Cumartesi Uç uç böceğim...

Uç uç böceğim...

08.01.2008 - 00:00 | Son Güncellenme:

.

Uç uç böceğim...

tubakyol@yahoo.com Yaşamanın iki yolu var: Otomatik pilotta ya da manuelde. İşte analoji: İnsan uçak, beyni de pilot. Pilot ya otomatiğe bağlıyor uçağı ya da manuelde uçuyor. Çaktınız... Aman çakılmayınız! Geçenlerde televizyonda bir canlı yayın izlerken, hani şu ha çok acayip bir şey oldu ha çok acayip bir şey olacak tadındaki canlı yayınlardan birini, "ya çok acayip bir şey kaçırırsam" diye de kanalı değiştiremezken, işte o zaman ağzımdan çıkıverdi: Uçmuş bunlar! Biz de bir tür gösteri uçuşu izliyoruz. Bıçak sırtı, slalom, yakın kanat... Ağğh, çarpacak. Oh, sıyırdı. Ağğh, yine çarpacaktı. Oh, bu kez de iyi kurtardı. Ağğh, çakılacak. Oh, yükseldi.Gösteri uçuşu yapan bir uçağı kim izlemez?Rotasında giden bir yolcu uçağına en fazla birkaç saniye bakar insan. Aaa, bak, arkasında beyaz bir iz bırakıyor. Nereye gidiyor acaba? Amaaan, yolunda gidiyor işte...Gösteri uçuşu öyle mi?İnsan havada iki şık hareket gördü mü, aslında "şık" olması da gerekmez yeter ki riskli olsun; duruyor, bakıyor, izliyor... Çakılacak diye korkuyor falan ama galiba içten içe en çok da çakılma anını bekliyor.* * *Bu analojinin şarkısı da şu mudur: "Uç uç böceğim, annem sana terlik pabuç alacak." Uçtum yine; analojik olarak. Kuleeee, ben artık otomatiğe geçiyorum, bilgine! Ağğh çakılacak! Yok ki bir pilot tanıdığım, sorayım. Ama manuelde gitmek daha az güvenliyse de, daha heyecanlı olsa gerek. Uçağın kontrolünü hissetmek, rotayı belirlemek, havada iki hareket yapmak... Büyük ihtimalle manuelde gidişin verdiği heyecan bağımlılık da yapıyordur. TV'deki yarışmalara katılan "sıradan" insanların, otopilotları seyredilmeye karşı donanımlı olmadığından başlangıçta manuelde olmaları normal. Ama çoğunun sonradan da manuelde kalmaya devam etmesi bağımlılık yüzünden olabilir."Terlik pabuç" vaatlerine kanıp da manuelde uçanların büyük bölümü kısa sürede çakılıyor.Oğlu çakıldı, yazık; acaba Semra'nım hâlâ manuelde midir?Bir de aklıma Marilyn Monroe, James Dean falan geliyor ama onlar en azından hatırlanıyor. Bırak hatırlanmayı, hiç tanınmadan çakılanlar daha fazla.Zaten uç uç böceklerinin ömrü de çok kısa! Uçma uç uç böceği Otomatik pilot iyi, manuel kötü ya da tam tersi diye bir şey yok. Manuel daha zor ama beceren beceriyor. Otomatik pilotun performansı da otomatik pilot sisteminin modeline bağlı. Uçaklar bize satılmadığı için otopilot sistemlerinin reklamlarını görmüyoruz ama vardır yani onların da iyi modeli, geri modeli, eskisi, yenisi...Televizyonda kalıcı olanlar genellikle manuelde uçuşu iyi kıvıranlar değil de otopilotları izlenmeye karşı donanımlı olanlar ama galiba.Manuelde uçanlar, ne kadar iyi uçarsa uçsun, genellikle yoruluyor; ya düşüyor ya da inişe geçiyorlar. Okan Bayülgen mesela manuelde gibiydi son dönemde. Yılbaşı gecesi pek bakamadım; otomatiğe geçmiş mi, yoksa dinlenip geri gelmiş, manuelde mi devam ediyor?Beyazıt Öztürk genellikle otomatik pilotta gidiyor. Ama otopilotu sağlam çıktı, seyrek arıza yapıyor. Hele bir de manuelde giden konuklar seçmişse, bayağı izlenesi bir şey çıkıyor ortaya. Ki en kötü ihtimalle helyum gazı ikmaliyle uçuşun sonunda bir gösteri çakıyor.