Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları

' 1- "Darbenin paralel yapı tarafından yapıldığı" açıklaması.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tam karşısında olanlar bile bu açıklama üzerine seçilmişlerin yanında -samimiyetle- kenetlendiler.

Bütün partilerin taraftarları "karşı blok" oluşturdu.

Oysa...

Darbeciler "Yurtta Sulh Konseyi" gibi Atatürk'ün "Yurtta sulh cihanda sulh" ilkesine çağrışım yapan bu 3 kelimeyi özellikle seçmiş olmalılar.

Erdoğan karşıtlarının, "beyaz Türkler" diye tanımlanan Atatürkçü laik kesimi de darbe oltasına iliştirilmiş bu üç kelimelik "sloganla" yanlarına çekeceklerini düşünmüşlerdi sanırım.

Haberin Devamı

Daha kısa anlatımla "Erdoğan karşıtları kartını" oynamışlardı.

"TSK içinde küçük bir grup paralel yapı mensupları darbeye kalkıştılar" açıklamasını yapan Başbakan Binali Yıldırım daha kalkışımın başlarında bu tezgâhı bozdu.

Gerçi Atatürkçü laik kesim de elbette darbelere karşıdır ve demokrasinin yanındadır ama Başbakan Yıldırım’ın açıklaması onları alarme etmiştir.

2- Genelkurmay Başkanı Org. Hulusi Akar’ın kendisine “altın tepside” (!!) sunulan, darbenin başkanı olma teklifini hayatı pahasına- geri çevirmesi de çok önemliydi.

Darbeciler TRT’nin her türlü savunmadan yoksun, mücadele eğitimi almamış genç hanım spikerine silah tehdidi altında “ihtilal bildirisi” okuttukları gibi, aynı şeyi Org. Akar’a da yapabileceklerini planlamış olmalılar.

Ama...

Yanıldılar.

Altında Genelkurmay Başkanı ile kuvvet komutanları ve Jandarma Genel Komutanı’nın imzası olmayan bir “TSK idareye el koymuştur” bildirisi çok zayıf kaldı.

Başbakan Yıldırım’ın “TSK içinde küçük bir grup paralel yapının darbe kalkışmasıdır. Bastırılacak ve failleri en ağır şekilde cezalandırılacaktır” seslenişiyle birlikte bu zayıf bildiri havada kaldı.

Kalkışımın "son tükeniş, bir macera" olduğu kanısı anlaşıldı.

Gerek TSK, gerek diğer güvenlik güçlerinde ve halkta "direniş psikolojisi" daha da güçlendi.

3- Bütün siyasi parti liderleri "demokrasinin ve seçilmiş iktidarın yanında yer aldıklarını, darbecilerin karşısında tavır koyduklarını" TV ekranlarından açıkladılar.

Haberin Devamı

Darbe kalkışımcıları kime / kimlere dayanacaklardı?

Cascavlak ortada kalakaldılar.

4- Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın CNN'de Hande Fırat'ın cep telefonuna (facetime) bağlanması ise "belirleyici" oldu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın serinkanlı, kesin kararlı, özgüvenli görüntüsü etkileyiciydi.

"Her görüşten Türkiye insanını, caddelere, meydanlara, havalimanlarına gitmeye ve darbe kalkışımcılarının önüne dikilmeye/ direnişe" çağırması "savunmadan karşı hücuma" geçişi başlatan stratejik hamleydi.

Ve...

Kendisinin de "birkaç saat içinde İstanbul'a geleceğini" açıklaması her kesimde psikolojik rahatlama etkisi yaptı.

Moral çökertmek amacıyla dolaşıma sokulan "Cumhurbaşkanı saklanıyor, kaçacak" gibi söylentileri Erdoğan bıçak gibi kesmiş oldu.

Hele uçağının İstanbul'a inmesi ve sonrasında kameralar önünde yaptığı açıklama "Darbecilerin sonu geldi" inancını yerleştirdi.

Zaten, cuntacıların panikleyerek, kıyıma geçmesi de işte bu "belli olan yakın sonun" çılgınca çırpınışlarıydı.

5- Başta İstanbul ve Ankara olmak üzere Türkiye'nin her yerinde, her görüşten insanlarımız sel suları gibi caddelere, meydanlara kritik devlet kurumlarının bulunduğu binaların önüne, havalimanlarına darbecilerin odaklandığı askeri tesislere aktılar.

Haberin Devamı

Darbe kalkışımcıları bu insan sellerinin ortasında yapayalnız ve çaresizdiler.

Köksüz gövdeleri bu sel sularında sürüklendi. '

...........................

Hiç kuşkusuz darbenin bastırılmasında TSK'nın büyük çoğunluğu, polis güçleri ve nice isimsiz kahramanlar, şehitler, yaralılar var.

Onların önünde de saygıyla eğiliyorum.