Cumartesi "Yatırım evliliği" nasıl yapılır?

"Yatırım evliliği" nasıl yapılır?

30.07.2005 - 00:00 | Son Güncellenme:

Magazin dergilerini okumaya düşkünseniz, "Bilmem kimin bilmem kimden olan kızı ya da oğlu" diye başlayan haberleri bilirsiniz...

Yatırım evliliği nasıl yapılır

www.ilhanuckan.com Faks: (0212) 505 63 88 İşte "yatırım evliliği" yapmanız için izlemeniz gereken yol:1. "Bekar Erkek Borsası"nın sıkı takipçisi olun: Kim, kimden, ne zaman boşandı, kaç tane çocuk (yani mirasçı) var haberlerini kaçırmayın. CNBC-e seyreder gibi magazin dergilerinde olsun gözünüz.2. Uygun anı bekleyip evlenilecek erkeği dikkat ve itinayla tespit edin: Toy oğlanlar, bir de boşanmış olanlar listenizin üst sıralarında olsun. Sakın ha boşanmış erkeğin "önüne ilk çıkan" olmayın. Nedenini dikkatli okur bulur.3. Riske girip yatırımınızı geç kalmadan yapın: Dolma yapın, kek yapın. Ortaklık için "tam evlenilecek kadın" imajını desteklemek amacıyla hızlı bir ikna operasyonu başlatın. Yoksa elinizden kapıverirler vallahi!4. Unutmayın, ambalaj değil, içindeki önemli: Yatırım değeri yani. "Maymuna benzese de olsun canım" deyip, zamanın "in" modacısına bir gelinlik şey ettirip beş yıldızlı otelde evleniverin.5. Tabii evlenmekle bitmiyor "yatırım ustalığı": Bir de çocuk attırmak lazım ortaya. "Miras anlaşması" için şirketi büyütmek şart. Bunu da yaptınız mı sırtınız yere gelmez artık.6. Sonra sırada boşanmak var: İşin raconu bu! Zaten o hesap kitap kafayla evlilik denen şeyi yürütmenizin imkanı da, gereği de yok.7. Yatırımcı dediğin oturduğu yere yapışıp kalmaz: Yeni kârlı ortaklıklar için yolunuza devam etmeniz lazım... Tamam, "Evlenilecek erkek yok" diyeniniz çok ama bu sizin beceriksizliğiniz. Millet almış başını gidiyor... Siz geri kalacak değilsiniz ya! Uyanın yani! Magazin dergilerini okumaya düşkünseniz, "Bilmem kimin bilmem kimden olan kızı ya da oğlu" diye başlayan haberleri bilirsiniz. Ama "kimin çocuğu hangi eski karısından ya da kocasından" meselesi, takip etmesi pek de kolay bir konu değil... Bu çocuklar birer "mirasçı" diplomasıyla, meslekleri ellerinde doğuyorlar. Sonra da magazin dergilerinin sayfalarında yatırımcı mankenlerle, sosyetenin yatırımcı kadınlarıyla boy gösteriyorlar.Dikkat ederseniz avdan eli boş dönmemiş kadınların kısa zamanda bir çocukları olduğunu da göreceksiniz. Mutluluklarını mühürlüyorlar tabii... Erkekler prezantabl eş peşinde, kadınlar da sonsuz kredi! Pek özenilesi bir hayat yani! Yatırım alanı niyetine... İşte Bilirkişi olarak yazıyorum: Bir zamanlar Halit Kıvanç'ın "Bir Yastıkta 40 Yıl" diye bir programı varmış, arkadaşımın annesiyle babasının katıldığı bir video kaydını izlemiştim. Uzun yıllar mutlu mesut yaşamış çiftleri konuk ettiği bir program... Abidik gubidik tiplerin zırt pırt boşanmalarını, miras için çocuk yapmalarını seyredip, durumu zorunlu olarak "tamamen duygusal" bir boyuta indirgeyen insanlara ne iyi gelir şimdilerde böyle örnekler...Evlilik her ne kadar başlangıcından bu yana bir "mal ve miras anlaşması" olsa da, ben ısrarla onu "aşkla söz verilmiş" şahane bir duygusal birlik olarak görmeye devam etmek istiyorum... İyi oyunlar herkese... Bugünkü yazımın ana fikri şu: Erkek köşesi Kadınlar arasında bugünlerde şöyle konuşmalar tekrar revaçta: "Vallahi şekerim güzellik gerçek bir sermaye!" E, madem siz de yanınızda süsleyip püsleyip gezdireceğiniz bir kadın istiyorsunuz, o zaman başınıza geleceklere de katlanacaksınız. Kadın güzel diye aptal olacak değil ya, güzelliğin geçici olduğunu, estetik operasyonlardı, şuydu buydu bir 10 yıl kadar da ek bir zamanı olacağını bilip ona göre davranacaktır. Yapabileceğiniz