Cumartesi “Yıldızların şahit olacağı bir aşk mümkün”

“Yıldızların şahit olacağı bir aşk mümkün”

21.01.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:

“Yıldızlar Şahidim” dizisinin başrol oyuncularından Berk Cankat’a göre, eski aşklardan ziyade eski arkadaşlıklar da, kültür de yok. Özge Gürel ise “Şimdi de yıldızların şahit olacağı bir aşk yaşamak mümkün” diyor

“Yıldızların şahit olacağı bir aşk mümkün”

isimleri açıklandığından beri hayranları bu anı bekliyor. Kısacık bir video bile herkesi çok heyecanlandırıyor. Onlar ise tüm bu merakın hakkını vermeye ve işlerini iyi yapmaya çalışıyorlar. Özge Gürel ve Berk Cankat’tan bahsediyorum. “Hem gençlere hem yetişkinlere hitap edecek bir hikayesi olan, draması güçlü ama içinde romantizm de barındıran bir iş” dedikleri, cuma günü Star TV’de başlayacak yeni dizileri “Yıldızlar Şahidim” için Renaissance İstanbul Polat Bosphorus Hotel’de buluştuğumuz iki isim belli ki bu sezon kendilerinden daha çok bahsettirecekler.

Haberin Devamı

- “Yıldızlar Şahidim” başlıyor. Karakterlerinizden bahseder misiniz?

Özge Gürel: Umut vâdeden, içinde geleceğe dair “İstersen başarırsın” mottosu olan karakterleri çok seviyorum. Haziran’da da bu var. Hayalleri, umudu var ama hırsı yok, çok naif bir kız. İstiyor ama bunun için dünyaları yakacak bir kız da değil, hayatında mutsuz da değil. İlerleyen aşamalarda evrilebilir buna doğru ama şu an sadece içinde bir yerlerde şarkı söyleme isteği var ve bunu da ünlü olmak için değil, sevdiği şeyi yapmak için istiyor. Zamanla bu dünyaya girebilecek mi onu göreceğiz.

Berk Cankat: Aras da küçük yaşından beri gelen şöhretin zorluğu, ağırlığı altında ezilmiş bir karakter. Anne yokluğu çeken, en yakını babası olan ve etrafındaki sahte ilişkilerden bunalmış, bunun farkında olan biri. İlk bakışta tam bir pop star. Her şeyi, şöhreti olan, mutlu duran ama aslında hiç de öyle olmadığını göreceksiniz. Zamanla Haziran sayesinde asıl tatması gereken duyguları ve insan ilişkilerini öğrenecek. O sahte dünyadan biraz çıkacak. Bu onun da hoşuna gidecek.

Haberin Devamı

“Karakter beni zorladı”

- Mesut Akusta, Canan Ergüder... İkisi de çok iyi, başarılı isimler, onlarla birlikte oynamak nasıl?

Berk C.: Mesut abiyi herkes çok sevdi zaten. Karakterine cuk oturması dışında kendi karakteri de mükemmel bir adam. Çok mutlu bir şekilde çalışıyoruz, bunun yansıyacağına eminim. Karşılıklı oynarken çok güzel bir enerji oluyor, keza Canan ile de öyle. Böyle insanlarla oynamak tabii keyif veriyor, özgüvenini artırıyor. Bize de çok şey katıyor. Ben çok mutluyum.

Özge G.: İkisi de hem tavır hem duruş hem oyunculuk olarak çok saygı duyduğum insanlar. Bence bizim için büyük şans.

- Dizide ikiniz de şarkı söyleyeceksiniz. Böyle bir yeteneğiniz var mıydı?

Berk C.: Daha önce hiç şarkı söylemedim ama bir şekilde bir noktaya kadar geldi. Bu işi seçmemdeki en önemli etken bunun beni zorlayacağını bilmemdi zaten. Her işte buna dikkat ediyorum; garantiye kaçmayayım, yapabilecek miyim, beni zorlasın... Öyle de oldu. Çok zorladı, çok çalıştık ama güzel bir şey çıktığına inanıyorum.

Haberin Devamı

Özge G.: Daha önce “12 Kalp” albümünde söyledim ama onu söyleme sebebim sosyal sorumluluk projesi olmasıydı, bir iddiam olduğu için değildi. Bu işte ise Haziran’ın şarkı söylemesinden ziyade önemli olan karaktere yakışacak bir ses renginin olması, karaktere yakışmasıydı.

- Dizinin adı bana dizide yıldızların şahidiniz olacağı büyük bir aşk yaşayacakmışsınız hissi uyandırıyor...

