Cumartesi Yarım saatlik bir tur bebeğinizi daha iyi anlamanızı sağlar

Yarım saatlik bir tur bebeğinizi daha iyi anlamanızı sağlar

25.09.2005 - 00:00 | Son Güncellenme:

Prima Bebek Dünyası çadırına girin, çocuğunuzun yaptığı beceriksizce hareketleri bir de siz deneyin. Bakalım yine bu kadar çok gülebilecek misiniz!

Yarım saatlik bir tur bebeğinizi daha iyi anlamanızı sağlar

igursoy@milliyet.com.tr Oysa adam daha doğru dürüst göremiyormuş bile. Annesini, beni, hepimizi birer bulanık geometrik şekil olarak tespit ediyormuş. Yani akşamları evde kalpleri pır pır ettiren "Bak bak, nasıl takip ediyo babasını" cinsi konuşmalar hiçbir temele dayanmıyor, bizim cihanı sarmalayacak büyüklükteki iyimserliğimiz dışında.Kaldırması 300 kiloluk bir halter kadar zor bu gerçekle (gündeme hızlı ve ince bir dokunuş, arada yapmak şart) yüz yüze gelmemi sağlayan şey, salı günü test ettiğim Prima Bebek Dünyası adlı çadırda geçirdiğim yarım saat oldu. Burada, 30 aya kadar bebeklerin gelişim evrelerini tecrübe etmek ve onların dertlerini anlamak için çeşitli düzenekler kurulmuş.Baştan başlayalım: Yenidoğan dönemi için hazırlanan bölümün hemen girişinde büyük bir karyola var, oraya sırt üstü yattığınızda göz hizanıza gelecek bir de televizyon... Ekrana önce birtakım bulanık görüntüler geliyor. "Dur şu televizyonun ayarlarıyla oynayayım" demeye kalmadan hemşire diyor ki "İşte çocuğunuz sizi böyle görüyor." Aman hemşire, sen ne yaptın yahu? Ben orada üstü koyu, altı açık renkte bir yuvarlak görüyorum. Öğreniyorum ki üç aya kadar bebeklerin görme durumu buymuş. Yüzün ayrıntısı yok, saç ve yüzün renklerinin kontrastı sayesinde ancak seçilebilen bulanık bir görüntüden ibaretim. Yani "Keloğlan Kara Prens'e Karşı" filminin çekimleri bitene kadar hiçbir bebek Mehmet Ali Erbil'i göremeyebilir, telaşlanmasın. Malum, oğlum gayrı safi milli hasılaya katkıda bulunmadığı için zaman zaman kendisine sitem ediyorum. Tek bildiği uyumak, yemek ve onu dışarı atmak. Son zamanlarda gülmeye, ufak tefek sesler çıkarmaya başladı ama beni kesmez. Geçiyoruz bir sonraki "istasyona", 3-12 ay arası bebeklerin döneminin gösterildiği Aktif Bebek kısmına. Her şeyi dokunarak öğrendikleri bir evreymiş bu. Orada üç delik var, elinizi içlerine sokup parmak uçlarınızdaki şeyin ne olduğunu anlamaya çalışıyorsunuz. "Passaparola"yı izleyenler bilir, hani elinizi bir deliğe sokup bilmecenin cevabını söylüyordunuz ya, onun gibi bir şey. Yalnız o yarışmada elinize endişe verici cıvıklıkta bir madde geliyordu, burada sürprizler o boyutta değil. Ne de olsa "Hop, aile var!"Aktif Bebek bölümünde yıkılmaya namzet puflar (çocukların yeni yeni oturmaya başladıklarında çektikleri dertleri göstermek için), yürürken devrilme hissi veren bir mini parkurun yanı sıra dev bir koltuk var, oturmak için tırmanma zorunluluğunun ne olduğunu anlamanızı sağlayacak. Ayrıca üst tarafta duvara monte edilmiş ellere tutunmadan üzerinde duramadığınız bir de yarım küre koymuşlar; dengesini sağlayamayan bebeklerle empati kurabilmeniz için. Oturmak amma zor işmiş Onu da halledip üçüncü bölüme geçiyoruz: İlk Adımlar. Buranın özelliği, bebeğin her şeyi kendi başına yapmaya çalıştığı bir dönemin "simülatörü" olması. İşleri sizden yardım almadan halletmek istiyorlar ama eşyalar büyük adamların boyuna göre yapıldığından zorluk çıkıyor. Kıyafetlerini kendi başlarına giymek istiyorlar ama mümkün değil, oradaki gömlekleri giymeye çalışınca ne demek istediğimi anlayacaksınız. En çarpıcı bölüm ise herhalde yemek masası. Merdivenle çıktığınız bir sandalyeye tünüyorsunuz, masa kilometrelerce uzakta... Kaşık elinize o kadar büyük geliyor ki onu ağzınıza götürmeniz imkansız. Ya önünüze dökeceksiniz ya da her bebekli komedi filminde olduğu gibi sizi beslemeye çalışanın suratına fırlatacaksınız. Eve dönünce Batu'ya nasıl davranacağımı bilemedim. Ona bir kahraman muamelesi mi yapmalıydım yoksa daha önünde çook uzun yol olan bir zavallı mı? Bir karar aldım, şapşal hallerine çok gülmeyecektim. Uyanırken suratını soktuğu binbir çeşit şekil hariç elbette. Gömleği giyebilene bravo Prima'nın bağlı olduğu P&G'nin bölgesel dış ilişkiler direktörü Gary Cuningham'ın söylediğine göre Prima Bebek Dünyası ilk kez İsveç'te kurulmuş. Türkiye'deki çadır ise burada inşa edilmiş. Kesin bir rakam verilemese de bu çadırın inşası ve bir aydan uzun sürecek Türkiye turnesi yüz binlerce dolara mal olmuş. 100 işçi 40 gün boyunca çalışmış. Türk Pediatri Kurumu da projenin destekçilerinden. Anne-babalarla ilk buluşma yeri İzmir. İsteyenler çadırı bu hafta sonu İzmir Atatürk Kültür Merkezi yanında görebilir. Program da hemen aşağıda. Giriş ücretsiz, 10.00-20.00 arasında açık. Salı günü yağmur testinden de geçti, gönül rahatlığı içinde gidebilirsiniz. Bu çadır için yüz binlerce dolar harcanmış 24-25 Eylül: İzmir Atatürk Kültür Merkezi yanı, Konak 27 Eylül-2 Ekim: İstanbul Caddebostan Sahil Yolu4-9 Ekim: İstanbul Metro City11-16 Ekim: Ankara Armada Alışveriş Merkezi 18-19 Ekim: İzmit Outlet Center21-25 Ekim: Bursa Özdilek Alışveriş Merkezi27-30 Ekim: Antalya Cumhuriyet Cad. Güllük Meydanı Program