Cumartesi “Uzun saçlarla uzun etek olmaz”

“Uzun saçlarla uzun etek olmaz”

07.11.2009 - 01:00 | Son Güncellenme:

Modacı Zeynep Tunuslu “Nefes” dizisinin kostümlerinden sorumlu. Tunuslu: “Naz Elmas’ın bacakları müsait. Uzun etekli bir kız olmamalı. Uzun saç ile de uzun etek hoş olmaz”

“Uzun saçlarla  uzun etek olmaz”

Şu sıralar dizilerdeki oyuncuların giydiği kostümler büyük ilgi görüyor; izleyiciler “Beren Saat’in geceliğini nereden aldınız?” ya da “Deniz Çakır’ın ayakkabılarını nerede bulabilirim?” gibi sorularla kanalların telefonlarını kilitliyor. “Aşk-ı Memnu” ve “Yaprak Dökümü”nden sonra “Nefes” dizisinin oyuncuları da giydikleri kostümlerle ilgi odağı olmuş durumdalar. Özellikle de Naz Elmas’ın mini elbiseleri, parlak taytları, kısa ceketleri büyük ilgi görüyor. Sadece Naz Elmas değil, Sinan Tuzcu, Jülide Kural ve Çolpan İlhan gibi dizideki diğer isimlerin giysileri de dikkat çekiyor. Dizinin kostümlerinin bu kadar çok konuşulmasına “yol açan” kişi ise ünlü modacı Zeynep Tunuslu. “Kostüm bir oyuncunun başarısına çok büyük oranda katkıda bulunuyor” diyor Tunuslu.
“Nefes” dizisindeki oyuncuların styling’ini üstlenmiş olmanın yanı sıra TV8’de program yapan Tunuslu, Yeditepe Üniversitesi’nde de moda ve stil dersleri veriyor. Yeni projeleri arasında ise bir-iki dizide daha styling yapmak var. Ayrıca tasarım sergileri açmak da planları arasında. Zeynep Tunuslu ile giyim-kuşam ve “Nefes” üzerine konuştuk...


“Nefes” ekibiyle nasıl bir araya geldiniz?
Diziler şu sıralar çok gündemde. Stil yaratmak, styling çok önemli olduğu için bu konuda artık bizim gibi profesyonel insanlara ihtiyaç duyuluyor. Haftalık moda programımda da stil önerilerinde bulunuyorum. Aynı sektörün içinde olunca da insanlar birbirlerini bir şekilde buluyor. Bana teklif geldi. Kabul ettim.

Bir oyuncuya stil yaratmadan önce nasıl hazırlanıyorsunuz?
Yönetmenle bir araya geliyorum, senaryoyu okuyorum, karakter analizi yapıyorum. Fiziksel özelliklere de bakarak kişiye yakışacak giysileri hazırlıyorum. Karakterin en vurucu taraflarını ortaya çıkarmaya çalışıyoruz. İçe dönük bir karakter mesela daha silik, kendini göstermeyecek renkler giymeli. Bir holding başkanı da manşetli gömlekler giyer gibi...

Giysiler konusunda oyuncuların da fikrini alır mısınız?
Mutlaka. Onlara genellikle birkaç alternatif sunuyoruz. Bazen “Şunu giymek istiyorum” diye tutturdukları da oluyor tabii. Oyuncunun da isteklerine, fikrine saygı duyuyorum. Giydiği giysiyle rolünü severek oynamasını, içinde kendini rahat hissetmesini istiyorum. Bir orta yol buluyoruz. Ya onlar beni ikna ediyor ya ben onları.

Titiz misinizdir? Bunaltır mısınız oyuncuları?
Evet. Çok detaycıyımdır. Hepsinin etrafında dört dönerim. “Yeter artık, tamam, iyidir” diyecek duruma gelirler bazen. Ama tek bir aksesuar bile eksik olsa yaratmak istediğiniz görüntüyü yakalayamıyorsunuz.

Sizce kıyafette en önemli unsur nedir?
Ben ilk önce ayakkabıdan başlıyorum. Ayakkabı çok önemli; bir giysiye karakter verir. Bazen bir ayakkabıyı tutturuyorum ve ona uygun elbise bulamadığım çok oluyor. Uzun çizme giymeli diye düşünüyorum ve üzerine uygun elbiseyi bulana kadar bütün ekibin ve arkadaşlarımın da canına okumaya başlıyorum.