tek şey boşanmak için ona bahane vermemek. Yani gözünüz dışarıya kayarken, birincisi karınızın yaşını, ikincisi güzelliğini aklınızdan çıkarmayın derim... Aldatırken iki kere düşünün! İlker İnanoğlu ne de "tatlı aşık" pozlarındaydı Güzide Duran'la beraberken. Birdenbire o aşk sayesinde parlayıvermişti. Şimdi de ayrılıkla parladı, pırıl pırıl oldu. Bir onunla bir bununla derken sıra Asuman Krause'ciğimizde. Uzun ilişkiler yaşayan erkekler ilişki bitince fazla yalnız kalamazlar. Önce "hülle" niyetine kısa bir ilişkide nefeslenir, sonra da arkasından bir başkasıyla çoktan beri hazır oldukları evliliğe doğru adım atıverirler. Tabii Emre Aşık da aynı ruh halinde. Bir zamanların İbrahim Kutluay'ı gibi. İyi bakan durumu anlar. Evlenmek isteyenlere adres göstermek babında yazayım dedim... Peki sizce hangisi evliliğe daha yakın ve hangisi daha "hazır damat"? Üşenmeyen oylasın... Haftanın en "hazır damat"ı! Öptüm sizi Hülya Avşar Hürriyet'e verdiği röportajda diyor ki, "Ben her söylediğimi düşünerek söylüyorum. Her düşündüğümü ise söylemem. Buna karşın söylediklerimi düşünmediğimi sananlar, düşünmek yerine cevap vermeyi tercih ediyorlar. Kısacası zor durumdayım." Bence de sahiden zor durumda. Strateji el kitabından alıntı gibi görünen cümleleri sindirmeye çalışıp böyle laflar sarf ettiğine göre, kadıncağız kalkan kalkan olmuş stresten. Savunma ve saldırıları bertaraf etme becerisi kazanmaya bunca uğraşırken "kendini açık etmek" gibi ciddi bir stratejik hata yapıyor ki, bu da okuduklarını tam anlamadığını gösteriyor. Ayrıca düşmanlarını fazla ciddiye alır bir hali de var. Öpelim de Allah zihin açıklığı versin... Büyünce politikacı olur belki... ÇEKİNMEYİN, SORUN! DAHA İYİSİNİ BİLENİNİZ VARSA DA ANLATSIN! Sevgili İlhan Uçkan, sizin kitaplarınızı çok beğenerek okuyorum. Yardımınıza ihtiyacım var. İki senedir evli biriyle beraberim. Ama onun evliliği anlaşmalı evlilik gibi. Çocuk 26 yaşında, kadın 43 yaşında. Yurtdışında yaşıyorlar. Bizim ilişkimiz gitgide daha çok büyüdü. Birbirimizi seviyoruz. Anladığım kadarıyla o biraz kendi çıkarları için orada. İki-üç sene daha kalacak. Haftada en az üç kez konuşuyoruz. Ben çok bağlandım. Onun sesini duymadan yapamıyorum. Başkasından da hoşlanamıyorum ama nereye kadar devam edecek onu da bilmiyorum. Artık beklenti içine girmeye başladım. Bu ilişkiyi kendi hayatımı mahvetmeden nasıl devam ettirebilirim? Onu da asla kaybetmek istemiyorum ama bazen de boşa kürek çekiyormuşum gibi geliyor bana. Çok çaresiz hissediyorum kendimi! Onu kendime daha çok bağlamak için ne yapmalıyım? Yardımınıza çok ihtiyacım var... "Onu kendime daha çok bağlamak için ne yapmalıyım?" * * * Evliliği anlaşmalı mı, değil mi? Bunu hâlâ bilmiyor musunuz? Sadece aralarındaki yaş farkından böyle bir sonuca vardıysanız, artık küçük erkeklerle ilişkiye girmenin moda olduğunu hatırlatırım. Yoksa "küçük erkek-yaşlı kadın" ilişkilerinin hepsi mi anlaşmalı? "Tatlım sayende 10 yaş küçük görüneceğim" anlaşması! Kitaplarımı okuduğunuza göre "Bir yıl içinde evlenmediyseniz o erkeği terk edin" dediğimi de bilirsiniz. Yani siz çok beklemişsiniz. Gerçi zaten evli. Yatırım amaçlı evliyse siz böyle hesap kitap biriyle neden berabersiniz, o da ayrı konu... Sonuç olarak: Ona kararlı bir sesle artık sizi aramamasını söyleyin. "Böyle geleceksiz bir ilişkiyi daha fazla neden sürdüreyim?" diye açık kapılı bir tavır koyun ama! Klişe bir cümle ama işe yarar, merak etmeyin. Sonrasında sizi ikna etmeyi başarırsa ilişkinize devam edersiniz. İki yılda bağlanmışsa bağlanmıştır zaten. Artık bağlamak değil de ipleri koparmak daha yararlıdır. O zaman bağlama işini o üstlenmiş olur.