Gündem Deprem sonrası sarnıca çökmüş

Deprem sonrası sarnıca çökmüş

02.09.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:

Rumeli Hisarı’nda inşa edilen Boğazkesen Mescidi iki asır önce yaşanan depremde büyük hasar aldıktan sonra sarnıcın içine çökmüş, günümüze sadece minaresi ulaşmış

Deprem sonrası  sarnıca çökmüş

Rumeli Hisarı’nda inşa edilen “Boğazkesen Mescidi”nin kubbesi dışındaki kısımları tamamlanırken, projeyle ilgili kamuoyunda başlayan tartışmalar ise devam ediyor. İbadethane kısmı tamamlanan ve Kurban Bayramı’nda açılması beklenen Boğazkesen Mescidi’yle ilgili bugüne kadar bilinmeyen arşiv fotoğrafları da ilk kez gün yüzüne çıktı. Rumeli Hisarı Müzesi Müdürü Süleyman Göncüoğlu, kişisel arşivini Milliyet’le paylaşırken, 1958 yılındaki restorasyon sonrası çekilen bir fotoğraf ise Hisar’ın 57 yıl önceki durumunu gözler önüne seriyor.

Haberin Devamı

Fethin sembolü

1773 ve 1794 tarihinde yaşanan İstanbul depremlerinde, büyük hasar gören ve altındaki sarnıcın etkisiyle çöken Kale Mescidi’nin 1953’de çekilen görüntüsü ilginç arşiv görselleri arasında yer alıyor. Göncüoğlu’nun arşivinde yer alan siyah-beyaz fotoğraflarda deprem esnasında mescit yapısının sarnıcın içine doğru çöktüğü, sarnıç duvarı dışında kalan mescit minaresinini ise bu yıkımdan kurtularak bugüne kadar mevcudiyetini koruduğu anlaşılıyor. Rumeli Hisarı Müzesi Müdürü Göncüoğlu, tartışma yaratan projenin geçmişiyle ilgili şunları söylüyor:

“Büyük depremlerden sonra Hisar’ın büyük bir hasar gördüğünü ve yaşanan bu hasarlar sonucu II. Mahmud döneminde onarma masrafına karşılık yıkılmasının gündeme geldiğini biliyoruz. Deprem sonrası Rumeli Hisarı’nın sur duvarları ve burçlarının gördüğü büyük zarar kadar Kale Mescidi’nin de büyük bir yıkım yaşadığını arşivlerden anlıyoruz. Boğaziçi’nin ilk Fatih dönemi mescidi olan yapı, altında yer alan çok büyük ölçülerdeki sarnıcın etkisiyle bir çökme sonucu yıkım yaşadığını son yapılan tetkiklerde anlamış durumdayız. Fatih Sultan Mehmed Vakfı adına da kayıtlı, Boğazkesen veya Ebu’l-Feth/Fetih Cami olarak bilinen mescit bugüne kadar özgün halini muhafaza edememiş olsa da fethin sembolü olarak anlamı büyük yapılardan. Hisar Mescidi’nin yeri, eğimli kale içi arazi içerisinde, bir sarnıç ile düz bir zemin oluşturularak elde edilmiş yapay bir yükselti üzerinde teşekkül ettirildi. Sarnıç ise hisarın inşasından öncesine ait değildir. Zaten bu sarnıç yapısı da bir su depolama amacının dışında yapıyı görünür kılma ve eğimli arazi içerisinde düzgün bir mekân alanı kazanma amaçlı bir alt yapı olarak inşa edilmiştir.”

Haberin Devamı

Güvenlik uyarıyor

Öte yandan Rumeli Hisarı’ndaki mescit inşaatı tamamlanırken, tarihi eserin kale ve burçları bakımsızlık nedeniyle kapalı tutulmaya devam ediyor. Turistik gezi amacıyla Rumeli Hisarı’na gelenler, sur ve burçlara çıkamazken, surlara tırmanmak isteyenler güvenlik görevlileri tarafından uyarılıyor. Sanat tarihi uzmanları ise 18. yüzyılda yıkıldığı tahmin edilen projeyi “gereksiz ve ideolojik” olarak yorumluyorlar.

Haberin Devamı

Bayramda açılacak
İstanbul III Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu, 7 Ekim 2009’da tarihi mescidin minaresinin, duvar ve sarnıç kalıntılarının mevcut durumları ile muhafaza edilmesine karar verirken, mescit birinci grup kültür varlığı olarak tescil edildi. Mülkiyeti İBB’de bulunan mescidin yapımı için 28 Mayıs 2013’de yapı ruhsatı alınırken, projenin hayata geçirilmesi için İBB ile İstanbul Kubbe Derneği arasında 6 Eylül 2013’de sözleşme yapıldı. Kubbe Derneği adına yapım işini özel bir mimarlık şirketi üstlenirken, 2014 Haziran’da inşaat başladı. Geçtiğimiz Kasım ayında sarnıç duvarları ve derz yapımı bitirildi. Ağustos ayında açılması planlanan mescidin kaba inşaatı tamamlanırken, kubbe kısmının bitirilmesiyle Kurban Bayramı’nda açılacağı belirtildi.