“Çok özel sahnelerde kendi tasarımlarımı kullanıyorum”
Naz Elmas’ın tarzını nasıl oluşturdunuz?
Fizik olarak çok avantajı var. Topshop, Mango, Sisley gibi birçok firmanın en son kreasyonlarını harmanladık. Sisley’nin kazakları da çok güzel. Ayrıca pek çok tasarımcı arkadaşımın elbiselerini kullanıyorum. Ulaşılabilir, hepimizin alabileceği, özenip kendimize adapte edebileceimiz noktalar olsun istedim. Her genç kızın giyebileceği kıyafetlere, başına bir aksesuar takarak ya da bir eşarp gibi ufak tefek aksesuarlarla hareketlilik getirdim. Bazen de sade bir giyside tasarım çizmeyi ön plana çıkardık. Uzun kalın hırkalar içine kısa küçük elbiseler seçiyorum Naz için. Parlak taytlar, uzun çizmeler, küçük kolsuz montlar daha sempatik
ve şirin. Mini etek çok yakışıyor. Bacakları müsait çünkü.
Uzun etekli bir kız olmaması gerektiğini düşündüm. Uzun saçlarla uzun etekler çok hoş değil bence.

Kendi tasarımlarınız da var mı?
Çok özel sahnelerde kendi tasarımlarımı kullanıyorum.
Ya da gerekli olan bir aksesuarı da benim tasarladığım oluyor. Ama her hafta bütün kostümlerde özel dikim yapmam mümkün değil tabii.

İzleyiciler ne kadar takip ediyor giysileri? “Şu modeli nereden satın alabiliriz?” diye arayanlar oluyor mu?
Çok oluyor. İzleyici giysileri çok takip ediyor. Oyuncu giysiyi doğru taşırsa çok güzel geri dönüşüm alıyoruz. Naz Elmas’ın giydiği kürklü yelekler, uzun çizmeler ilgi görüyor mesela. “Nereden buldunuz, kim tasarladı?” gibi sorular geliyor. “Aynı kolyeyi istiyorum” diyenler bile var. Dizilerdeki giysilerin satıldığı mağazalar olmalı aslında. Oyuncular sonuçta bunları bir kere giyiyorlar.

“Uzun saçlarla  uzun etek olmaz”



“Erkek oyuncuları giydirmek daha kolay; daha uyumlular”
Ünlü markaların dışında hangi tasarımcılarla birlikte çalışıyorsunuz?
Ayakkabıda Sertaç Delibaş’la çalışıyoruz. Bayılıyoruz onun ayakkabılarına. Peşinde dolaşıyoruz “Bu haftaya yetiştir” diye. Özlem Süer’in tasarımlarını çok seviyorum. Bazen kendimiz dikiyoruz, kendimiz bir şey yaratıyoruz. Topshop’larda satılan Kate Moss’un koleksiyonunu da beğeniyorum.

Oyuncularla aranız nasıl?
Naz tatlı bir kız. Ama mesela onun annesini oynayan Jülide Kural zor bir karakter. Fizik açısından da kolay değil. Üzerine uygun giysi bulmak açısından beni zorladı. Erkek oyuncuları giydirmek daha kolay, daha uyumlular. Daha çabuk “Evet” diyorlar. Ateş karakterini oynayan Onur Saylak’ı beğeniyorum. Kadınlar bazen yakışmayacak bir şeyi bile moda diye giymek isteyebiliyor. “Bu size asla olmaz” diye uğraştığım çok oluyor.


“‘Sex&the City’de olduğu gibi kıyafetler konuşmalı”
Giysiler bir oyuncunun başarısına ne kadar katkıda bulunur?
Kıyafet çok önemli. “Gossip Girl” ya da “Sex&the City”de herkes kıyafetleriyle konuşuyor, kostümlerin konuşturması da gerekiyor zaten. Her şey kıyafetten geçiyor. Eğer kendine güvenen bir karakteri oynuyorsanız kendinizi içinde iyi hissettiğiniz bir ceket ya da elbise giymeniz gerekir. Ama moralsiz ve sıkıntılı bir rol oynuyorsanız burada kostüm de aşağıya inmeli. Kostüm ve rol bir bütün.

Renkler ne kadar önemli?
En önemli şey. Herkesi siyahlara bürümek doğru değil. Kırmızıyı severim. Ama az kullanırım. Siyah bir kazak ve kırmızı deri etek olabilir ama kıpkırmızı bir takım sevmem. Renkçiyim, siyahçı değilim. Siyahlara kaçmak çok kolay bir yol.