Cumartesi Ünlü kadınlar, zengin kocalar!

Ünlü kadınlar, zengin kocalar!

18.09.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:

Evcilik oynayamamış olmaktan mustarip apartman çocukları, komşu kızların, ellerinde Barbie bebekleriyle ortalıkta fink atmaları yüzünden içlerinde kalmış ukdeye ancak büyüyünce çare bulabiliyorlar!

Ünlü kadınlar,  zengin kocalar

Şimdi, ününüz almış yürümüş, yaşınız da biyolojik saatin alarmını öttürmeye başlamış, e, millet de sağdan soldan "Evlenme bahsi geçince sevgilileri kaçıveriyor" diye dedikoduya çoktan sarmış... Bir temizlik, bir kendini baştan yaratma, var olana sünger mahiyetinde beyaz bir gelinlik ve minik bir nikah merasimiyle, "gizli bahçelerde" kara gecelere yorgan gibi sarınmak elzem! Acil!Tamam, adam müstakbel "zengin koca" ama başı boş değil ya? Hani derler ya "Sahipsiz mi?" diye, değil elbette. Yoksa niye oğulcuklarının kısa vadeli hevesine minik nikah merasimleri düzenlesinler? İşte Bilirkişi olarak yazıyorum: Hadi ünlü kadınların neden zengin koca istediğini anlıyoruz diyelim, ne de olsa ün gelir geçer. Bari bir işe yarasın, şöyle arkasını sağlam bir kapıya yaslasın. Geçmişini de Ayşe teyzeden bile daha beyaz, bembeyaz, karrr beyazı yapsın. Tabii sağolsun dedikodu basınımız da tam o popoşun yaslanacağı kapı önünde pusuya yatıp kızımıza fazlasıyla "sahip" çıktığı için, iş o kadar da kolay değil. Çarşaf çarşaf "sermaye elden gidiyor" telaşı... Ya o müstakbel zengin kocalar? Onlar ne istiyor sizce? Bana göre onlar evcilik oynayamamış olmaktan mustarip apartman çocukları. Komşu kızlarının, ellerinde Barbie bebekleriyle ortalıkta fink atmalarından içlerinde kalmış ukdeye, ancak büyüyünce bir çare bulabiliyorlar. Kendilerine en cicisinden, en son modelinden, skandalı bol bir "imaj aracı" seçiyorlar. Ama "Aşkınla uslanacağım! Vallahi de billahi de! Yani beni ancak senin gibi bir erkek bu kadar kendimden geçirebilir, kendime getirebilir!" tarzı, yatak odası tonunda fısıltı oyuncaklarıyla oynamasınlar mı? Oynasınlar canım!Yani oynasınlar da bari zekayla oynasınlar. Ünlü kadınlar kendi oyunlarının oyuncağı olmak istemiyorlarsa, önce gidip aileyi fethetsinler, kaleye sızsınlar. Zor mu? Değil. Yeter ki doğrudan, doğru hamle yapsınlar. Yani, oğulcuğu sahiden seven bir kadın görüntüsü... Peki o zibidi oğulcuklar, bunca üne zekayla ve nice emekle ulaşan kadınları, yani o zekanın sahibini hak ediyorlar mı? Başka ülkede olsa millet delirir, "Ne güzel! Ünlü bir gelinimiz oluyor!" diye ama buralarda ünün yolları dikenli, amanin yandım aneeeeyyyyy... (Uzun hava buraya en yakışacak müzik vallahi...) Bugünkü yazımın ana fikri şu: Her daim zengin kocaya giden iki yol vardır: Biri ünlü ve güzel olmak; diğeri de şirket yönetimine ortak olabilecek bir aileden dünyaya bakmak. Pazar ekonomisi yani... Başka yollar da var tabii... Oyun teorisi, kaos fiziği...İyi oyunlar herkese... Ünlü bir kadını şöyle en cilalısından, en afilisinden, ailesi, şeceresi, malı mülkü sayılamayacak kadar uzuuuun bir erkekten daha başka ne paklar? Herkes bir basamak daha yukarı çıkmak için atmaz mı adımını? Üne biçilen değer nedir? Bu ünün getireceği baş ağrısına hangi tür erkek dur diyebilir? Tabii sadece bu da değil, ne de olsa o yukarı doğru atılan adım bazen boşlukta son buluveriyor ama her daim geçmişe dönük bir "temizlik" olarak sabit yerini koruyor. Deniz Seki... Yani ne diyeyim ki, yeni albüm mü ne yapıyor ya şimdi, "Gazetecilerin bana sorduğu bütün sorulara cevapları şarkılarımda veriyorum. Soruların cevapları orada gizli" diyor. Artık "Kitabımda herkesin ipliğini pazara çıkardım" devri kapandı, "Magazin şarkılar yapıyorum" dönemi başladı. Yaşasın mı? Bir müzik insanın hoşuna giderse, duyarsın bir yerden, gider alırsın albümü ya da illa meraklısıysan, bir ismin her çıkardığını alır dinlersin. Ama yok, "Dur bakalım neler yumurtlayacak?" diye dedikodu meraklısı bir robot olarak gidip alacaksan birinin albümünü, vah yani artık! Deniz Seki de yeni numara icat ettim diye sevinsin, öpsün kendini... Öptüm sizi Biraz da istatistik Yeni bir sevgilim olsa % 20.27Maaşıma zam gelse % 14.87Yine çocuk olsam % 14.86Eski sevgilim geri dönse % 12.16Bu yıl içinde evlensem % 12.16Başka yerde doğsaydım % 9.46Zengin olsam % 8.11Daha zeki olsam % 8.11Kış gelse % 0.00 Keşke ÇEKİNMEYİN, SORUN! DAHA İYİSİNİ BİLENİNİZ VARSA DA ANLATSIN! Ben lisanslı olarak, yüzme ihtisas kulübünde yüzen, akşamları yarış motorumla sahilde rüzgarın yüzüme vurup özgürlüğümü hissettirmesini seven, tarihe düşkün, eski uygarlıkları ve farklı kültürleri araştırmayı seven, Fransız mutfağı aşçılık dersi alıp evde harikalar yaratan, monoton yaşamı sevmeyip devamlı yenilikler pesinde koşan, yedi ay gibi kısa bir süre fotomodellik yapıp yüz güzelliğimi de ispatlamaktan geri kalmayan, içi içine sığmayan lider ve karizmatik ruhlu bir gencim.. Size sormak istediğim aslında şu: Bir tatil köyüne gittiğimde bütün dikkatleri üstüme çekebiliyorum ama bir haftalık ilişkilerde karşımdakini tanıyamıyorum. İstediğim günübirlik ilişkiler de değil... Kendim gibi her alanda başarılı, akademik kariyerine de önem veren ama bu arada içindeki çocuğu bastırmamış, yalın ayak kumsalda koşan, akşamları DVD izleyip popcorn yiyen, saçlarını iki yandan toplayıp lolipop yalayan, salıncakta sallanmaktan utanmayan, "Bu yaşa geldim belli bir kariyerim var" demeyen bir sevgili arıyorum. Annem bu aralar iyice zorlamaya başladı. "Sen İstanbulun kızlarıyla evlenemezsin. Sana bizim oralardan bir kız bulurum, tanıştırırız evlenirsin" diyor. Yandım ben! Ö. A. tshirt01@hotmail.com * * * Ne diyeyim! Hiçbir şey demeyeyim, bari mektubunuzu yayınlayayım da arayan sizi bulsun.... Buyurun hanımlar... www.ilhanuckan.com "Kendim gibi mükemmel birini arıyorum!"