Siyaset Cumhuriyet yokluk içinde kuruldu

Cumhuriyet yokluk içinde kuruldu

29.10.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:

Milli Mücadele sadece savaşlarla değil gizli komplolara karşı verilen mücadele, yokluklar içinde yapılan büyük fedakârlıklar ve izlenen usta diplomasiyle başarıya ulaştıCumhuriyet, 29 Ekim 1923’te 101 pare top atışı ile ilan edildi. Sevr anlaşması ile çizilen harita yırtılıp atılmış, görünmez mürekkeple kurulan komplolar bozulmuştu... Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla yayımladığı mesajda "İstiklal harbimizi zafere taşıyan, Cumhuriyetimize hayat veren ruh, tıpkı 94 yıl önce olduğu gibi bugün de dimdik ayaktadır"dedi.

Cumhuriyet yokluk  içinde kuruldu

Mustafa Kemal, İngiliz savaş gemisinin takibi ile Karadeniz’in hırçın dalgalarını aşan Bandırma Vapuru’ndan çıkarak Samsun’a ayak bastığında, tarih 19 Mayıs 1919 idi. Karargâhına yerleştikten sonra ilk işlerinden biri telgrafhaneye gitmek oldu. 9. Ordu müffetişi olarak geniş sorumluluk bölgesindeki yetkililerden telgraf başında bilgi aldı. İngiliz donanmasının tehdidi altındaki Samsun’da fazla kalamazdı. Önce Havza’ya geçti. Ordan da Amasya’ya. Kurtuluş Savaşı’nın ilk kıvılcımı özelliğindeki Amasya Genelgesi, 22 Haziran 1919’da yayınlandı. Erzurum Kongresi 23 Temmuz’da, Sivas Kongresi ise 4 Eylül’de toplandı. Milli Mücadele adım adım örgütlendi.
Mustafa Kemal, 19 Aralık 1919’da Sivas’tan Ankara’ya hareket edecekti. Para işlerinden Mazhar Müfit (Kansu) Bey sorumluydu ve içi çok sıkıntılıydı. Mustafa Kemal ve karargâhını Ankara’ya kadar götürecek paraları yoktu. Mazhar Müfit, yola çıkmadan önce cebindeki parayla 20 yumurta, bir okka peynir ve 10 tane de ekmek alabildi. Yola, ancak Osmanlı Bankası direktöründen son anda alınan bin lira borç para ile çıkılabildi. Ankara yolu üzerindeki önemli durak noktalarından biri Hacıbektaş idi. İç Anadolu’daki Alevi kesim üzerinde Cemalettin Efendi’nin büyük etkisi vardı. Cemalettin Efendi, Mustafa Kemal’i, kendisine verdiği önemi göstermek için Baştarla mevkiinde karşıladı ve gece ağırladı. Milli Mücadele saflarına önemli bir destek sağlanmıştı.

Teneke sobalar ısıtıyordu
Meclis 23 Nisan 1920’de, Ankara’da zorlu şartlar altında ilk toplantısını yaptı. Meclis binası olarak Ulus’ta, İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin kulüp binası olarak inşa edilen bina tercih edilmişti. Ancak binanın inşaatı tamamlanmamıştı. Ankara halkının çabaları ile eksik bina tamamlanarak, Kurtuluş Savaşı’nı yönetecek ilk Meclis’in toplantılarının yapılabileceği bir mekan oluşturuldu. Milletvekillerinin oturacağı sıralar, okullardan alındı. Evlerden, dükkânlardan teneke sobalar getirilerek kuruldu. Mobilya devlet dairelerinden, gaz lambaları kahvenehanelerden sağlandı. Ankara halkı, evinden halılarını verdi. Halk evinin çatısından kiremit söktü, Meclis’in çatısı ancak öyle tamamlanabildi. Bu yardımda en büyük katkıyı da Koçzade Vehbi yaptı. Daha sonra Vehbi Koç ismini alacak ve Türkiye’nin en büyük iş adamı olacaktı. İlk zabıtlar, bakkal defterlerine tutuldu. Milletvekilleri, yer darlığından yan yana dizilmiş küçücük sıralarda görev yaptı. İlk toplantı, sıkıntılı ve tehlikeli yolculukların ardından Ankara’ya ulaşmış olan 127 milletvekili ile yapıldı.
Lozan’la tescillendi
Milli Mücadele sadece savaşlarla değil gizli komplolara karşı verilen mücadele, yokluklar içinde yapılan büyük fedakarlıklar ve izlenen usta diplomasi ile başarıya ulaştı. 30 Ağustos 1922’deki büyük zafer ile vatanın kurtuluşu sağlandı. 24 Temmuz 1923’te imzalanan Lozan Antlaşması, yeni Türk Devleti’nin devletler arenası için de tescili oldu. 1 Kasım 1922’de saltanatın kaldırılması ile Cumhuriyet’in önündeki büyük duvar da yıkıldı. Ancak hâlâ yeni devletin adı yoktu. Hükümet, Meclis Hükümeti adını taşıyor ve devletin bir başkanı yoktu. Meclis Hükümeti sistemi içerisinde, Bakanlar Kurulu’nun her bir üyesi için ayrı ayrı oylama yapılması gerekiyordu. Yani her bakan Meclis’te oylanarak göreve seçiliyordu. Bu usul nedeniyle hükümet kuruluşlarında Meclis’te tıkanmalar yaşanabiliyordu. 25 Ekim 1923’te Mustafa Kemal’in isteği ile hükümet istifa etti. Yeni hükümet kurulmasında bunalım yaşanınca Mustafa Kemal, bu fırsatı artık fiilen kurulmuş olan cumhuriyeti resmileştirmek için fırsat olarak değerlendirdi.
101 pare top atışı
Mustafa Kemal, 28 Ekim 1923 akşamı Çankaya Köşkü’nde İsmet Paşa ile birlikte anayasa değişikliği metnini hazırladı. 29 Ekim 1923’te Cumhuriyet ilan edildi. Aynı günün akşamı saat 20.45’te Cumhurbaşkanlığı seçimi yapıldı. Üye sayısı 287 olan Meclis’teki salt çoğunluğu 144 milletvekili oluşturuyordu. Oylamaya katılan 158 milletvekilinin tümünün oyunu alan Mustafa Kemal, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Cumhurbaşkanı seçildi. Cumhuriyet, 101 pare top atışı ile ilan edildi. Sevr anlaşması ile çizilen harita yırtılıp atılmış, görünmez mürekkeple kurulan komplolar bozulmuştu...

