Bev Hill.
Yaz boyunca mahallelerindeki etiketli, yani kısırlaştırılmış ve aşıları yapılmış birçok köpeğin birer ikişer ortadan kaybolduğunu fark eden Simms ve Hill, köpeklerin zehirlendiklerini veya açlıktan ölecekleri ıssız bölgelere bırakıldıklarını düşünseler de  kanıtlayamıyorlar. Yüzlerce kişiyle beraber Aydın, İzmir valilikleri ve Başbakanlık dahil pek çok yere e-posta ve dilekçe gönderip bir açıklama bekliyorlarsa da, yanıt veren olmuyor.
Kimsenin kendilerine yardımcı olmaması üzerine harekete geçen ikili ve destekçileri, Türkiye ve yurtdışında pek çok hayvanseverle temasa geçip bir protesto organize etmeye başlıyor. Amaç belli: Yetkilileri mevcut Hayvanları Koruma Kanunu’nu gerektiği şekilde uygulamaya zorlamak ve hayvanları şiddet içeren yöntemlerle ortadan kaldıranlara dur demek.
Organizasyonda aktif rol üstlenenlerden İpek Ruacan, böylesine büyük bir buluşmayı koordine etmenin çok zor olmadığını söylüyor: “Biz zaten birçok kişiyle iletişim halindeyiz. Türkiye’de bir hayvan öldüğü zaman dünyanın dört bir yerinden anında duyuluyor. Dolayısıyla ‘Biz böyle bir şey yapıyoruz, haydi siz de katılın’ diyerek birkaç tane e-posta atmamız yetti.”
Buluşmayı pek çok yere duyurdukları halde, birçok örgüt ve dernekten yanıt gelmemesini de Türkiye’nin yurtdışında protesto edilecek olmasının tepki toplamış olabileceğine bağlıyor Ruacan. Kendisinin bu durumdan rahatsız olmadığını, tıpkı insan hakları gibi hayvan haklarının da zaten dünyanın gündeminde olduğuna dikkat çekiyor: “Hayvanların milliyeti olmaz, Türk hayvanı, İngiliz hayvanı diye bir şey olduğuna inanmıyorum. Hepsi insanların yardımına muhtaç canlılar.” 

“Öldürürsen çoğalırlar”
Bev Hill de sözleriyle İpek Ruacan’ın düşüncelerini doğruluyor: “Türkiye halkıyla bir alıp veremediğim yok. Pek çok sevdiğim Türk arkadaşım var. Benim derdim yetkililerle. Artık bir şeyler yapılmalı.”
Tolga Akyıldız hayvanların canice öldürüldüğünü ancak bunun bir çözüm olmadığını söylüyor. Bir mahalledeki  hayvanların öldürülmesi halinde etraftakilerin normalin üzerinde çiftleşeceklerini ve bunun o bölgedeki hayvan nüfusunu kontrol edilemez hale getireceğini hatırlatan Akyıldız, Beykoz ormanlarına yüzlerce hayvanın bırakıldığını ve buralarda ya birbirlerini parçaladıklarını ya da açlıktan öldüklerini iddia ediyor. 

Malezyalı müzisyen beste ithaf etti
Dünyanın dört bir yanındaki gönüllüler, bu eylem için yaklaşık 1,5-2 aydır örgütleniyor. 4 Ekim Hayvanları Koruma Günü’nde Türkçe ve İngilizce hazırladıkları görsel malzemeleri tişörtlere basıp toplu halde Türkiye’deki kanunların hakkıyla uygulanmasını talep edecekler.
Malezyalı piyanist Ross Ariffin’in Türk sokak hayvanlarına ithaf ettiği “The Secret” adlı beste de eylem noktalarında çalınacak.
Tolga Akyıldız, eyleme “Ben hayvan seviyorum, hayvan korumacıyım diyen ve yaşam hakkına saygı duyan herkesin” gelmesi gerektiğini söylüyor. Bunun bir bunun hayvan   problemi olmaktan öte, bir doğa ve toplum problemi olduğunun altını çiziyor.