Siyaset Cumhurbaşkanı Erdoğan: Kültür ve sanatı küçümseyenler kaybetmeye mahkumdur

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Kültür ve sanatı küçümseyenler kaybetmeye mahkumdur

09.02.2017 - 12:33 | Son Güncellenme:

Türkiye'nin 14 yıllık dönüşümünün en zayıf halkasının kültür ve eğitim olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan "Kültür ve sanatı küçümseyen toplumlar kaybetmeye mahkumdur" dedi. Tiyatro ödülü verilen ve geçirdiği beyin kanamasından dolayı tedavi gören Kenan Işık'la ilgili de konuşan Erdoğan, "Kendisini ziyaret edemediğimden dolayı kendimi biraz suçlu hissediyorum. Ama kendisini evinde inşallah ziyaret edeceğim" şeklinde konuştu. Işık'ın eşine de teşekkür eden Erdoğan, "Allah sizlerden razı olsun." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Kültür ve sanatı küçümseyenler kaybetmeye mahkumdur

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen Kültür ve Turizm Bakanlığı Özel Ödülleri Töreni'ne katıldı. Ödül alan isimleri Cumhurbaşkanı Erdoğan açıkladı. Musiki dalında Nesrin Sipahi, tiyatro dalında Kenan Işık, edebiyat dalında Mehmet Doğan, şiir ve çeviri dalında Cahit Koytak, kurum olarak ise İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı Özel Ödüllerini almaya hak kazandı.

Haberin Devamı

KENAN IŞIK'I ZİYARET EDECEĞİM

Tiyatro ödülü verilen Kenan Işık'la ilgili de konuşan Erdoğan şunları söyledi: "Tiyatro dalında, geçirdiği rahatsızlık nedeniyle tedavisi devam eden Kenan Işık beyfendiye ödül verildi. Kendimi biraz da suçlu hissediyorum, kendisini ziyaret edemediğimden dolayı. İnşallah kendisini evinde ziyaret edeceğim.Halen tedavisi devam eden Kenan Işık ülkemizin tiyatro alanında yetiştirdiği dünya çapında isimlerden. Sanatçımız kazandığı ödüllerle başarısının tesadüf olmadığını göstermiştir. En büyük temennimiz usta sanatçımızın yeniden ekranlara ve sahnelere dönmesidir. Tabii burada özellikle sevgili eşi Beril Hanım'a huzurlarınızda şahsım ve milletim adına çok teşekkür ediyorum. Çünkü şurada yıllardır kendisiyle çok farklı bir şekilde müşfik bir eş olarak da aynı zamanda ilgilenmesi tanımlanabilecek bir şey değil. Allah sizlerden razı olsun." Sağlık nedenleriyle törene katılamayan Kenan Işık'ın yerine ödülünü eşi Beril Işık aldı.

Haberin Devamı

14 YILIN EN ZAYIF HALKASI
4 yılın en zayf halkalarının kültür ve eğitim olduğunu belirten Erdoğan, "Ülkemizin geçtiğimiz 14 yılda yaşadığı dönüşümün en zayıf halkalarını eğitim ve kültür oluşturuyor. Bu konuda fevkalade müteessirim. Özel önem ve öncelik vererek hem eksiklerimizi tamamlamak hem de büyük adımlar atarak eksiğimizi gidermeliyiz. Bu bir özeleştiridir" ifadesini kullandı.

Kültür ve sanatı küçümseyen toplumlar kaybetmeye mahkumdur" diyen Erdoğan'ın konuşmasının satır başları şöyle:

Türkiye'nin her alanda yeni değerler yetiştirmesinin ancak var olan değerlerine sahip çıkmasıyla mümkün olduğuna inanıyorum. Ehli hünerin kadrini bilmek de büyük bir hünerdir anlayışıyla ödül törenlerine katılmaya dikkat ediyorum. Bizim kültürümüzde, kültür ve sanat beşerin yaradıcının her eserinde müşahade ettiği güzellikleri ortaya koymasının vasıtasıdır. Bilgiyi hikmetle taçlandırıp, irfana ulaştırmadıkça hiçbir şeyi yerli yerine oturtamayız. Sanatla, bilimle, kültürle insanların penceresinde açılan pencereler geçmişten geleceğe bir bağ kurar. Bize düşen bu ortak mirasa en büyük katkıyı yapmaktır. Ecdadımız bunu yapmış. İnsanlığın sahip olduğu birikimin temeline baktığımızda hep ecdadımızı görürüz.

Haberin Devamı

KÜLTÜR VE SANATINI KÜÇÜMSEYEN TOPLUMLAR...

Unutmamalıyız ki kültür ve sanatı küçümseyen toplumlar kaybetmeye mahkumdur. Batı medeniyetleri kültür ve sanat üretimindeki rolüyle dünyayı yönlendirmektedir. Teknolojiyi üreten, bunun vasıtasıyla kültür ve sanata da hakim olur. Gençlerimizin okudukları kitaplara, giydikleri kıyafetlere kadar bunların izini görmek mümkündür. Medeniyetimizin ışığını yükselteceksek üretmekten, eser ortaya koymaktan geçiyor.