Görünmez mürekkeple kurulan komplo
Mustafa Kemal’in önderliği altında Meclis, Kurtuluş Savaşı veriyordu. İstanbul Hükümeti’nin kışkırttığı iç isyanlara paralel olarak Yunan kuvvetleri, bir kara bulut gibi İzmir ve Bursa çizgisi üzerinden milli mücadelenin kalbi Ankara’ya doğru yürüyordu. Mustafa Kemal dişli çıkmıştı. Emperyalist güçlerin Sevr planları riske girmişti ve Anadolu’yu örgütleyen liderin yok edilmesi gerekiyordu. 1920 yılının Aralık ayında Hint Hilafet Cemiyeti üyesi kisvesi altında Hint kökenli bir İngiliz casusu İnebolu-Kastamonu hattı üzerinden Ankara’ya geldi. En önemli hedefi, Mustafa Kemal’e suikast düzenlemek ti. Mustafa Sagir, 1887’de Hindistan’da doğdu. Afgan emirinin öldürülmesi dahil uzun yıllar İngiliz yönetimine sayısız önemli hizmette bulundu. Son görevi Ankara olacaktı.
Hint Hilafet Cemiyeti temsilcisi kisvesi altında Ankara’da ilk ziyaretini, Büyük Millet Meclisi’ndeki odasında Gazi Mustafa Kemal’e yaptı. Görüşme, yaklaşık 20 dakika sürdü.

‘Mükemmel casustur’

Görüşmenin ardından makam odasına giren Kılıç Ali, Mustafa Kemal’e izlenimini sordu. Mustafa Kemal, “Dikkatli olmalı. Mükemmel bir casustur!” dedi. İçişleri Bakanı Adnan (Adıvar) Bey, Sagir’i yakın takibe aldırdı. Sagir, İstiklal Marşı’nın yazarı milli şair Mehmet Akif ile yakınlık kurdu. Akif’in evini posta adresi olarak vermişti. Hindistan, Mısır ve İstanbul’dan gün be gün gelen mektuplar Akif’i şaşırtıyordu. Akif, gelen bir mektubu açtığında içinden boş beyaz bir kağıdın çıktığını gördü. Sagir’in mektupları alıp incelendi. Refik (Saydam) Bey, kimyasal bir çözelti ile mektupların sırrını çözdü. Sagir’in Ankara’dan gönderdiği mektuplar ile İngiliz istihbaratından kendisine gönderilen talimatlar, görünmez mürekkep ile yazılmıştı. Amonyum içeren kimyasal çözelti kağıda sürüldüğünde, yazılar ortaya çıktı. Sagir tutuklandı. Bir Numaralı Ankara İstiklal Mahkemesi’nde yargılandı. 23 Mayıs 1921’de idama mahkum edildi. 24 Mayıs’ta Ankara Karaoğlan Çarşısı’nda büyük bir kalabalık önünde asılarak idam edildi. Hulusi Turgut’un, “Atatürk’ün Sırdaşı Kılıç Ali’nin Anıları” kitabında, bu casusluk faaliyetinin hikayesi ayrıntılı olarak anlatılır.