TV’de tahtın yeni sahibi

Bir hayal ülke... Bu ülke için art arda çıkan savaşlar... Zamanını tam olarak bilemesek de ortaçağı hatırlatan bir ortam... Kimi zaman şiddet, kimi zaman cinsellik dozu yüksek sahneler... Sonu gelmeyen, binbir türlü entrika...
“Game of Thrones”dan (“Taht Oyunları”) bahsediyoruz. ABD’de 17 Nisan’da başlayan, 10 bölümün ardından 19 Haziran’da yayımlanan sezon finalini 3 milyon kişinin izlediği dizi, bu yılın televizyon fenomeni oldu.
Dünyaca ünlü televizyon ödülü Emmy’lere 13 dalda aday olan dizinin hikayesini şöyle özetlemek mümkün: Efsanevi ülke Westerlos için yedi aile savaşmaktadır. Ana mücadele zengin Lannister ile kuzeyli Starklar arasındadır. Bütün bu taht kavgalarının yanında ise kuzeyden gelen korkunç tehlike bütün krallığı tehdit etmektedir. Herkesin habersiz olduğu bu tehlike, bin yıldır görünmeyen mitolojik bir ırk olan White Walkers’dır. Kaosa neden oldukları için bin yıl önce kuzeye püskürtülen White Walkers, Night’s Watch adlı askeri birlik tarafından korunan duvarın öbür tarafında yaşamaktadır.
Sean Bean, Lena Headey gibi önemli oyuncuların bulunduğu yapım, ülkemizde en çok Sibel Kekilli’nin fahişe rolünü üstlenmesiyle biliniyor. Çekimleri Malta ve Kuzey İrlanda’da yapılan dizinin ilk sezonunun şöhretini ülkemizde duyanlar internetten indirip izlemeyi bitirdi bile. Televizyondan izlemek isteyenler için duyuralım: Diziyi yakında CNBC-e’de bulabileceksiniz.
Dizi “Buz ve Ateşin Şarkısı” adlı kitap serisinden uyarlandı. İlk sezon “Taht Oyunları” adlı kitaptandı; bundan sonra da her sezon ayrı bir kitap televizyona aktarılacak.

Diziyi sevdiren nedir?

* İnsanı anlatması: Hikayenin geçtiği yer ve zaman gerçeklikten tamamen kopuk olsa da karakterler kavgaları, ihtirasları, zaafları ile hakiki birer insan gibiler. Karşı karşıya kaldıkları durumlara gerçekçi tepkiler veri öyle davranıyorlar.
* İyi çizilmiş kadın karakterler: Dizideki kadın karakterler dünyaya ve karşılaştıkları olaylara kendi tarzlarında tepki gösteriyor. Kralın eşi Cersei ve Ned Stark’ın eşi Catelyn zıt karakterler olsa da çocukları üzerindeki büyük etkileriyle ortak bir noktada buluşabiliyorlar. Zıtlıklar da var tabii: İki kız kardeşten Sansa kızlara özgü romantik bir tarza sahip; Arya ise gayet erkeksi ve iyi kılıç kullanıyor.
* Ezilenlerin mücadelesi: Diziyi izlenir kılan durumlardan biri de gayrimeşru Jon Snow’un hikayesi. Ned Stark’ın başka bir kadından olan oğlu Snow tüm hayatı boyunca Stark’ın eşi tarafından hor görülmüş, bunun yanında çevresindekilerin de alaylarına maruz kalmış. O da dayanamayıp ölene kadar Gece Bekçileri’nin muhafızı olmaya yemin etmiş.
* Sevilen insan için yapılanlar: Güç arzusu ve hırs da önemli roller oynuyor ama bu dizinin başrolünde sevgi var. Sevgililer arasında, anne-çocuk arasında ya da kardeşler arasında olabilir; ama sevgi bu dizinin motoru. Ve tabii zaman zaman sevgisizlik de...
* Duvar: Halkı kuzeydeki kötülüklerden korumak için konulan dev duvarın iki tarafında bambaşka hayatlar yaşanıyor.

Kızanlar da var

New York Times gazetesinde çıkan bir yazı, diziyle ilgili eleştiriler içeriyordu. Bunlardan birkaç başlık şöyle özetlenebilir:
* Ensest ilişki olgusunu ekrana taşıyor oluşu. “The Tudors”, “Spartacus”, “The Borgias” dizilerindeki kadar olmasa da cinsel ögelere yer vererek, dönem filmlerinde klasikleşen bu durumu devam ettirmesi.
* Kelle uçurma, gırtlak kesme gibi ağır şiddet içeren sahneleri açıkça göstermesi.
* Harcanan para ve emeğe rağmen; savaşın kötülüğü, ailelerin sinsiliği, gücün insanı seksileştirdiği gibi klişelerin dışında başka bir şey söylememesi.

Öne çıkan karakterler

Eddard “Ned” Stark: Kuzeyli Stark ailesinin lideri ve Winterfell Lordu. İlk sezonun en önemli karakteri. Kralın ülkesine çağırıldıktan sonra kendisini entrikaların içinde bulur. Karakteri canlandıran Sean Bean’i “Yüzüklerin Efendisi”ndeki Boromir olarak hatırlıyoruz.
Tyrion Lannister: Dizinin belki de en ilgi çekici karakteri. Annesi kendisini doğururken ölmüş bir cüce. Lakapları; Dwarf (cüce) ve Imp
(küçük şeytan). Nefret edilen Lannister ailesinin en sevilen üyesi. Keskin zekası, kadın düşkünlüğü ve komik kişiliğiyle göze çarpıyor. İngiliz oyuncu Peter Dinklage bu rolüyle Emmy Ödülleri’nin favorilerinden.
Cersei Lannister: Jaime Lannister’in ikiz kardeşi, Robert Baratheon’un eşi. Cersei’yi canlandıran Lena Headey ise “300 Spartalı”daki Kraliçe Gorgo karakteriyle biliniyor.
Jaime Lannister: Kraliçe Cersei Lannister’in ikiz kardeşi. Dizideki en itici karakterlerden biri. Jaime’yi oynayan Nikolaj Coster-Waldau ise daha önce “Cennetin Krallığı”, “Kara Şahin Düştü” ve “Enigma” gibi önemli filmlerde yer aldı.
Arya Stark (Maisie Williams): Ned Stark’ın küçük kızı. Asi ve erkeksi bir yapıya sahip olan Arya, dizinin en çarpıcı isimlerinden biri.
Robb Stark (Richard Madden): Ned Stark’ın büyük oğlu ve varisi.
Jon Snow (Kit Harington): Ned Stark’ın gayrimeşru oğlu. Babasının eşi tarafından dışlanan Snow, yemin ederek Night’s Watch birliğine katıldı. Khal Drogo (Jason Momoa): Göçebe Dothraki’lerin kudretli kralı.