Medeniyet tek taraflı, tek yönlü değildir. Her alanda değer üretmezseniz, her alanda iddia ortaya koymazsanız, hedeflediğiniz gelişmeyi gösteremezsiniz. Siz geride kaldığınızda önünüzde birileri daima var demektir. İster istemez onları takip etmek zorunda kalırsınız. Kendimiz bir şey üretmedik, kendimiz örnek olmadık. Elbette istisnalar vardır ama genel görüntü budur.

BU KONUDA BAKANLIKLARIMIZA VE KURUMLARIMIZA ÖNEMLİ GÖREVLER DÜŞÜYOR

Haberin Devamı

Bugün bölgesinde ve dünyada yeniden iddia sahibi olma mücadelesi verirken bu ilişkiyi de kurmak mecburiyetindeyiz. Güvenlik, ekonomi önemlidir ama kültürü ihmal edersiniz hedefe ulaşamazsınız. Bu konuda bakanlıklarımıza ve kurumlarımız çok önemli görevler düşüyor.

BU YÜZDEN MİLLİ SEFERBERLİK ÖNEMLİ DİYORUZ

Bir yandan geleneksel sanatlarımızı ihya etme, bunları daha ileriye taşıma konusunda çalışmalıyız. Bu yüzden milli seferberlik önemli diyoruz. Türkiye'nin çok ciddi bir dönüşümde olduğu süreçte bu hususları ihmal etmemeliyiz. Bu konuda seferberlik ruhuyla çalışmalıyız. Türkiye'nin her alanda çok ciddi dönüşüm sürecinde olduğu dönemde bu hususları ihmal etmemeliyiz. Şu anda batının biz ilmini alıyoruz. Bugün Marmaray, Avrasya Tüneli, Yavuz Sultan Selim, Osman Gazi Köprüsü varsa işte bundan dolayıdır. Şimdi bunun adımlarını atıyoruz. Ülkemizin geçtiğimiz 14 yılda yaşadığı dönüşümün en zayıf halkalarını eğitim ve kültür oluşturuyor. Bu konuda fevkalade müteessirim. Özel önem ve öncelik vererek hem eksiklerimizi tamamlamak hem de büyük adımlar atarak eksiğimizi gidermeliyiz.

Haberin Devamı

GENÇLERİMİZE GÜVENECEĞİZ, İNANACAĞIZ"

Gençlerin kültürün, sanatın, edebiyatın, bilimin her alanında çok daha aktif olmalarını beklediğimi belirtmek istiyorum. Anayasa değişikliğinde seçilme yaşını önce 30'dan 25'e, şimdi de 18'e indirdik. Şu anda dünyanın 57 ülkesinde seçme seçilme yaşı 18'dir. Benim ecdadım Fatih çağ açıp çağ kapatıyor, biz yan gelip yatacak mıyız? Biz hiçbir zaman 18 yaşı bir lüks görmüyoruz. 18 yaşında bir gencimiz de bu ülkenin değişim dönüşümünde rolünü almalıdır. 18 yaşındaki gençlerin böyle bir sorumluluğun altına giremeyeceğini iddia edenlere en güzel cevabı gençlerimiz verecektir.Bu gençleri şöyle ve ya böyle köşeye atanlara sesleniyorum; 15 Temmuz gecesi tankların altına yatan gençleri bir kenara bırakamazsınız. Hiç çekinmediler, yılmadılar; dediler ki gün bugün an bu an. Önce neslimize güveneceğiz, inanacağız ve bu gençlik bunu yapar bileceğiz.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Kültür ve sanatı küçümseyenler kaybetmeye mahkumdur

ERDOĞAN İLE CAHİT KOYTAK''IN KONUŞMASI...

Hani 'Her Türk asker doğar' diye bir söz var ya, onun doğrusu 'Her Türk şair doğar' olmalıdır. Cahit Koytak Erzurum'da doğmuş, Kimya Mühendisi olarak başladığı iş hayatını ticaretin her dalında sürdürmüş ki bunun içinde mobilya ve marangozluk da var ama hepsinin üzerine edebiyatçılığını oturtmuş, çok yönlü bir şairimizdir. Kendi tarzını, kendi üslubunu yansıttığı şiirleri, bir büyük resmi tasavvur eden renkler gibidir. Şairliği yanında İngilizce ve Fransızca'dan yaptığı çevirileriyle de edebiyatımıza önemli katkılarda bulunmuştur. Kendisine daha nice şiirlere, çevirilere imza atması temennisiyle uzun ve sağlıklı ömürler diliyorum.

Tabi bu arada söylenmedi ama yanılmıyosam 7-8 tane de çocuğu var. (Cahit Koytak 12 diyor ama) Tabi torunlar geldi. 7 çocuk 5 torun 12. Biz tabi en üç demiştik ama Cahit üstad maşallah tavana doğru yürüdü. Erdoğan bu sözleri salondakileri güldürdü .