Cumartesi “YouTube yeniliğe açık bir alan”

“YouTube yeniliğe açık bir alan”

19.12.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:

“Yekta Kopan’la Noktalı Virgül” isimli programını YouTube’daki Motto Müzik kanalında yayınlamaya başlayan Yekta Kopan: “Burası daha demokratik, rahat, paylaşımcı ve yeniliğe açık bir alan”

“YouTube yeniliğe açık bir alan”

Yekta Kopan yaptığı televizyon programlarından ve seslendirmelerden, yazdığı öykülerden tanıdığımız bir isim. Son olarak YouTube’daki Motto Müzik kanalında “Yekta Kopan’la Noktalı Virgül” adlı yeni bir programa başlayan Kopan; müzisyen, oyuncu, yönetmen gibi kültür-sanat alanındaki isimlerle sohbet ediyor. Kopan’la “Noktalı Virgül”ü, YouTube ve internet yayıncılığını ve gelecek projelerini konuştuk.

Haberin Devamı

-Programınızı bir YouTube kanalından yayınlıyorsunuz. Neden böyle bir mecrayı tercih ettiniz?

Başka bir mecra kalmadığı için böyle bir mecradayım. Bugün en demokratik, ulaşılabilir, paylaşılabilir; hem de günün teknolojisine ve hızına en uygun yayın alanı YouTube.

-Programınız Motto Müzik kanalına nasıl katıldı?

Motto Müzik, Allianz Grubu’nun bir platformu. “Beraber çalışabilir miyiz?” teklifiyle geldiklerinde çok düşünmem gerekmedi. Tam da yapmak istediklerimi yapabileceğimi düşündüğüm, özgürce, herhangi bir televizyon yayıncılığı sınırlaması olmadan (sadece içerik anlamında değil, süre, mekan, yayın alanı sınırlaması olmadan) bir iş yapabilmenin heyecanıyla başladım.

“Artık içerik de bilgi de paylaşılır olmak zorunda”

Haberin Devamı

-Televizyon daha geniş bir kitleye ulaşıyorken internetin kitlesi daha sınırlı, daha gençlere yönelik sanki...

Televizyon kime, ne kadar ulaşıyor? Evlerde cihaz olarak var olmasıysa, o başka. Türkiye’de kaç akıllı telefon ve kullanıcısı var, servis sağlayıcıların istatistiklerine bakmak lazım. Televizyon duvara çakılı, sabit bir alet. Oysa artık dünya bilginin bir yerde sabit olmasını kaldıramayacak kadar hızlı. Artık içerik de bilgi de daha demokratik, paylaşılır ve hareketli olmak zorunda. Çekim kalitesi, ön hazırlık ve yayın, montaj hazırlığı açısından herhangi bir kalburüstü televizyon kanalından farkımız yok. Birçok başka rahatlığımız var, o da kendini gösteriyordur. Çok net bir şey var: Burası daha demokratik, rahat, paylaşımcı ve yeniliğe açık bir alan, bu tartışılmaz.

-“Noktalı Virgül’de” neler izleyecek programı takip edenler?

Kültür sanata dair her şeye dokunmaya çalışıyoruz. Tiyatrocular, sinemacılar, müzisyenler bu programın konuğu oldular ve olmaya devam edecekler. Sohbetini hep beraber duymak istediğimiz insanlarla birlikte olmaya özen gösteriyoruz.

-Konuklarla söyleşiler, sohbetler
nasıl geçiyor?

Çok eğleniyoruz. Örneğin Can Bonomo ve Didem Soydan hiçbir yerde bir arada çıkmıyorlar. Onlarla sohbet öyle bir yere gitti ki ev hayatlarına geldi konu. Açıklamalarını anlık tık almak için kullananlar olabilirdi; biz öyle yapmadık, izleyenler de çok eğlendi ve özel hayatlarına dair
bir tane yorum gelmedi.

Haberin Devamı

-İnternet ortamında 5-10 dakikalık videolara alışkınız. “Noktalı Virgül”ün Cem Yılmaz’lı bölümü 1.5 saat sürüyor...

1.5 saatlik bölüm de var, 20 dakikalık bölüm de; beş dakikalık da olabilir. İnternet ortamında çok izlenir, hemen ulaşılabilir videoların 5-10 dakika ile sınırlı olması gerektiği gibi bir bilgi var ama insanların çok büyük ilgiyle izlediği iki-üç saatlik konferanslar da var. Orada sohbet ediyoruz, gerçekten o kadar uzun gidecek bir sohbetse bunu kesmiyoruz.

“İnsanlar programın samimiyetine çok inanıyor”

-Yorumları okuyabiliyor musunuz, nasıl tepkiler geliyor daha çok?

Ne okuması, yazışıyoruz Twitter’da, YouTube’da... Cem Yılmaz’ın olduğu bölüm 1 saat 40 dakika olunca “İki-üç video halinde mi koysak, 1 saat 40 dakika kim izler?” dedim. Tek parça paylaşıldı ve yorumlarda “Niye bu kadar kısa, daha çayı yeni demlemiştik; niye bir saat daha yapmadınız?” diyen çok oldu. İnsanlar daha uzun yapmamızı istiyor, beni en çok şaşırtan o. Bir de samimiyetine çok inanıyorlar programın.

Haberin Devamı

“Kötü Kedi Şerafettin animasyon anlayışını değiştirecek”

-Sizin müzikle aranız nasıl, şarkı söyler misiniz, kimleri dinlersiniz mesela?

Şarkı sesim hiç iyi değil ama bütün türlere, sedalara açık bir kulağım vardır. Kendim de amatörce yaptığım için biraz daha tekniğini, dinamiklerini izleyebildiğim iyi bir müzik dinleyicisiyim. Çok farklı tarzlarda dinliyorum ama Pink Floyd hayranıyımdır
her zaman.

-Yakında kitap, seslendirme gibi başka projeleriniz var mı?

2016’da yayımlanmasını istediğim bir öykü kitabı hazırlığı içindeyim. Öykü alanında kalmayı seviyorum. “Okur daha çok roman okur” gibi bir genel bilgi vardır, benim orada da genel bilginin peşinden koşma derdim yok. 5 Şubat’ta “Kötü Kedi Şerafettin” vizyona giriyor. Çok özel bir iş. Çok esprili ve komiğin ötesinde Türkiye’deki animasyon dünyasını, anlayışını değiştirecek bir iş. Seslendirme alanında 2016’da yine bir sürpriz var.

“YouTube yeniliğe açık bir alan”


Kopan “Kötü Kedi Şerafettin” animasyon filminde seslendirdiği Cemil karakteriyle...