Çiğdem Anad sık sık otomatik-manuel arasında gidip geliyor. Pınar Kür'ün otopilotu eski mi biraz? Belki de izlenmeye alışık değil diye manueldedir, sonra otomatiğe geçer. Aysun Kayacı'ya karar veremedim; otomatikte sanki. Otopilotun modeline de henüz karar veremedim ama uçağın modeli iyi.Müjde Ar sürekli göstergeleri kontrol ettiğine göre-monitörden kendine bakmadan duramıyor-manuelde.Kadir Çöpdemir de otomatikle manuel arasında gidip gelenlerden. Manueli bayağı riskli. Demet Akbağ'a da karar vermek zor çünkü manueldeyse bile yılların tiyatroculuk tecrübesi sayesinde hareketleri daha az riskli.Bülent Ersoy yıllardır manuelde, sık sık savrulsa da iyi topluyor. İbrahim Tatlıses şarkı söylemediği her zaman manuelde... * * *Başka?Üf, ben nereden bileyim kim otomatikte, kim manuelde?Bugün de böyle manuelde uçuyorum işte! Beyaz otomatikte, Müjde Ar göstergeleri kontrol ediyor Yılbaşı gecesi Taksim tacizcilerinin durumu nedir? Manuel mi, otopilot mu?a şıkkı: Kameraları görünce manuele geçmiş, izlenmek için gösteri uçuşu yapmış olabilirler.b şıkkı: Otomatik pilottadırlar ve içgüdülerine uyuyorlardır. İçgüdüleri "Kadın gördün. Savunmasız. Üstelik yabancı. Başka bir sürüden. Saldır" demiştir.İzlenmek için akıl ettikleri, düşünüp buldukları gösteri eğer buysa ve bunu "zevkle" izleyen birileri de varsa, bilemiyorum ki ne yapmalı, belki de hakikaten buralardan kaçmalı.Eğer cevap b şıkkıysa, yani bunu içgüdüsel olarak yaptılarsa; beyinlerinin otopilot modeli medeniyet öncesine tekabül ediyor, en az 10 bin yıllık! Tacizci otopilot kaç model? Normal insanlar, işler halde bir otomatik pilot sistemleri varsa, otomatik pilotta kalır, manuelde macera aramazlar. Manuele ancak, otopilot bozulduğunda geçerler. Ki biz buna "yaşlanmak", ne bileyim "delirmek" falan diyoruz galiba.Onun dışında hayat, otomatik pilotta uçan çoğunluk için rotasında akar. Tabii ki otomatik pilotta giderken de bazen fırtına çıkar, şimşek çakar, uçak hava boşluğuna düşer, bir yolcunun doğum sancısı tutar, bir başkası kalp krizi geçirir, yakıt biter, biri -ihtimal çocuğunuz- oyuncak ayıyla uçağı kaçırıp rotasını değiştirmeye kalkabilir...Hayat bugünün tarifeli uçuşlarına kıyasla uzun bir uçuş. Her şey mümkün.Normal insanların hayatı yani, ille de her zaman sakin ve güvenli olacak değil.Ama otomatik pilotta (Yetti bu uçak analojisi!), yani içgüdüyle yaşamak, daha doğumda belirlenen rotadan -kader?- sapmadan gitmek daha güvenli. Zira en temel içgüdü, hayatta kalma içgüdüsü. Ve bu içgüdüsü işliyorsa, insana havada ölüm yok. Ta ki içgüdü bozulana kadar. Böyle bir araştırma vardı; insanların içgüdüsel olarak verdiği kararların, düşünerek verdikleri kararlardan daha isabetli olduğu ortaya çıkmıştı. İçgüdüsü sağlam olana havada ölüm yok