Cumartesi Üç maymunu oynayan kim?

Üç maymunu oynayan kim?

27.08.2005 - 00:00 | Son Güncellenme:

Tek bir evlilik modeli yok ki! Fantezilerini sınırsızca yaşayan evli çiftleri; orji delilerini, sado-mazo düşkünlerini, tamamen duygusal olanlarını unutmamak lazım...

Üç maymunu oynayan kim

www.ilhanuckan.com Faks: (0212) 505 63 88 Tabii bu "terk et" çağrılarına Hülya Avşar'ın "klasik" evliliğe yamalayıp da yaptığı açıklamalar neden oluyor. Tam da ona hizmet edecek şekilde...Neden kocasını terk etsin ki?Aslında böyle bir evlilik modeli de olduğu için terk etmese olmaz mı?Tek tip evlilik var sanıyoruz ya. Ama herkesin evliliği kendine özel. "Normal" bana ya da ona ayrı "normal"... Cesareti olana... Ne yazık ki göz önünde biriyseniz o size özel şeyler tartışılmaya başlanıyor. Bazen Çelik gibi Rafet El Roman'dan ders alamayanlar kendileri tartışmaya açıyor ya, orası ayrı... Ali Atıf Bir üşenmeyip Hülya Avşar'a "kadınları kurtarsın" diye sesleniyor: "Kurtar ki 'model' olduğun yüz binlerce kadın kendini özgür hissetsin..." Evlilikler o kadar çeşit çeşit ki... Bir kız arkadaşım gece Reina'ya giderken yanına hangi arkadaşını çağırsa diye düşünürken aklına evli bir kız arkadaşı geliyor; "Ha, sahi, kocasıyla ne zamandır doğru dürüst sevişemiyorlarmış, bir süre serbest olmaya karar vermişler, beni birileriyle tanıştır diyordu" deyip telefona sarılıyor...Bir diğeri kocasından boşanmasının sebebini anlatırken "Çocukların sevgililerimiz yüzünden kafaları karışmaya başlamıştı" diyor... Bu onlar için normal. Maksat çocuklar şaşırmasın...Zengin kıza yamanmaya çalışan içgüveysi erkekler ve sosyetenin orasından burasından giriş yapmaya çalışan sınıf atlama delisi kızlar Türk filmlerinde kalmadı elbette...Fantezilerini sınırsızca yaşayan evli çiftleri; orji delilerini, sado-mazo düşkünlerini, seyredilmeyi sevenleri, tamamen duygusal olanlarını da unutmamak lazım... Ya da evlilik falan umurunda olmayanlar, şirket mantığıyla işine gücüne bakanlar...Tabii hepsinin dışında sahiden sevgisi mevgisi de kalmamış ama konformist olanları da var... Kıpırdayamamaktan öylece hayatına devam eden... Bahane arayanlar, kendilerine örnek bulanlar...Bu tür evliler hep vardı... Üç maymunu oynayanlar, görmezden gelip ha bire "hasta" dedikleri evliliklere aynı çorbayı pişirenler... Yani diyeceğim, Hülya Avşar üç maymunu oynamıyor, sadece kendi evlilik modelini "normallikle"kamufle ederken, doğal halk sempatisi toplama yollarında salına salına yürüyor... Ne de olsa ondan çok var... İşte Bilirkişi olarak yazıyorum: Reha Muhtar'ın yerini Can Tanrıyar mı aldı ne?İyi oyunlar herkese... Bugünkü yazımın ana fikri şu: İpek Tuzcuoğlu sevgilisinden ayrılmış... "2,5 yıldır birlikteydik. Aynı evi paylaşıyorduk. Uzun zamandır sıkıntılarım vardı. İlişkimizde yol alamıyorduk. O yüzden ben daha cesaretli davrandım ve ayrıldım" demiş. Yani ufukta evlilik görünmüyormuş... Ama İpek hep "Evlenmek istemiyoruz" cinsi şeyler söyleyip durmaz mıydı? "Cesaretli davrandım" dediği aslında rest çekmek. Yani restini çekmiş bekliyor. Ama belli ki resti görüldü... Boşuna demiyorum ya, daha başından evlenmek istediğinizi söyleyin diye... Öpüldünüz... Öptüm sizi Kuruçeşme Arena'da Natacha Atlas, Mercan Dede ve perküsyon üstadı Mısırlı Ahmet'in konseri vardı. Özellikle Tanya'nın muhteşem semai danslarını da unutmamak lazım... Aşırı yüksek baslardan kalbimiz yerinden çıkacakmış gibi olsa da, konser şahaneydi. Natacha Atlas'a deli olduğumu biliyorsunuz, konserden sonra onunla sohbet ederken "Aşk Büyüsü" isimli romanımın çalışmaları devam eden sinema uyarlamasında konuk oyuncu olmakla ilgilenip ilgilenmeyeceğini sordum. Cevabı "Çok isterim" oldu. Ertesi gün buluştuğumuzda o minicik kadının nasıl böylesine şırıl şırıl bir sesin ve vücut ritminin büyüsüne büründüğünü düşündüm. Öylesine dişi, öylesine buğulu, baharatlı... Ne dersiniz, dünyaca ünlü bir şarkıcıyı bir Türk filminde görmek hoş olmaz mı? Üşenmeyen oylasın... Haftanın "büyüsü"! Erkek köşesi Bir kadında acıma duygusu yaratmak için parmakcığınızı minicik kanatsanız yeter de artar. Ama bu "yalancıktan" acımadan öteye gitmez. Kadınlara yapıştırılan "hassas" rolün uzantısı... Asıl acıma halini içiniz kanıyormuş gibi yaparak yaratabilirsiniz. Saatlerce susar, bir-iki göz nemlendirir ve neden bu halde olduğunuzu söylemeyip karşınızdaki kadının yaratıcılığını kabarttıktan sonra, durumu ailevi bir nedene bağlarsınız... Ama bu strateji sonucunda iki farklı ruh haliyle karşılaşmanız mümkün: Ya sizin aşırı duygusal olduğunuzu düşünen bir kadın ya da size tam evlenilecek erkek gözüyle bakıp hayatını önünüze serecek bir müstakbel gelin... Bir kadında nasıl acıma uyandırırsınız? ÇEKİNMEYİN, SORUN! DAHA İYİSİNİ BİLENİNİZ VARSA DA ANLATSIN! Merhaba, kız arkadaşım çok yıprattı beni... Ekonomik, psikolojik, sosyal yaşantı... Ekonomik gücüm yerindeyken benden iyisi yoktu. Bir sene borçlarla boğuştum. Kaybettiğim ekonomik gücün daha fazlasını kazandım. Bayanlara saygım var. Tabiri caizse yiyici takımı hariç... Beni olaylarla karşı karşıya getiren bayan tekrar barışmak istiyor. Seviyorum ama eskisi gibi olmaz. Ne yapmam doğru olur? Gerçi insanlar kendi kararlarını en iyi kendileri verirler. Sadece yardım istiyorum, mümkün mü? "Ekonomik gücüm yerindeyken benden iyisi yoktu!" * * * Siz zaten kararınızı vermişsiniz... Sadece kendinize biraz daha güvenmenizi öneririm, böylece onun ilgisini ayakta tutmak için her istediğine evet demek zorunda kalmazsınız. Sonra böyle ağlamazsınız... Bir erkek nasıl davranırsa kadınlar da ona öyle muamele eder...