Özge G.: Evrim geçiren bir aşk hikayesi olacak aslında. Öyle “aşık oldular, mutlu oldular”dan ziyade ikisinin de bu aşkla birlikte kendini keşfedeceği, biraz sancılı bir aşk olacak bence. Ortak noktaları pek yok çünkü ama birbirlerini keşfederek, sağlam ilerleyeceklerini hissediyorum. Birbirlerinin doğru yerlerini tamamlayacak karakterler. Çok fazla engel, farklılık ve rekabet olacak ama naifliğini koruyacağını umuyoruz.

Berk C.: Bir yandan da rakip gibi göreceğiz aslında. Bunların arasında o saflığı korumaya çalışacaklar.

“Daha kolay vazgeçiyoruz”

- Sizce şu dönemde yıldızların şahit olacağı bir aşk yaşamak mümkün mü?

Haberin Devamı

Özge G.: Bence hep mümkündür ya! O konularda çok Pollyanna’yım. Yani yıldızların şahit olabileceği bir aşk kim için ne ifade ediyor bilmiyorum ama o naiflikte, şeffaflıkta bir ilişki yaşanabilir.

- “Eski aşklar kalmadı” klişesine karşısınız o zaman...

Özge G.: Eski insanlar yok diyedir o belki ya da eskiden olmayan ama şu an sahip olduğumuz lüksler, alternatifler de devrede. Bu da daha kolay vazgeçebilmemize sebep oluyor ilişkilerden ama ben o bağın kurulabileceğine inanıyorum.

Berk C.: Eski aşklardan ziyade aslına bakarsak maalesef eski arkadaşlıklar da, eski kültür de yok. Bu da etkiliyordur ama bunlar da bu dönemin ilişkileri.

Özge G.: “Daha iyi mi, daha kötü mü?”yü sınıflandıramayız bence.

“Spor yapmak lüksten çıkıyor”

- İkiniz de farklı projelerde yer aldınız ama özellikle tek bir projeyle bir anda çok sevildiniz. Bu nasıl bir etki yarattı hayatınızda?

Özge G.: Şuna inanıyorum ben; bir şey değişmiyor. Çevrenizdeki insanlar değişebilir, bakış açıları da değişebilir ama siz değişmiyorsunuz, hayatınız değişmiyor. Tabii iş anlamında kariyerine çok fazla katkısı oluyor.

Haberin Devamı

Berk C.: Hiçbir şey değişmedi inanır mısın? Maksimum sokakta gören birkaç kişi gülümsüyor, sevgisini belli ediyor, bu da bizi mutlu ediyor.

- Set dışı vaktinizi nasıl değerlendiriyorsunuz?

Özge G.: Kalan vaktimi evde ailemi veya arkadaşlarımı görerek değerlendirmeyi tercih ediyorum. Çok ekstra bir şey yapmıyorum yani.

Berk C.: Arkadaşlarımla oturuyorum, sohbet muhabbet. Onun dışında evde vakit geçiriyorum. Spor yapıyorum,
o da koşuyorum. Yürümeyi
çok seviyorum. Daha fazlasına halim yok!

Özge G.: Biz ara dönemlerde daha çok buna yöneliyoruz aslında; kendimize bakmaya, spora. Çünkü set olduğunda o tempoda spor lüksten de çıkıyor, başka bir şey haline geliyor.

“Sağlık varsa gerisi üzemez”

- Hayatta sizi her zaman mutlu edebilecek şey nedir?

Berk C.: İçten bir gülümseyiş.

Özge G.: Sevdiğim insanların yanında olmak her zaman iyi gelir.

- En nefret ettiğiniz şey?

Özge G.: Hadsizlik.

Berk C.: Terbiyesizlik.

- Hayatta sizi en çok üzen şey?

Özge G.: Kayıplar üzer sanıyorum. Sevdiğim birilerini kaybetmek.

Berk C.: Sevdiğim insanların sağlığı yerindeyse beni kolay kolay bir şey üzemez bu hayatta. Yani üzer ama anlık üzüntüler olur, geçer gider.

- En sevdiğiniz ve en sevmediğiniz yemek?

Özge G.: Hamur işlerine aşığım. Pişi en sevdiğim. En sevmediğimi bilemedim.

Berk C.: Ben karnabahar hiç sevmem. Favorim de cheesecake. Tatlı olsun yeter.

“Yıldızların şahit olacağı bir aşk mümkün”

- En sevdiğiniz koku?

Özge G.: Beyaz çiçek kokusu.

Berk C.: Tarçın kokusu.

- Kendinizde en sevdiğiniz ve sevmediğiniz özelliğiniz?

Özge G.: Sabırsızım, hiç sevmiyorum. İyimserim seviyorum çünkü çok çabuk toparlayabiliyorum kendimi.

Berk C.: Vefalıyımdır. Çok fazla takarım kimi zaman, ondan kurtulsam hoş olur. -